İzin almadan evlenen çalışan, tazminatsız işten kovulabilecek!
Yüksek mahkeme, iş yerinden resmi olarak evlilik izni almadan evlendiği gerekçesiyle işe gelmeyen işçinin tazminatsız kovulmasına hükmetti.
Çalıştığı iş yerinden beş günlük resmi evlilik iznini almadan evlenen, ardından beş gün sonra evlilik cüzdanıyla işe gelen genç damat, devamsızlık yaptığı gerekçesiyle tazminatsız işten çıkarıldı. İş Mahkemesi'nin 'mağdur' dediği genç işçiye kötü haber Yargıtay'dan geldi. Yüksek mahkeme, damadın önce izin alıp sonra evlenmesi gerektiğine hükmetti.
Mahkemeye yansıyan bilgilere göre, düğün sonrası gittiği iş yerinde iş akdinin haksız yere feshedildiğini iddia eden genç işçi, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsiline karar verilmesi talebiyle İş Mahkemesi’nde dava açtı. Savunma yapan davalı patron, davacının izin almadan ve haber vermeden peş peşe 5 iş günü işe gelmediğini öne sürdü.
Mahkeme, evlilik izni sebebiyle işe gelmediği gerekçesiyle davanın kabulüne hükmetti. Kararı davalı işveren temyiz etti.
YARGITAY PATRONU HAKLI BULDU
Dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki iş günü işine devam etmemesi halinde, işverenin haklı fesih imkânının bulunduğu hükme bağlandığına dikkat çekti.
Kararda şöyle denildi: "Davacı taraf evlilik nedeniyle işverenin bilgisi dahilinde iş yerine gelmediğini, bir nevi izin kullandığını savunmaktadır. Ancak davalı şahitleri, davacının evleneceğini bildiklerini fakat davacının izinli olmayıp haber vermeden iş yerine gelmediğini, davacının devamsızlık yaptığı süre içinde kendisine ulaşamadıklarını, farklı kişilerden davacının nişanlısını bırakıp başka biri ile kaçtığını öğrendiklerini, iş akdi feshedildikten sonra davacının iş yerine gelerek evlilik cüzdanını gösterip gelmediği sürelerde izinli sayılmayı talep ettiğini beyan etmişlerdir."
Kararda, "Davacıya evlilik nedeniyle izin verilip peşinden devamsızlık nedeniyle işten çıkarıldığını duyduklarını beyan eden davacı tanıkları ise davacının iş akdi sona erdiğinde iş yerinde bulunmadıkları kendi ifadeleri ile sabit olup bu tanıklar davacıdan duyduklarını aktarmaktadır. Bu sebeplerle iş akdinin haklı olarak feshedildiği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulü bozmayı gerektirmiştir" ifadeleri kullanıldı.
