Cinsel istismar nedeniyle intihar eden Emre'nin ailesi adalet istiyor
Kardeşlerden Derya G., "Emre'nin tek istediği buydu. Artık bana güneş doğsun diyordu. Emre artık hayatta yok ama mezarına güneş doğsun. Herkes bizim yanımızda, Emre için adalet istiyorum" dedi.
TEKİRDAĞ'ın Çorlu ilçesinde, intihar eden Emre Y.'ye (23), 9 yaşından itibaren cinsel istismarda bulunduğu öne sürülen V.T.'nin (68), tutuklu yargılandığı davanın görülen son duruşmasının ardından mağdurun ablaları, Derya G. ve Aslı K., tek isteklerinin adaletin yerini bulması olduğunu söyledi.
Kardeşlerden Derya G., "Emre'nin tek istediği buydu. Artık bana güneş doğsun diyordu. Emre artık hayatta yok ama mezarına güneş doğsun. Herkes bizim yanımızda, Emre için adalet istiyorum" dedi.
Çorlu’da, 9 yaşından itibaren 9 yıl boyunca akrabası Vedat T.'nin cinsel istismarına uğrayan Emre Y., 29 Nisan günü, 15'inci kattaki evlerinin penceresinden atlayarak, intihar etti. Emre Y.'nin intiharından bir ay önce, ailesine, 2002- 2003 yıllarında evlerinde kalan Vedat T.'nin 2011 yılına kadar kendisine cinsel istismarda bulunduğunu anlattığı, Vedat T. ile yüz yüze gerçekleşen görüşmenin ses kaydıyla Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğu, ancak dilekçenin intihardan sonra işleme koyulduğu ortaya çıktı.
Emre Y.'nin intiharından sonra gözaltına alınan Vedat T., 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan tutuklandı. 3 ay sonra görülen ilk duruşmada da tahliye edildi. Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine Vedat T., 19 Ağustos 2019'da Çanakkale'de yakalanarak, yeniden tutuklandı. Edirne 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 4'üncü duruşmada sanığın, koronavirüs nedeniyle tahliye talebi reddedildi.
'DOSYAMIZA SONUNA KADAR GÜVENİYORUZ'
Emre Y.'nin ablaları Derya G. ile Aslı K., Demirören Haber Ajansı'na (DHA) yaptıkları açıklamada, tutuklu yargılanan Vedat T.'nin en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini belirtti.
Kardeşinin düştüğü bahçede birbirlerine sarılarak ağlayan kardeşlerden Derya G., "Dosya bayağı ilerledi ama nedense hala bir sonuca doğru gelemiyoruz. Sonuca gelememek de artık bizi çok yıpratıyor. Çünkü her adliyeye gidişimiz, sanığın yüzünü görmemiz Emre'ye yaptıklarını bize hatırlatıyor ve bizi mahvediyor" dedi.
'O SÜRECİ EN YAKINDAN BİLEN BİZLERİZ'
Kendilerini en çok üzen noktanın, olayın sanki yaşanmamış, dedikodudan ibaretmiş gibi gösterilmesi olduğunu söyleyen Derya G., şöyle konuştu:
"Yaşanan bir gerçek bir olay var. Ama o olayın hiç yaşanmamış tamamen uydurma ya da dedikodu tarzında konuşmalar olduğunu söylüyorlar. Bizi, bunlar yıpratıyor. Emre'nin adli makamlara verdiği o süreci en yakından bilen bizleriz. O sürecin bir dedikodu olduğunu, bizlerin olayları, nitelikli istismarı gözle görmediğimiz söyleniyor. Yani bir insana biri istismar ederken gözle görülür yerde mi yapar? Ben en çok bunu soruyorum. Bu şekilde savunuluyor. İstismar edecek olan sanık ve sapıklar istismarcılar zaten hiç kimsenin olmadığı yerde bu eylemlerini yapıyorlar. Bunu bu şekilde savunma yapıyorlar, bu bizi çok yıpratıyor. Avukatlardır tabi ki de savunacaklardır bir şekilde ama bu savunmanın da belli kıstas ve ölçüleri olması gerekiyor. Biz, dosyamıza sonuna kadar güveniyoruz."
'EMRE'NİN ALMIŞ OLDUĞU BİR SES VAR'
Emre'nin aldığı ses kaydına da dikkat çeken Derya G., "Emre'nin almış olduğu bir ses var. Zaten o ses kaydında da sanığın neler yaptığı belli. Sadece Emre ile de değil daha önce başkalarına da yaptıkları var. İşte ses kaydında şunu söylüyor sanık. Bu işe giren kolay kolay çıkamaz diye Emre'ye söylüyor. Burada her şeyi aslında itiraf ediyor. Sanık zaten 30 Nisan'daki savunmasında ses kaydının kendisine ait olduğunu söylüyor. Burada zaten her şeyi de itiraf etmiş oluyor. Yaptığı eylemlerin de kendisine ait olduğunu söylüyor. Nedense daha hiçbir şekilde bir sonuca gelemedik. Emre artık huzurlu uyusun istiyoruz" dedi.
'TEK İSTEĞİMİZ ADALET'
Derya G., bu olayın Emre'nin olayı değil, artık bir sürü çocuğun olayı haline geldiğini belirterek, "Çünkü çocuk istismarı nitelikli istismar o kadar çok fazla ki ülkemizde, başta tutuklayıp sonra serbest bırakıyorlar. Bizim olayımızda da oldu. İtirazlarımız sonucu tutuklandı kişi. Herkes bizler kadar koşuşturamayabilir, her istismara maruz kalan çocuğumuz Emre'nin ilk başta yaptığı gibi korkuyor. Hipnotize ediyorlar çocuklarımızı ve konuşamıyorlar. Çocuk İhtisas Mahkemelerinin kurulması, olayların daha kısa sürede çözümlenmesi istiyoruz. Emre için tek istediğimiz adalet. 52 gün boyunca her sabah bir umutla uyandı aslında. Bugün beni savcılık arayacak mı? Bugün beni adliyeden arayacaklar mı? Bugün karakoldan arayacaklar mı diye diye artık bütün ümidi bitti. Biz, bir can kaybettik başka canları kaybetmeyelim. Dediğim gibi konuşamayan söyleyemeyen o kadar çok kişi var ki bu süreçlerden dolayı da insanlar korkuyor. Bu mahkemenin bitmesini, sonuca gelmemizi ve Emre'nin kanının yerde kalmamasını istiyorum. Emre'nin tek istediği buydu. Artık bana güneş doğsun diyordu. Emre artık hayatta yok ama mezarına güneş doğsun. Herkes bizim yanımızda, Emre için adalet istiyorum" diye konuştu.
'ADALETE GÜVENİYORUZ'
Türk adaletine güvenlerinin tam olduğunu belirten Emre Y.'nin diğer ablası Aslı K. ise, "Ben bir an önce Emre için adalet istiyorum. İnanıyorum Türk adaleti eninde sonunda tecelli edecek. Bizleri en çok yoran mahkeme köşelerinde Emre için adalet diyerek koşturmak. Artık biz sağlığımızı kaybetmek üzereyiz. 15 Eylül 2020 Emre'nin son duruşması olsun istiyorum. Biliyorum, Emre geri gelmeyecek ancak sanığın hüküm giymiş olması en azından içimize birazcık su serpecek" dedi.