28 Şubat sanıklarından Yargıtay'a bir bavul doküman
8 yılı aşkın süredir devam eden 28 Şubat Davası'nda, Yargıtay aşamasına girilmesiyle birlikte davanın seyrini etkileyecek önemli bir gelişme yaşandı.
Yargıtay davasının sanıkları tarafından 1734 sayfa, 18 Ek, 1 CD ve 1 DVD’den oluşan bir bavul dolusu belge “Ortak Savunma-Temyiz Dilekçesi” olarak Yargıtay’a verildi.
Ortak Temyiz dilekçesinde; Terör örgütü FETÖ'nün lideri Fethullah Gülen iltisakı nedeni ile TSK dan ihraç edilen Tamer Tatar’ın FETÖ'cü savcı Hüseyin Ayar’a teslim ettiği ve bu yolla FETÖ’cü dava savcısı Mustafa Bilgili’ye iletildiği iddia edilen CD’nin sahteliğini, bugüne kadar değinilmeyen, mahkeme ve katılan avukatları tarafından üstü örtülen tüm sahte evrak ve belgeleri tek tek ortaya koyan sanıklar; davanın FETÖ ve işbirlikçileri ile tezgahlanmış bir kumpas olduğunu, davada sürecinde yaşanan hukuksuzlukları, delil karartma eylemlerini, sahtecilik ve keyfi tutumları delilleri ile açıklıyor.
“28 ŞUBAT DAVASI ERGENEKON VE BALYOZ KUMPAS DAVALARI GİBİ BİR KUMPAS DAVASIDIR”
Tüm ayrıntılarıyla 28 Şubat süreci ve davaya konu iddialarla ilgili cevapların verildiği Ortak Savunma-Temyiz dilekçesinde sanıklar, 28 Şubat Davasının Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Askerî Casusluk, vb. kumpas davalarıyla yöntem ve uygulama itibariyle birebir örtüşen ve onların son halkası niteliğinde bir dava olduğunu ifade ediyor.
“28 ŞUBAT DAVASINDA SANIKLAR ÜZERİNDEN CUMHURİYETİN DEVLET DÜZENİ VE TSK’NIN ANAYASAL DÜZENİ KORUMA GÖREVİ YARGILANMAKTADIR.”
Yargıtay’a verilen Ortak Savunma-Temyiz dilekçesinde;
“Ankara 5.Ağır Ceza Mahkemesi ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi Başkanlığının gerekçeli kararında, TSK’nın anayasal düzene ve Cumhuriyetin temel ilkelerine yönelen irtica tehdidine karşı aldığı önlemlerin hangi gerekçe ile, Laik devlet düzeni ile var olan ve iktidarını bu sistem içinde sürdürmek yükümlülüğünde olan bir hükümetin çalışmasını kısmen ya da tamamen engellediğini de açıklayamamıştır. Esasen, mahkemelerin bu yönde bir gayreti de yoktur. Ancak anlaşılan şudur ki, örgüt amaçları doğrultusunda talimatla kurgulanan iç ve dış destekli bu stratejik kumpas davasında, FETÖ üyesi savcı Bilgili’nin hazırladığı iddianame ile burada sanıklar değil, atılı suç kılıfı altında irtica ile mücadele, Cumhuriyetin devlet düzeni ve TSK’nın anayasal düzenini koruma gayreti yargılanmaya çalışılmaktadır. Bu kamufleli dava, esasen milletin siyasal islama geçit vermeyen, din esaslarına dayalı şeri devlet düzenine karşı geliştirdiği direncin ve iradenin de, sanıklar üzerinden kırılmaya çalışıldığı, bu fikrin normalleştirilip, muhtemel kalkışmalara ve rejimin değiştirilmesine yasal ve toplumsal zemin hazırlama gayretinin varlığını da açıkça göstermektedir. “
“Bu temyiz dilekçemizde, Ankara 5.Ağır Ceza Mahkemesinin ve Ankara 21. Bölge Adliye Mahkemesinin (gerekçesiz) gerekçeli kararında yer alan hükmün ne denli anayasaya, kanuna ve hukuka aykırı, hükme dayanak alınan delilerin, uydurma ve kumpas ürünü olduğu, davaya organize bir sistemle nereden ve nasıl sözde belge ve delil monte edildiği, nasıl bir intikam ve toplumu dönüştürme davası olduğu, yargılama sürecinde adil yargılama, savunma, delil sunma temel hakların nasıl ihlal edildiği, savcılık ifadelerinin ve savunmaların nasıl çarpıtılıp değiştirildiği, lehte delillerin nasıl gizlenip yok sayıldığı, esasen 20 yıl önce sinsice başlatılan ve taşları döşenen bir kumpasın, yargı sürecine dönüştüğü bütün ayrıntılarıyla açıklanmıştır. “
Şeklinde 28 Şubat davasının esas konumuyla ilgili önemli beyanlar yer alıyor. Yargıtay’a verilen Temyiz dilekçesinin yakın zamanda kamuoyunun erişimine açılacağı ve www.28subatgercekler.com adresinde yayınlanacağı ifade edildi.
Bir kısım sanık adına Av.Aykanat KAÇMAZ tarafından Yargıtay'a ulaştırılmak üzere 08.07.2020 tarihinde verilen dilekçe
Yargıtay'a verilen dilekçenin eki olarak hazırlanan ve adliyeye bavulla getirilen 1734 sayfa, 18 EK, 1 CD ve 1 DVD'den oluşan Ortak Savunma-Temyiz Dilekçesi