Emin Çölaşan endişe veren riski yazdı: Sayın sayabildiğiniz kadar, korkuyorum
Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan, bugünkü köşe yazısında Rusya ile Türkiye arasında başlayan uçuşların ardından oluşacak koronavirüs tehlikesini yazdı.
Türkiye Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Rusya ile uçuşların 15 Temmuz itibariyle başlatılması konusunda iki ülkenin mutabık kaldığı bildirilmişti.
Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan, iki ülke arasındaki gidiş- gelişlerdeki koronavirüs riskine dikkat etti.
Çölaşan, "Korkuyorum… Bunlar virüsü önümüzdeki haftalarda plajlardan ve turistik tesislerden yaymaya başlayacak" dedi.
Çölaşan, şunları kaydetti:
Sevgili okurlarım, adına koronavirüs denilen nesne bütün insanlık alemini esir aldı… Hiçbirimiz ne olacağını ve ne olacağımızı bilemiyoruz.
Bilim bile çaresiz kaldı…
Bundan birkaç hafta öncesine kadar bazı ülkeler arası gidiş gelişler (hastalık daha fazla yayılmasın diye) yasaklanmıştı.
Bu yasaklar en çok bizi vurdu.
On binlerce iş yeriyle birlikte turizm sektörü de ağır kayba uğradı.
Yabancı turistler gelemeyince otellerin ve turistik işletmelerin zararı giderek büyüdü, yüz binlerce turizm emekçisi işinden oldu.
★★★
Bugüne kadar hiçbir ülke bu virüsü yok edemedi…
Tam tersine bütün dünyada yayılıyor ve her gün binlerce insanın ölmesine neden oluyor.
Buna Türkiye dahil!
Toplam hasta sayımız 216 bin'e, ölüm sayımız 5400'e ulaştı.
Sağlık Bakanlığı mümkün olduğunca iyimser (!) rakamlar açıklamaya çalışıyor ama durum pek iç açıcı değil!..
Gerçek rakamlar çok daha yüksek.
Başka bir deyişle, tıp alanındaki bazı bilim insanları bile gerçek rakamların Türk Milleti'nden gizlendiğini açıkça ortaya koymaktan çekinmiyor.
★★★
Rusya ile uçak seferleri başladı başlayacak…
Ve denize, güneşe hasret en az bir milyon Rus, Türkiye'ye yaz boyunca akın edecek.
Rusya bu salgını en ciddi yaşayan ve en çok ölüm veren ülkelerin en başında yer alıyor.
Rakamları onlar da bizim gibi yarı yarıya açıklıyor.
Şimdi bir düşünün, önümüzdeki üç ay boyunca en az bir milyon Rus vatandaşını ağırlayacağız!
Bunlar akın akın gelecek, ateşleri göstermelik bir biçimde ölçüldükten sonra içeriye buyur edilecek.
Sonra gelsin otel restoranlarında tıka basa üç öğün yemek.
Burun buruna, maske falan hak getire!
Kullanılan çatal bıçaklar, bardaklar, çay kahve fincanları, plajlarda havlular, şezlonglar…
★★★
İş sadece Ruslarla kalsa yine iyi!..
Ukrayna akın akın gelecek…
İran gelecek…
Yine bitmiyor…
İngiltere'den gelecekler.
Orta Asya ülkelerinden gelecekler…
Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Arap ve Afrika ülkeleri vesaire…
Sayın sayabildiğiniz kadar.
Korkuyorum…
Bunlar virüsü önümüzdeki haftalarda plajlardan ve turistik tesislerden yaymaya başlayacak.
★★★
Geçtiğimiz yıllarda bazı tatil beldelerinde özellikle Rus ve Ukraynalı turistlerle birlikte olmuştum.
Onlarda kurallara uymak gibi bir anlayış hiçbir zaman yoktu.
Bildikleri gibi, özgürce yaşıyorlardı.
Onların kalabalığını ve açık büfelere hücum edişlerini görünce “İstilaya gelen Rus ve Ukrayna silahsız kuvvetleri” demiştim!
Eli kulağında, bir süre sonra yine akın akın gelmeye başlayacaklar…
Belki virüsü Türkiye'den kapıp ülkelerine dönecekler, belki de hepimize bulaştıracaklar.
★★★
Sağlık Bakanı dahil Türkiye'de bütün yetkililer uyarıyor:
“Dikkat edelim, tehlike geçmedi…”
Ve biz işte böyle bir ortamda yurt dışından hiçbir sağlık denetimi olmadan gelecek koronalı turistleri ağırlamaya başlamak üzereyiz.
Üstelik onları hava alanlarında folklor ekipleriyle, çiçeklerle karşılayacağız!
Kimse yanlış anlamasın, “Gelmesinler” demiyorum.
Zaten gelecekler…
“Önlemler şimdiden ciddi biçimde alınsın da sonra pişman olmayalım” demeye çalışıyorum.
Umudumuz Rus ve Ukrayna silahsız kuvvetleri!
Zaten gelmezlerse, paracıkları bırakmazlarsa ekonomik açıdan daha beter oluruz, mahvoluruz.
