Psikiyatrist Kemal Kuşçu: Salgınla mücadelede şeffaflık yoksa işiniz zor

Psikiyatrist Kemal Kuşçu, "Salgında uyguladığınız politikayı şeffaf bir şekilde toplumla paylaşmazsanız işiniz zor. Toplumun kararlara katıldığını hissetmesi, paylaşılmış kararlar alınması gerek. Dayanışmanın önemi burada ortaya çıktı" dedi.

Psikiyatrist Kemal Kuşçu: Salgınla mücadelede şeffaflık yoksa işiniz zor

Psikiyatrist Kemal Kuşçu, "Salgında uyguladığınız politikayı şeffaf bir şekilde toplumla paylaşmazsanız işiniz zor. Toplumun kararlara katıldığını hissetmesi, paylaşılmış kararlar alınması gerek. Dayanışmanın önemi burada ortaya çıktı" dedi.

Psikiyatrist Kemal Kuşçu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının insanların ruh sağlığına yönelik etkilerini RS FM'de Atilla Güner'le Akşam Postası'na yorumladı.

'Paylaşılmış kararlar alınmalı'

Salgınla mücadelede izlenen yolun mutlaka şeffaf olması gerektiğini vurgulayan Kuşçu, şu ifadeleri kullandı:

"Toplumla ilgili kararlar her zaman doğru kararlar olmayabilir. Liderliklerde sorun yaşayabiliriz, kararlar eksik olabilir, kararların içeriğini tekrar tartışabiliriz ama toplum ölçeğinde düşünebilmek ve toplum ölçeğinde bir organizasyon talep etme gücümüzü yitiriyoruz. Dolayısıyla böyle bir liderlik ortadan kalkınca böyle bir liderliğin hataları olabilir, liderlik her zaman doğru kararı ve iyi kararı almayabilir ama kolektif bir karar olur. Kolektif bir karar olduğu zaman toplumlar, en azından paylaşılmış bir karar hissi toplumların bir şekilde bu tür sorunlar etrafında organize olmasını ve kendi tercihlerinde disiplin oluşturmalarını kolaylaştırır. Aksi taktirde kim kime dum duma. Toplumsal bir çerçeve oluşturamazsanız, politika oluşturamazsanız o politikayı şeffaf bir şekilde toplumla paylaşmazsanız işiniz çok zor. Ya yaşanan durumu daha sıkıntılı bir şekilde yaşayacaksınız ya da yaşanmaması için çok sert önlemler alacaksınız ki ikisi de çok ciddi çaresizlikler oluşturuyor."

'Hatırımız için yapmayın' çaresizliği

"'Bizim hatırımız için yapmayın' noktasında ve gerçekten en iyi niteliklerle bunu yapmaya gayret ediyoruz ama takdir edersiniz ki bu en azından toplumu anlayabilmek ve toplumla iletişim kurabilmek adına bir çaresizlik noktası" diye konuşan Kuşçu, şöyle devam etti:

"Sadece Türkiye değil, toplumsal olarak bu işi en iyi yönettiğimiz Almanya'da bile çok farklı tepkiler geliyor. Gelen tepkileri daha iyi anlamak ve bu tepkilerin sonucunda nasıl ortak, paylaşılabilir kararlar oluşturabileceğimizi tartışmamız gerekiyor. Maalesef kurumların aradan çekilmiş olması ve özellikle bilgi üreten bilgi paylaşan ve onların toplumdaki saygınlığının azalmış ya da azaltılmış olması çok ciddi bir sorun."

'Dayanışmanın değerini öğrendik'

Kuşçu, "Ülkemizdeki sayılar konusunda pek bir şey bilmiyoruz fakat genel resme ve giderek artan sayıdaki çalışmaya baktığımızda birçok farklı yaş grubunda izolasyon, evde kalmak, toplumsal kırılma ikinci bir ruh sağlığı pandemisini yanında getiriyor" diyerek şunları söyledi:

"Bu dönemin arkasından toplumsal olarak oluşan, hazırlıklı olmamız gereken bu yeni gerilimi aile, ilişki, iş yerlerinde ve sokakta nasıl savuracağımızla ilgili bir planımız olmalı gerekiyor. Ruh sağlığımızın en önemli dayanak noktalarından bir tanesi sosyalleşmedir. Bir şekilde etkileşimimizi canlı tutmamız gerekiyor. En önemlisi ise dayanışma."

Etiketler
Koronavirüs Türkiye Salgın