İstanbul Sözleşmesi konusunda akademiden ilk ses: Devam ettirilmeli
İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışmalar konusunda hukuk fakülteleri sessizliğini sürdürürken, nihayet bir hukuk fakültesinden sözleşmenin sürdürülmesi gerektiği yönünde açıklama geldi.
Malatya İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Buğra Tahtalı, İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara değinerek, “Önerim, bu konuda çalışan bilim insanlarına kulak verilmelidir ve hem toplum hem kadınlar için sözleşmenin devam ettirilmesidir" dedi.
İnönü Üniversitesi'nde görevli olan ve 2013 yılında 'Kadının Yaşam Hakkının Korunmasında İdari Kolluğun Rol ve Önemi' isimli kitabı yazan Buğra Tahtalı, İstanbul Sözleşmesi ile ilgili önemli virajda olunduğunu söyledi. Sözleşme üzerinden yapılan tartışmaların kadınlar için faydalı olduğunu ancak sözleşme içeriğinin tam olarak bilinmediğini dile getiren Tahtalı, "Önerim, bu konuda çalışan bilim insanlarına kulak verilmelidir ve hem toplum hem kadınlar için sözleşmenin devam ettirilmesidir. Birçok hukukçu benim gibi İstanbul Sözleşmesi’nin devamından yanadır. Yetkililerin yanlış bilgilendirildiğini düşünüyorum. Sözleşmenin kültürümüze ve milli değerlerimize aykırı bir yanı yoktur. Türkiye'de ilk İstanbul Sözleşmesi'nin imzalandığı dönemde bir sıkıntı vardı, şu anda çok az kaldı. Şimdi kadın şiddete uğradı, gitti kolluk kuvvetlerine ve bu konuda 'Ben şiddete uğradım, hayati tehlikem var' dedi. Çoğunlukla kolluk, eşini çağırıp, onları barıştırma yoluna gidiyordu. Dolayısıyla İstanbul Sözleşmesi bu noktada bunu tamamen reddediyor. Diyor ki 'Hayır kardeşim, kolluk olarak siz buna müdahale etmek zorundasınız ve gerekli mercilere bu konuda bildirmek zorundasınız' ve ondan sonrasında da yasal merciler işin içerisine giriyor ve kadına yönelik olarak önleyici koruma tedbir kararları gündeme gelmiş oluyor" diye konuştu.
"Şiddet uygulayan kişiye de önleyici tedbir kararları böylece gündeme gelmiş oluyor" diyen öğretim üyesi Buğra Tahtalı, "İstanbul Sözleşmesi bu konuda 2011 yılında ilk imzalatıcısı Türkiye'nin olduğu ve uluslararası nitelikte bir sözleşme. Bu sözleşmeden yola çıkarak 6284 sayılı 'Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Hakkında Kanun' çıkarıldı ve bugüne kadar gelindi. Bazı eksiklikler, bazı aksaklıklar olmakla beraber bu konuda ciddi bir yol alındığını düşünüyorum. İstanbul Sözleşmesi aslına bakıldığında bu görüşmenin yapıldığı gün itibarıyla tam bir dönüm noktasındayız. 13 Ağustos itibarıyla hükümet yetkilileri, Merkez Karar Yönetim Kurulu'nda (MKYK) bu sözleşmenin devamı veya çekilmesi yönünde bir karar verecekler. Yıllardır bu alanda çalışan bir kişi olarak benim önerim, İstanbul Sözleşmesi'nde kalmamız yönünde olacaktır" dedi.