'Bakanlık gerçeği saklayarak başarı hikâyesi yaratmaya çalışıyor'
CHP’li milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, “Korona tedavisi veriliyor ama ölüm belgelerine bu yazılmıyor. Bakanlık gerçeği saklayarak başarı hikâyesi yaratmaya çalışıyor” dedi.
Bilgisayarlı tomografi (BT) sonucu Covid -19 ile uyumlu olan ancak testi sonuçlanmadan yaşamını yitiren hastaların ölüm belgesine “viral pnömonu (zatürre), solunum yetmezliği, salgın hastalık, kalp krizi” gibi sonuçlar yazıldığı, bu nedenle gerçek sayıların açıklananlardan daha fazla olduğu iddia edildi.
Dünya Sağlık Örgütü’nden kritik Türkiye açıklaması
TEST SONUCU POZİTİF OLMASINA RAĞMEN HASTALARA SOLUNUM YETMEZLİĞİ, BRONŞİT GİBİ İBARELER YAZILDI
CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, bir kişinin BT ve tüm tahlil bulgularının koronavirüse işaret etmesine karşın PCR (burun ve boğazdan örnek alınması) testinin negatif çıkması durumunda, korona tedavisi aldığı ancak kayıtlara korona olarak geçmediğini söyledi.
Adıgüzel “Oysa testi pozitif olmadığı halde tahlilleri ve tomografisi korona olan, tıp camiasında da, tedavi klavuzunda da tedaviye alınması istenen ve korona kabul edilerek tedavi edilen bu kişiler neden öldüğü zaman Covid-19 kabul edilmiyor? Bunu tıp camiası, bilim kurulu, dünya bile koronavirüs olarak kabul ediyor. Tedavide korona tedavisi veriliyor ama ölümde verilmiyor” dedi.
Hastaların klinik kodlama klavuzunda test sonucu pozitif olmasına karşın ana tanı kısmına solunum yetmezliği, bronşit gibi ibarelerin yazıldığı, koronavirüsün ek tanı kısmında yer aldığını öne süren Adıgüzel, “Doktor buraya ek tanı yazmazsa ana tanıyı yazar geçerse vaka düşer” dedi.
‘DÜNYA BİRİNCİSİ YAPTILAR’
“Hükümetin Covid-19’dan ölüm sayılarını düşük gösterme çabası, 60 yaş altında bu hastalıktan ölüm oranında Türkiye’yi dünya birincisi yaptı” diyen Adıgüzel, şöyle devam etti: “DSÖ, Türkiye’de 60 yaş altında Covid-19’dan ölümlerin Avrupa’dan 4 kat, dünyadan ise 9 kat fazla olduğunu açıkladı. Ama aslında böyle değil. İleri yaşlarda kişi koronavirüs enfeksiyonundan öldüğü halde, buna yönelik tedavi aldığı, cenazesi de bu usullerle defnedildiği halde ölüm sebebi olarak Covid-19 yazmıyor. Test pozitifliği şartı arıyor. Hasta öldükten sonra gelen test pozitifliklerini de ilave etmiyor. Bunun yerine solunum yetmezliği, salgın hastalık, kalp krizi gibi sebepler yazılıyor. Daha genç yaşlarda ise ilave hastalıklar az görüldüğünden ve ölüm sebebi daha fazla sorgulandığından Covid-19 nedeniyle ölümler gizlenemiyor. Bu nedenle dünyaya göre yüksek rakam çıkıyor. Ölüm oranlarını düşük gösterip buradan bir başarı hikayesi çıkarmak istiyorlar, bu yüzden verileri düşük tutuyorlar. Yüksek sayılar sokağa çıkma yasağı da dahil ekonomik yükü olan uygulamalara mecbur edecek. Rakamlar açıklanandan yüksek. Ben açıklanan rakamların 2,5 ile çarpılması gerektiğini düşünüyorum.”