Eylem başladı: 80 barodan Ankara'ya eş zamanlı yürüyüş
Seçim sisteminin değiştirilmesine yönelik yasa teklifine tepki gösteren barolar, müzakere sürecinden sonuç alınamadığını belirterek Ankara’ya eş zamanlı yürüyüş başlattı. 80 baronun katıldığı yürüyüş, sembolik olarak 20 kilometreyle sınırlandırıldı.
AKP ve MHP'nin barolar başta olmak üzere meslek kuruluşlarının yapısı ve seçim sistemini değiştirmeye yönelik hamlesine tepkiler sürüyor.
Süreci değerlendiren barolar, hükümetle müzakerelerden sonuç alınmadığını belirtti. Ortak eylem kararı alan barolar, bulundukları kentlerden Ankara'ya “Savunma Yürüyüşü” başlattı.
EŞ ZAMANLI YÜRÜYÜŞ 20 KİLOMETRE İLE SINIRLANDI
80 baro tarafından, eş zamanlı olarak Ankara’ya doğru başlatılan yürüyüşler, sembolik olarak 20 kilometre ile sınırlandırıldı. 20 kilometrelik yürüyüşün ardından yola araçla devam edilecek. 80 baro başkanının pazartesi günü Ankara’da olması bekleniyor.
Sözcü gazetesinin aktardığına göre İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu bugün saat 10:00'da Kartal'daki Anadolu Adliyesi önünden Ankara'ya sembolik bir yürüyüşe başladı. İstanbul Barosu'nun yürüyüşüne İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu da destek verdi.
'İlk kez 80 baro tavır koydu'
Türkiye'de ilk kez 80 baro bir tavır koymak suretiyle bu değişikliklere karşı olduklarını ifade eden Durakoğlu, "Biz bu ülkenin 80 barosu olarak çok zor bir araya gelebiliyoruz. Ama ilk kez böyle bir konumda bir araya gelebilmeyi başardık” ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin dört bir yanında baro başkanlarının Ankara'ya doğru yürüdüğünü söyleyen Durakoğlu, “Avukatlık yasa tasarısında yapılması düşünülen değişiklik, aslında sadece avukatları ya da baroları ilgilendiren bir değişiklik değildir. Birden fazla baronun getirilmesine ilişkin tasarım açık bir biçimde halkın hak arama özgürlüğüne getirilmiş bir sınırlamadır” diye konuştu.
Manisa Barosu Başkanı Arslan: Çoklu baro sistemi baroların siyasallaşması demektir
Manisa Barosu ve baroya bağlı avukatlar Manisa Adliye Sarayı'nın önünde bir araya geldi. ‘Barolara Dokunma, Savunma Susturulamaz' dövizleri taşıyan avukatlar ‘Hak, hukuk, adalet' sloganları eşliğinde Ankara'ya yürüyüşü geçti. Yürüyüş öncesinde Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan açıklama yaparak, baro seçimlerinde yapılması düşünülen değişikliklere tepki gösterdi.
Arslan yaptığı açıklamada, hükümetin 2010 yılından bugüne kadar baroların yapısını değiştirmek amaçlı bir çok teşebbüste bulunduğunu, ancak baroların direnciyle bu teşebbüslerin engellendiğini ifade etti. Arslan, çoklu baro sisteminin getirilmek istendiğini ve bu sistemin hem baroları hem de yargıyı siyasallaştıracağını dile getirdi.
Aydın Barosu Başkanı Bozkurt: Diyalog kapılarımız açık
Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt, Adliye önünde yaptığı basın açıklamasıyla yürüyüşe başladı. Bozkurt, dünyada ve Türkiye'de pandemi süreci yaşanırken Cumhurbaşkanlığı sarayında bir ekibin baroları bölüp parçalayacak, seçim sistemini değiştirecek girişimde bulunduklarını söyledi.
Daha önce 80 Baro başkanıyla birlikte diyalog kapılarının açık olduğunu, bir değişiklik yapılacaksa barolarla birlikte yapılması gerektiğini önerdiklerini, ancak çağrılarının yanıtsız kaldığını belirterek “Yürüyebildiğimiz yere kadar yürüyeceğiz, gerekirse Kars’a kadar yürüyeceğiz. Hava sıcak olsa da, dolu, yağmur yağsa da yine yürüyeceğiz” dedi.
