TÜİK terk edilmeyen şehri açıkladı

En büyük haberleşme araçlarından biri olan cep telefonu, artık insanların sanal yolla iletişim kurmasını sağlıyor. Bu da yüz yüze görüşme ya da birlikte vakit geçirme oranını hızla düşürüyor. Gençlerin daha çok tercih ettiği sosyal medya üzerinden gerçekleşen konuşmalar ise insanların yaşantısını doğrudan etkiliyor. Bu sebeple Türkiye’de tek kişilik hane halkı oranı son yıllarda artış gösterirken, yalnız yaşayan kişi sayısı geçen yıl itibarıyla 3,5 milyona ulaştı.

“Gençler bir arkadaşa ihtiyaç duymuyorlar artık”
Eskişehir'de emlakçı Özgül Parlak, gençlerin ellerinde telefonların olduğunu ve bu yüzden arkadaşa ihtiyaç duymadıklarını ifade ederek, “2005 yılından sonra, artık öğrenciler bile çok fazla kalabalık ortamlarda kalmak istemiyorlar. Anlaşamıyorlar kendi aralarında ya da Eskişehir'de bekarlar çok fazla. Üniversiteyi bitiriyorlar gitmiyorlar, burada iş buluyorlar, onlar da çok fazla talep ediyor. Bu sebepten dolayı apartlara, stüdyo dairelere çok fazla talep var. 21’inci yüzyıldayız, bunun çok fazla etkisi olduğunu düşünüyorum. Önceden teknoloji yoktu. İnsanlar birbirleriyle daha güzel iletişim kuruyordu ama şimdi en basiti ben bakıyorum gençlere, ellerinde telefon, internet yani bir arkadaşa ihtiyaç duymuyorlar çok fazla. Her şeyi sanal ortamda gerçekleştiriyorlar. Bence bundan kaynaklanıyor. Bunu sayısı giderek artar. Sosyalleşmeye döneceklerini zannetmiyorum. Genç nüfus tek başına yaşamaya alıştı. Bu ileride aile kurmalarına engel olabilir” şeklinde konuştu.

“Ev düzeninde çok fazla sıkıntılar yaşıyoruz”
Eskişehir Anadolu Üniversitesi öğrencisi Edanur Gökçe, farklı biriyle yaşayınca kendinden daha çok onu düşünmek gerektiğini söyleyerek, “Herhangi bir zorluk yaşamıyorum, aslında daha rahat ediyorum. Görüntülü konuşabiliyorum başkalarıyla canım sıkıldığı zaman, özlediğim zaman. Zaten sosyal medyayla iletişim kurabiliyorum çevremle, arkadaşlarımla, ailemle. Daha rahat oluyor. İnternette çok vakit geçirebiliyorum, en önemlisi bu. Rahatlığı sağlıyor aslında bu bana, rahat davranmamı sağlıyor. Eve gidiyorum, televizyon açıyorum veya bir film, dizi açabiliyorum, vakit geçirebiliyorum, arkada ses oluyor bana. Arkadaşlarımla uzun uzun görüşebiliyorum görüntülü olarak, günüm böyle geçiyor daha çok. Ferah hissetmiyorsunuz, aklınız karışıyor ve sürekli onu baz alarak hareket ediyorsunuz. Bir arkadaşım gelince, ev arkadaşımı düşünerek hangi saatte gelmesini istiyorsam o saatte geliyor, uygun olduğu saatte. Benim uygunluğumun dışında evdeki insanın uygunluğu daha önemli oluyor o zaman. Ev düzeninde çok fazla sıkıntılar yaşıyoruz, temizlik gibi. ‘Sen yapacaksın, ben yapacağım' kavgası. Tabi ki maddi yükümlülükleri fazla. Kişinin imkanı varsa çıkmalı, çünkü gerçekten çok fazla gideri oluyor insanın. Sıkıntılar çok oluyor başka biriyle yaşadığınız zaman, bu yüzden daha çok konfor arıyor insan.Dolayısıyla para gözetmiyorsunuz bu sefer” dedi.