Koronavirüsle 'kendini madara eden' 2 ismi yazan Fatih Altaylı'dan bakanlara salgın karnesi
"Corona salgını ya da pandemisi bazılarını vezir bazılarını ise rezil ediyor."
Koronavirüs salgını konusunda bakanların performansını değerlendiren Fatih Altaylı, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya 10 üzerinden 10 puan verirken en düşük notları ise Ticaret v Turizm bakanlarına verdi.
Diyanet İşleri Başkanı ile YÖK Başkanı içinse "işi yüzüne özüne bulaştıranlara, kendini madara edenler" ifadesini kullanan Altaylı'nın yazısı şöyle:
Corona salgını ya da pandemisi bazılarını vezir bazılarını ise rezil ediyor.
Rezili cümlenin alışılmış halini bozmamak için kullandım ama bazılarının utanılacak durumda olduklarını da anlamaları lazım.
Ya da isterseniz şöyle yapalım.
Corona salgınında kim kaç puan aldı onu konuşalım.
10 üzerinden puanlar bana göre şöyle:
10/10: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Virüs henüz Çin dışına çıkmadan önlem almaya başladı. Halkı sürekli olarak bilgilendirdi. Ciddi bir Corona bilinci yarattı. Bir Türk siyasetçiden daha fazlası beklenemezdi.
10/8: Milli Eğitim Bakanı Selçuk: Evelemeden gevelemeden gereğini yaptı. Okulları kapattı. Öğrenci sağlığını her şeyin önüne koydu.
10/8: Spor Bakan Kasapoğlu: Spor müsabakalarını erteledi. Ertelenmeyenleri seyircisiz oynatma kararı aldı, aldırdı.
10/6: Ulaştırma Bakanı Turhan: Ulaşımda önlemler aldı ama bazılarında geç kaldı. Ulaşımda fırsatçı fiyatlandırmalarla vatandaşın mağdur edilmesine önlem alamadı. Yine de konunun ciddiyetini gözden kaçırmadı.
10/4: Ticaret Bakanı Pekcan: Pek başarılı olamadı. Fırsatçılara karşı önlem almakta gecikti. Serbest piyasaya müdahale etmeyeceğim diye halkın temel ihtiyaçlarındaki fahiş fiyat artışlarına, kimi malların ortadan kaybolmasına müdahale edemedi.
10/3: Turizm Bakanı Ersoy: Her konuda oldukça başarılı bulduğumuz Turizm Bakanı bu sefer sınıfta kaldı. Corona’nın en fazla etkilediği ve etkileyeceği alan olan turizmde gerekli önlemler alınamadı. Turizmcilerin ciddi kayıpları var ve bununla ilgili destek programları henüz belli değil. Muhtemelen kendisinden kaynaklanmayan nedenlerden ötürü bir şey söyleyemiyor ve sorunun kimden kaynaklandığını da açıklayamıyor
VE HAYLAZLAR SIRASI
Bunlar bakanların karneleri diyebiliriz.
Gelelim bu işi yüzüne özüne bulaştıranlara, kendini madara edenlere. Burada iki isim ön plana çıkıyor:
1. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: Bundan daha kötü bir kriz yönetimi ve daha aciz bir karar alma makamında oturan kişi olmamıştır herhalde. Halkın bir araya geldiği tüm organizasyonlar iptal edilir, maçlar seyircisiz oynansın kararı alınırken Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Cuma namazını bu hafta camilerde kıldırmayacağız” diyemedi. Suudi Arabistan ve İran gibi iki din devleti bile cemaatle namaz kılınmasını yasaklarken bizim Diyanet İşleri Başkanı abuk sabuk geveledi ama gereğini yapamadı. Milyonlarca vatandaşı kapalı alanlarda topladı. Camilerde bulaşacak tek bir virüsün bile vebali Erbaş’ın boynundadır.
2. YÖK Başkanı Yekta Saraç: Prof. Saraç, “Hastalıkla ilgili bir risk olabilir. Bunun için tatil meselesinde biz müteredditiz. Devlet kararına uyacağız” dedikten sonra tepeden talimatı alınca bu kez üniversiteleri tatil etmeye karar verdi. Öğrenciler ne yapacağını şaşırdı. Otobüs firmalarının önünde öğrenciler yüksek fiyatlı biletlerle perişan edildi. Çok basit kararı çok zor ve zorla aldı. Kadercilik gibi modern yöneticilikle bağdaşmayacak bir tavır sergiledi.