'Bu yürüyüş savunmanın onur yürüyüşü'
Görüştükleri birçok milletvekilinin,değiştirilmek istenen yasadan haberlerinin bile olmadığını söyleyen Bozkurt, “Çoğu bizden duydu. Keşke bunlar olmasaydı, keşke yürümek zorunda kalmasaydık. Bu yürüyüş savunmanın onur yürüyüşüdür. Bu yolu yürümekten onur duyuyorum. Baro başkanlarına, on binlerce baro üyesi avukata bunları yapanlar tarihe utanç kelimeleriyle geçecek. Keşke Türk yargısı, Türk demokrasisi, devletimiz bu ayıbı yaşamasa, tarihe böyle geçmeselerdi” şeklinde konuştu.
İzmir Barosu Başkanı Yücel: Bir ihanet projesiyle, bölme, parçalama, ele geçirme projesiyle karşı karşıyayız
Evrensel gazetesinin aktardığına göre İzmir'de Bayraklı Adliyesi önünde bir araya gelen avukatlar, “Savunma savunmasız değildir” yazılı pankart açarak yaptıkları basın açıklamasında Ankara yürüyüşüne başladıklarını duyurdu. İzmir Barosu'nun açıklamasına İzmir Tabip Odası, KESK, İzmir Emek ve Demokrasi Güçlerinin temsilcileri de destek verdi.
Burada konuşan İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, “Bir ihanet projesiyle, bölme, parçalama, ele geçirme projesiyle karşı karşıyayız” dedi.
Yücel, şunları söyledi:
“Suskunluğumuzu sesimiz olmadığı şeklinde algılamayın, söyleyeceklerimiz var, yola çıkmaya, mücadele etmeye hazırız. Bu teslimiyet projesini kabul etmediğimizi, asla kabullenmeyeceğimizi ve meslek örgütlerimizin ele geçirilmesine izin vermeyeceğimizi bir kez daha duyurmaya gidiyoruz. Bize ‘Siyaset yapıyorsunuz’ diyorlar, yanılıyorsunuz çünkü biz Kaz Dağları'nı, Salda Gölü'nü, Hasankeyf'i korumak için konuşuyoruz. Buna siyaset diyorsanız siyaset yapmaya devam edeceğiz. Biz istismara uğrayan çocukları korumak için, şiddete uğrayan kadınların yanında yer alıp onlar adına adaleti istemek için, hak ihlallerine karşı bütün yurttaşların yanında olmak için, dün mültecilerin bugün Roman yurttaşlarımızın haklarını koruyabilmek için, bütün yurttaşlarımızın sesi olabilmek için mücadele ediyoruz. Yaptığınız her yanlışı teşhir etmeye, buna karşı çıkmaya, bununla mücadele etmeye devam edeceğiz. Eğer buna siyaset diyorsanız barolar siyaset yapmaya devam edecek.”
Kocaeli Barosu Başkanı Candemir: Yasa değişikliği ortadan kaldırılsın
Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Gültekin Candemir, Kocaeli Adliyesi önünde yaptığı açıklama sonrası Savunma Yürüyüşü'ne başladı.
Kocaeli Adliyesi önünde "Savunma yürüyor" sloganının atıldığı açıklamaya TMMOB, CHP ve Emek Partisi de destek verdi. Burada konuşan Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Gültekin Candemir, "Avukatlık kanununda düzenleme yaparak, illerde çoklu baro, nispi seçim ile baroların mensubiyet sorununun ortadan kaldırılmasına yönelik bir yasa tasarısı çalışması var" dedi.
19 Mayıs ve 1 Haziran tarihinde Türkiye'de bulunan 80 baro ve TBB olarak imzaladıkları bildirgelere atıfta bulunan Candemir, "Bu yasa tasarısının ivediklikle ortadan kaldırılması ve problemlerimize çözüm bulabilmek adına bunu ancak baroların kendi yasalarını yaparak gerçekleştirebileceğini kamuoyuna açıklamıştık. Adalet Bakanı ile bu süreçte temasta bulunduk, taleplerimizi ifade ettik ama yasa değişikliğine ilişkin çalışmalar hızla devam etti. Bugün, o bildirgelerde saklı tuttuğumuz demokratik hak kullanımı doğrultusunda pek çok ilde bulunan baro başkanları olarak Ankara'ya yürüyoruz. Ümit ediyoruz sesimizi duyarlar. Sadece baroların da değil, kamu kurumu niteliğindeki tüm meslek odaları hakkında bölmek, işlevsizleştirmek, görev alanlarını tamamen daraltmayı öngören yasa değişikliği ortadan kaldırılsın, vazgeçilsin. Çünkü bizler toplumsal barış için, demokrasi ve insan hakları için mücadele eden, yasalarında bu mücadeleyi görev ve sorumluluk yüklenmiş kurumlarız" ifadelerini kullandı.
