Giresun'a giden CHP heyetinden acı tespit: 'Kader değil cinayet'

Giresun'daki sel felaketi nedeniyle bölgeye giden CHP heyeti Karadeniz'deki yapılaşma ve HES'ler hakkında dikkat çeken tespitlerde bulundu.

Giresun'a giden CHP heyetinden acı tespit: 'Kader değil cinayet'

Giresun'daki sel felaketiyle ilgili CHP bölgeye heyet gönderirken, HDP Meclis araştırması istedi. Bölgede incelemelerde bulunan CHP heyeti, bazı tespitlerde bulundu.

Buna göre "HES'ler ve dere yatağında yapılaşma sele neden oldu ve çöken menfez ile ilgili 1 yıl önce yapılan uyarı dikkate alınmadı."

BBC Türkçe'nin aktardığına göre; Giresun'un ağırlıklı olarak Dereli ilçesinde etkili olan sel felaketinin ardından, CHP milletvekili ve parti yöneticilerinden oluşan bir heyet, can ve mal kaybına yol açan sel felaketinin nedenlerine ilişkin incelemelerde bulundu.

CHP heyeti, son yıllarda tartışma yaratan hidroelektrik santralleri (HES) ile dere yataklarının dar alanlara hapsedilmesi, yapılaşmaya açılan dere yataklarının değiştirilmesi, Karadeniz Sahil yolu nedeniyle deniz ile kara arasına beton setler çekilmesi ve dere yataklarından kum ile çakıl çekilmesinin sel felaketine zemin hazırladığı tespitinde bulundu.

Yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, doğa haklarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ile bölge milletvekilleri Uğur Bayraktutan, Kadim Durmaz, Barış Karadeniz, Mustafa Adıgüzel, Kemal Zeybek ve Necati Tığlı'dan oluşan heyet, Tirebolu-Doğankent karayolunda çöken menfezin altından kum çekildiği ve çökme tehlikesi olduğuna ilişkin 1 yıl önce yapılan uyarıların ise dikkate alınmadığı görüşüne yer verdi.

HDP ise bölgede son 18 yılda yaşanan sel felaketinin nedenlerinin araştırılması için konusunda Meclis araştırma önergesi verdi.

Giresun'daki sel ve onun yol açtığı heyelan nedeniyle 8 kişi yaşamını yitirirken, 8 kişi ise halen kayıp.

Sel felaketinin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli bölgede incelemelerde bulundu.

'Kader değil cinayet'

CHP heyetinde yer alan milletvekilleri BBC Türkçe'ye değerlendirmelerde bulundu.

Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, felaketin büyümesinin en önemli nedenlerinin doğanın dengesinin insan müdahalesi ile bozulmasından kaynaklandığına işaret etti. HES'ler ve dere yataklarının yapılaşmaya açıldığına, derelerden kum ile çakıl çekildiğine, Karadeniz sahil yolu nedeniyle deniz ile kara arasına yaklaşık 600 kilometrelik bir set çekildiğine işaret eden Bayraktutan, şu görüşleri dile getirdi:
"Biz bile bile aynı hataları yapıyoruz. Geçen yıl sel felaketi Artvin'deydi, şimdi Giresun'u vurdu. Ben daha önce hayatımda böyle bir şey görmedim; Dereli'nin ana caddesinde 10 metre yüksekliğinde, 1-1.5 km uzunluğunda toprak taş, ne varsa getirmiş. Karadeniz'de doğayla oynamanın sonuçlarıyla karşı karşıyayız. Bu bir kader değil, cinayet. Karadeniz'in öbür yakasında da başka ülkeler var. Oralarda neden böyle bir felaket olmuyor? Bu bölgede sıkıntı var, HES'ler, Karadeniz Sahil yolu, devlet aracılığıyla yapılan yanlış orman kesimleri, açılan yeni çay veya fındık bahçeleri, hepsi felaketi getiriyor. Kıvrımlı akan dere yataklarını değiştiriyorlar, dik hale getiriliyor, HES'ler nedeniyle dereler 2-3 metrelik bir yere hapsediliyor."

