Kani Beko'dan 1 Mayıs çağrısı: Gelin bu gayrimeşru zorbalığın karanlığına ışık olalım
Tüm halkların 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nü kutlayan CHP'li vekil Kani Beko, “Bu 1 Mayıs’ta her neredeysek gelin tüm varlığımızla, kitleselliğimizle, kararlılığımızla bu gayrimeşru zorbalığın karanlığına ışık olalım” dedi.
Koronavirus tedbirleri kapsamında sokağa çıkma yasağının uygulanacak olması ve koronavirus tehlikesi nedeniyle bu yıl 1 Mayıs’ta alanlar boş kalacak. 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nü yine evde kalanlar balkonlarda, çalışanlar iş yerlerinde kutlayacak.
DİSK eski Genel Başkanı olan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, on yıllardır düzelmeyen ve AKP iktidarındaki son 18 yıldır daha da artan işçi hak ve özgürlüklerine yönelik saldırının durması için haykırmalarına işçi bayramının alanlardan uzak kutlanacak olmasının engellemeyeceğini belirtti. Beko, “Bugün; işçilerle, yoksullarla, işsizlerle, kadınlarla, gençlerle, ötekileştirilenlerle, mağdurlarla ve emeğini, alın terini harcayan bütün emekçilerle birlik olma, dayanışma ve mücadeleyi yükseltme günüdür! Bugün işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günüdür! Bugün 1 Mayıs, işçinin emekçinin bayramı! Tüm heyecanımızla, coşkumuzla alanlarda olamasak bile bugün yurdun her bir köşesinde bayramımızı balkonlarımızda, evlerimizde, iş yerlerimizde kutlayacağız. Hak ve özgürlüklerimizle ilgili saldırının bir an önce durması için bu 1 Mayıs’ta da haykıracak, sesimizi duyuracağız” dedi.
MİLYONLARCA İŞÇİ HER GÜN İŞE GİDİP, GELİYOR AMA…
“Koronavirüs pandemisi bahanesiyle ne yazık ki bir kez daha ülkemizde, işçi sınıfının kazanılmış haklarına yönelik ağır bir saldırı ile karşı karşıyayız” ifadeleriyle bu 1 Mayıs’ta işçi ve emekçinin içinde bulunduğu durumu özetleyen CHP’li Beko, şunları söyledi: “Bu süreçte bile işinin başında olan, emeğiyle, alın teriyle bizler için çalışmaya devam eden tüm emekçi kardeşlerime teşekkür ediyor, kendilerine çok dikkat etmelerini istiyorum. Bugün maalesef Türkiye, kuralsız, güvencesiz çalışmanın kural haline getirildiği, emek piyasalarındaki en kötü çalışma biçimlerinin yasal statüye kavuşturularak yaygınlaştırıldığı bir süreçten geçiyor. Covid-19 pandemisi sürecinde milyonlarca işçi her gün işe gitmeye devam ediyor, toplu ulaşım araçlarını kullanıyor, İşyerlerinde, fabrikalarda yan yana çalışıyor ve her akşam eve geri dönüyor. Buna rağmen de hastalıkla ve ölüm riskiyle mücadele etmeleri bekleniyor. Saray, salgının başladığı ilk günden itibaren işçi sınıfı ve yoksul halkları görmezden gelmiş, onları ölümün ve hastalığın pençesine terk etmiştir. Küçük esnaf da çalışanları ile birlikte aynı sonuca razı edilmiştir.”
KORONAVİRÜS NEDENİYLE 52 İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ!
İşçileri ve yoksul halkları salgın sonrasında daha ağır bir sürecin beklediğini ifade eden Beko, “Büyüyen işsizlik, artan yoksulluk ve sefalet halihazırda acı sonuçlarını gösteriyor. İşçiler, emekçiler hastalanıyor, ölüyor. Çalışanlar hastalıkla, ölümle, yoksulluk, açlık arasında sıkışmış durumdalar. İSİG verilerine göre salgının ilk bir ayında ülkemizde en az 52 işçi yaşamını yitirmiştir. Mart ayında toplam 113 işçimiz ise farklı nedenlerle hayatını kaybetmiştir.
Bu süreçte ayrıca kadın emeği krizi derinleşmiş, güvencesiz çalışma koşullarına sahip olan ve işverenlerce ucuz emek gücü olarak görülen kadınlar da salgın döneminde ağır hak kayıplarına uğramışlardır. 1 milyondan fazla çocuk ise “çıraklık” adı altında, 600 binden fazla çocuk ise kayıt dışı olarak çalıştırılmaktadır. Bu emek sömürüsü derhal son bulmalıdır. Çocuk işçilik yasaktır, unutulmamalıdır.
Covid-19’un etkilerini henüz yansıtmayan Ocak 2020 istihdam ve işsizlik verilerine bakıldığında ise geniş tanımlı işsiz sayısı 8 milyona dayanmıştır. Bu da demektir ki önümüzdeki günlere, salgının da etkisinin ölçülmeye başlanması ile birlikte bizi çok ağır bir işsizlik ve yoksulluk tablosu beklemektedir” açıklamalarını yaptı.
ÜCRETLİ İZİN ŞART, İŞTEN ATMALAR YASAKLANMALI!
Pandemi sürecinde alınması gereken önlemler ve yapılması gerekenleri kısaca şu şekilde açıklayan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, “Zorunlu alanlar dışında çalışanlara ücretli izin verilsin. İşten atmalar yasaklansın. İşsizlik fonu sadece işsiz kalan işçilere verilsin. Fatura ve kredi borçları ertelensin. En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesine çekilsin. Devlet çalışanların gelirlerini güvence altına alsın. Tüm çalışanların sağlıkları güvence altına alınsın. Alanda çalışan tüm işçilere test yapılsın. Toplu iş sözleşmesi ve grev hakkı 3 ay boyunca yasak, bu yasak derhal kaldırılsın. 696 Sayılı KHK ile kamuya geçen işçilerin toplu sözleşme hakları elinden alındı ve 17 Temmuz’a kadar her şey ertelendi. Bu ertelenme geri çekilsin, görüşmelere ivedilikle başlansın” dedi.
ELİ KANLI KATİLLERİN EMEĞE UZATTIKLARI KİRLİ ELİ UNUTMAYACAĞIZ!
1 Mayıs işçi bayramının aynı zamanda hak ve özgürlük için alanlara çıkan ve katledilen 34 canı anma ve onlar için mücadeleyi sürdürme tarihi olduğunu da hatırlatan Beko şunları söyledi: “43 sene önce 1 Mayıs 1977’de eli kanlı katillerin emeğe uzattıkları kirli elleri unutmayacağız, mücadelemiz emeğin hak ettiği en yüce değere ulaşıncaya kadar devam edecektir. Bir kere bu uğurda kaybettiğimiz canlarımızı saygıyla anıyorum. Yaşasın işçilerin birliği, yaşasın DİSK, yaşasın 1 Mayıs!
Gelin bu 1 Mayıs’ta da tüm varlığımızla, kitleselliğimizle, kararlılığımızla bu gayrimeşru zorbalığın karanlığına ışık olalım!
Bu 1 Mayıs’ta hep beraber ellerimizde çiçekler, dilimizde türküler, işçilerle, emekçilerle, arkadaşlarımızla, dostlarımızla gönüllerde buluşalım, evlerimizde, balkonlarımızda, iş yerlerimizde emeği yüceltelim, baharı yaşayalım ve yaşatalım… Emeğin emekçinin bu anlamlı gününü kutlayalım.
YAŞASIN 1 MAYIS!
YAŞASIN İŞÇİ SINIFININ BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMASI!”