Sirenler sağlık emekçileri için çaldı: 'Canınızı ortaya koyun ama 'sesinizi çıkarmayın, susun' deniyor'
Sağlık emekçileri çalışma koşullarındaki sorunlara dikkat çekmek amacıyla eylem gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen basın açıklamasında hayat kurtaran sağlık çalışanlarının haklı taleplerinin hiçe sayılmaması gerektiği vurgulandı.
Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, "Sağlık çalışanlarının en temel ve en yakıcı sorunu, hakkaniyetsiz döner sermaye sistemi. Bu sistem alın terini yok sayıyor, yüz binlerce çalışanı mağdur ediyor." dedi.
Durmuş, sağlık çalışanlarının sorunlarına dikkati çekmek için Sincan Organize Sanayi Bölgesi'ndeki (OSB) ambulans üretim merkezinde basın açıklaması yaptı.
Türkiye'de kamu ve özel sektörde 1 milyondan fazla sağlık çalışanının alın teri döktüğünü belirten Durmuş, "Bu arkadaşlarımızın temel sorunlarını dile getirmek ve bu sorunların çözümü için yetkililerin bir an önce harekete geçmesi amacıyla bu saatte, burada toplanmış bulunuyoruz." ifadesini kullandı.
Semih Durmuş, sağlık çalışanlarının ağır sorumluluklarının yanında yüklerinin de her geçen gün arttığına dikkati çekerek şunları kaydetti:
"Buna rağmen, kar topağı gibi her geçen gün büyüyen sorunları da kangrene dönüşmektedir. Dahası, sağlık çalışanlarının haklı taleplerinin yanında, alternatif çözüm önerilerimiz de ya görmezden gelinmekte ya da 'zamanı değil' denilerek hasıraltı edilmektedir. Açıkçası sağlık çalışanlarına, alın teri akıtın, çalışın, ömrünüzden ömür verin, fedakarlık edin, gecenizi gündüzünüze katın, canınızı ortaya koyun ama 'sesinizi çıkarmayın, susun' deniyor."
Pandemi sürecinde hayatlarını kaybeden sağlık çalışanlarını rahmetle anan Durmuş, "Pandemi mücadelesini başarıyla sürdüren sağlık çalışanlarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Maalesef tablo bu iyi ama nereye kadar bu durum böyle gidecek?" diye konuştu.
"Sağlık çalışanlarının haklı talepleri hiçe sayılmamalı"
Durmuş, hayat kurtaran sağlık çalışanlarının haklı taleplerinin hiçe sayılmaması gerektiğinin altını çizerek şöyle devam etti:
"Ülkemizin sağlık alanındaki en büyük ve tek yetkili sendikal örgütü olarak bu duruma sessiz kalmamız, yanlışlara ortak olmamız, haksızlıkları görmezden gelmemiz mümkün değildir. Bu nedenlerle bugün burada, bu saatte, hep hayat kurtarmak için seslerini duymaya alışkın olduğumuz ambulans sirenlerini sağlık çalışanlarının sorunlarına dikkat çekmek için yükseltiyoruz. Bu sesi, herkesin ama herkesin özellikle de yetkililerin bir an önce duymasını istiyoruz."
Sağlık çalışanlarının taleplerini bugüne kadar toplu sözleşme görüşmeleri başta olmak üzere her platformda her etkinliklerinde aktardıklarını hatırlatan Durmuş, "Çözüm önerilerimizi bir bir ortaya koyduk. Sağlık çalışanlarının en temel ve en yakıcı sorunu, hakkaniyetsiz döner sermaye sistemi. Bu sistem alın terini yok sayıyor, yüz binlerce çalışanı mağdur ediyor." şeklinde konuştu.
Durmuş, mevcut döner sermaye sistemi nedeniyle hekiminden, hemşiresine sağlık çalışanlarının önemli bir bölümünün ortalama gelirlerinin yüzde 50 oranında azaldığını savundu.
"Sistem baştan aşağı ele alınmalı"
"Pandemi sürecinde yapıldığı gibi yama uygulanması değil, sistemin baştan aşağı yeniden ele alınması gerekmektedir." ifadesini kullanan Durmuş, şöyle devam etti:
"Böyle bir sistemin devamında ısrarcı olmak, mağdur yüz binlerin daha fazla hak gasbına uğraması, zulüm görmesi demektir. İki uzman hekim tüm şartları eşit olmasına rağmen birbirinden çok farklı ücret almaktadır. İki hemşire tüm şartları eşit olmasına rağmen birbirinden çok farklı ücret almaktadır. Başka hiçbir kamu kurum ve kuruluşunda tüm şartları eşit olan kamu görevlileri birbirlerinden bu denli farklı ücret almamaktadır."
Durmuş, adaleti ve hakkaniyeti esas alan bir döner sermaye sistemini kurmanın mümkün olduğunu belirterek, "Yeterki irade ortaya konsun, adım atılmak istensin." dedi.
"Şiddet kader değil"
Sağlık çalışanlarının diğer önemli bir sorununun da görevleri başında şiddete maruz kalmaları olduğunu vurgulayan Durmuş, şunları söyledi:
"Şiddet, hayat kurtarmakla görevli sağlık çalışanlarının kaderi değildir. Bugün şiddet, tüm sağlık birimlerinde adeta kol geziyor. Gün geçmiyor ki sağlık kuruluşlarında bir ya da birkaç şiddet olayı yaşanmasın. Bu konuda yasalar en ağır bir şekilde uygulanmalıdır ve tüm toplum sağlık çalışanlarının üzerine kara bulut gibi çöken şiddet karşısında daha fazla duyarlı olmalıdır."
Sağlık çalışanlarının aşırı iş yükü ve uzun çalışma süreleri altında ezilmek istemediğini de dile getiren Durmuş, şunları kaydetti:
"Peki bu nasıl mümkün olacak? Çünkü kendilerini yorgun ve çok yorgun olarak hisseden sağlık çalışanlarının oranı yüzde 93'lere ulaşmış durumda. Oysa bunun çözümü belli. Çözüm DSÖ standartlarında istihdam sağlamaktır. Bu sayede çalışan arkadaşlarımız nefes alacak ve başta Kovid-19'la mücadele olmak üzere insanımızı daha emin bir şekilde sağlıklı yarınlara kavuşturacaktır."
"Sözleşmeli istihdam motivasyonu bozuyor"
Durmuş, sözleşme usulü çalışma yönteminin sağlık çalışanlarının motivasyonunu ve buna bağlı olarak da iş barışını bozduğunu ifade etti.
Sağlık çalışanı anne, babaların çocuklarını bırakabilecekleri kreş istediğini aktaran Durmuş, "Aksi durumda Çorum'daki Fatma hemşire gibi çocuklarını alevlere kurban etme riskleri bulunmaktadır. Buradan Fatma hemşiremize başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Rabbim hiçbir arkadaşımıza bu tür acılar yaşatmasın." şeklinde konuştu.
Durmuş, açıklamasının sonunda sağlık çalışanlarının layıkıyla yaptıkları işlerinin sonucu olarak hak ettiklerini almak istediğini belirterek, "Bu hakkın onlara çok görülmemesi gerekir. Sağlık sistemi bu ülkenin sigortası ise ki öyledir çalışanlar, emek verenler, ter akıtanlar bu sigortanın yegane güvencesidir." ifadesini kullandı.
Bu arada, basın açıklaması sırasında ambulanslar sirenlerini çalarak eyleme destek verdi. (AA)