Öztunç: Çöken menfezle ilgili 1 yıl önce yapılan uyarı dikkate alınmadı

CHP'nin doğa haklarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ise arama kurtarma çalışmalarına katılmak üzere yola çıkan askeri aracın geçişi sırasında çöken Doğankent-Tirebolu arasındaki menfezle ilgili CHP'li İl Genel Meclisi Üyesi Ömer Cebeci'nin 1 yıl önce yaptığı uyarıların dikkate alınmadığını ifade etti. Öztunç, Cebeci'nin, 4 Temmuz 2019'da İl Genel Meclisi Başkanlığı'na, menfezin üzerinde yer aldığı Harşit Vadisi'nde dere yatağından kum çekilmesi nedeniyle dere tabanında 25-35 metre çökme yaşandığı ve bu nedenle menfezin çökebileceği uyarısını içeren dilekçe sunduğunu, ayrıca bu konuda bir de sunum yaptığını ifade etti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Karadeniz İklim Eylem Planı'nda, Karadeniz Sahil Yolu ve bölgedeki yapılaşma, dere yataklarındaki imar uygulamalarının aşırı doğa olaylarını tetiklediğinin dile getirildiğine işaret eden Öztunç, "Ancak dere yatağı üzerinden yapılan yol uygulamaları dışında, TOKİ gibi kurumların da dere yataklarında yapılar inşa ettikleri de bir gerçekliktir" dedi.

CHP ne öneriyor?

Ali Öztunç, benzer felaketlerin yaşanmaması için de şu önerilerde bulundu:
Tekil afet önleme politikasından uzaklaşılarak, bölge planlaması düzeyinde afet önleme politikası geliştirilmesi gerekmektedir.

İklim krizini derinleştiren ormansızlaştırma, orman alanlarının tarım alanlarına dönüştürülmesi, dere yataklarının değiştirilmesi, imara açılması, dolgu alanları yaratılması gibi çarpık kentleşme-yerleşme politikaları terkedilmeli, doğa ile uyumda yöredeki kültürel miras ve kadim bilgi de esas alınarak doğayla ve iklimle uyumlu yerleşim pratiklerine geçilmelidir. -Selden zarar gören yerleşim alanları ve yurttaşlara herhangi bir ayrım gözetmeksizin eşit hizmet sunulmalı, mağduriyetleri oranında eşit koşullarda kamu hizmetlerinden yararlandırılmaları sağlanmalıdır.
Sel sonrasında evleri "oturulmaz" hale gelen mülkiyet sahibi ve kiracı yurttaşlara barınma imkânları sunulmalı; zararları tazmin edilmeli, eşya ve kira yardımı yapılmalıdır.

Sel felaketi öncesi ve sonrasındaki ihmaller tespit edilerek ilgili kişi ve kurum yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunulmalıdır.
Sel sonrasında yaşamını yitiren hayvanların envanteri çıkarılmalı, sokak hayvanlarının akıbeti araştırılmalıdır.

HDP, Meclis araştırması istedi

HDP ise son 18 yılda yaşanan sel felaketlerinin nedenlerinin araştırılması için Meclis Araştırma önergesi verdi. Önergenin gerekçesinde, son 18 yılda yaşanan sel ve heyelanların nedenleri olarak; "Denizle kara arasına beton set çekilerek yapılan yol yapılması, dere yataklarının istinat duvarları çekilerek işgal edilmesi, vadilerin taş ocaklarına çevrilmesi, irili ufaklı tüm derelerin üzerlerine kurulan HES'lerin ve tüm bunlar için yapılan orman kıyımları" gösterildi.

HDP Grup Başkanvekilleri Saruhan Oluç ve Meral Danış Beştaş imzasıyla TBMM Başkanlığı'na sunulan araştırma önergesinde, bölgede son 18 yılda yaşanan sel ve heyelanda yaşanan can kayıpları ile ilgili de bilgi verildi:

"2002'de Rize'nin Güneysu ve Çayeli ilçelerinde yaşanan sel felaketinde 34 kişi, 2005 yılında Rize ve Trabzon'daki sel felaketlerinde toplam 32 kişi, 2009 yılında Artvin Borçka'da 5 kişi, 2010 yılında Rize Gündoğdu'da 12 kişi, 2012'de Samsun'da yaşanan taşkında 13 kişi, Ağustos 2015'te Artvin'in Hopa ilçesinde, 9 kişi, 2019 Haziran'ında Trabzon Araklı'da yaşanan sel felaketinde ise 9 kişi hayatını kaybetti. Temmuz 2020'de Rize'nin Çayeli ve İkizdere ilçelerinde şiddetli yağışın ardından meydana gelen sel ve heyelanda 2 yurttaşımız hayatını kaybetti. Artvin'in Yusufeli ilçesinde Yusufeli Barajı şantiyesinin bulunduğu alanda sel ve heyelan meydana geldi. 4 yurttaşımız hayatını kaybetti. 22 Ağustos 2020 Giresun'da meydana gelen sel felaketinde ise 6 yurttaşımız (son verilere göre 8) yaşamını yitirdi."

Etiketler
Giresun Karadeniz