Van Barosu Başkanı Uçar: Hak, hukuk, adalet için yürüyoruz
Ankara'ya doğru yola çıkan Van Barosu Başkanı Zülküf Uçar, Van Adliyesi önünde açıklama yaptı. Baroların yürüttüğü hukuk mücadelesinin sindirilmek istendiğini söyleyen Uçar, basın açıklamasında şöyle konuştu:
"Bizlerden meslektaşlarımızın haklarını korumamamızı, tutuklu olan meslektaşlarımızın adil yargılanmalarını istemememizi, kadına yönelik şiddete ve çocuk istismarına karşı durmamamızı, toplumun haklarını korumamamızı, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü savunmamamızı, yurttaşın seçme ve seçilme hakkını gasbeden kayyum uygulamasına, seçilmiş belediye başkanlarının ve milletvekillerinin tutuklanmasına itiraz etmememizi, çevremizin, doğal güzelliklerimizin ve bize kalan mirasın talan edilmesine karşı mücadele etmememizi istiyorlar.
Ölüm orucunda olan meslektaşlarımız Av. Ebru Timtik ve Av. Aytaç Ünsal’ın adil yargılanma taleplerini duymamamızı, halen cezaevlerinde olan meslektaşlarımız Av. Bekir Kaya, Av. Selçuk Kozağaçlı, Av. Sevda Çelik Özbingöl’ün ve daha birçok meslektaşımızın yargılamalarına ilişkin hukuksuzlukları görmezden gelmemizi, Av. Tahir Elçi’nin gerçek katillerinin yargılanmamasını istiyorlar. Van Barosu olarak hak, hukuk, adalet için yürüyeceğiz, tam bağımsız, güçlü bir yargı için yürüyeceğiz, tarihsel sorumluluğumuz gereği, yargının kurucu unsuru olan avukatlığın, mesleğimizin bağımsızlığı için Ankara’ya doğru adım atacağız. Van Barosu mücadele etmekten hiçbir zaman vazgeçmedi, yasa tasarısı geri çekilinceye kadar da mücadele etmeye devam edecektir."
Antalya Barosu Başkanı Balkan: Halk için yürüyoruz
Gazete Duvar'dan Müzeyyen Yüce'nin aktardığına göre Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, sırtında cübbesi ile Barohan önünden meslektaşlarının alkışları arasında yürüyüşe geçti. Söz konusu yasa değişikliği teklifinin antidemokratik şartlarda hazırlandığını ifade eden Balkan, “Ülkenin uçuruma yuvarlanmasını engellemek, hukukun üstünlüğünü savunmak için yola çıktık. Toplumun haklarını koruyan savunma bir kez daha güçlü avukat, güçlü savunma anlayışı ile halk için yürüyor” dedi.
Eskişehir Baro Başkanı: Barolar susturulmak, parçalanmak ve itibarsızlaştırılmak isteniyor
Eskişehir’de Baro Başkanı Mustafa Elagöz, il sınırına gelerek bu noktadan Ankara’ya doğru yürüyüşe başladı. Konuya ilişkin açıklama da yapan Elagöz, “Ülkemizde artık tuz kokmuştur. İktidarla yaptığımız görüşmelerden sonuç alamayınca, yürümek zorunda kaldık. Demokratik protesto hakkımızı kullanıyoruz. Barolar susturulmak, parçalanmak ve itibarsızlaştırılmak isteniyor. Baroların yapısının değiştirilmesi, geçmiş yıllarda FETÖ’nün devlet içinde en güçlü olduğu dönemde gündeme getirilmiş ancak başarılı olunamamıştı. FETÖ’nün yapamadığını iktidar yapmaya çalışıyor” dedi.
Eskişehir Barosu’na kayıtlı avukatların yanı sıra Eskişehir Odunpazarı Belediye Başkanı KazımKurt ile İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu da Elagöz’ü desteklemek amacıyla il sınırında hazır bulundu.
Baroları, Ankara Barosu Başkanı Sağkan karşılayacak
Baro başkanlarını Ankara’ya girişte Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan karşılayacak. Baro başkanları Türkiye Barolar Birliği'ne (TBB) olağanüstü toplantı taleplerini iletecek. Ardından da Anıtkabir’e ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) ziyaretlerde bulunacaklar.