Sağlıkçı darp edenin rahatlığı: 'Hepsini öldürsem bana hiçbir şey yapamazlar'
Balikesir'de 3 hemşireyi darbeden, yardıma gelen bir hastayı da bıçaklayarak yaralayan E.B.K.’nin (41) kaçarken, "Bıçak alıp gelsem, hepsini öldürsem, bana hiçbir şey yapmazlar" dediği ileri sürüldü.
Balıkesir'in Ayvalık ilçesindeki sağlık ocağında, annesine vurdurmak istediği zatürre aşısının olmadığını öğrenince 3 hemşireyi darbeden, yardıma gelen bir hastayı da bıçaklayarak yaralayan E.B.K.’nin (41) kaçarken, "Bıçak alıp gelsem, hepsini öldürsem, bana hiçbir şey yapmazlar" dediği ileri sürüldü.
Jandarma tarafından yakalandıktan sonra adli kontrolle serbest bırakılan E.B.K.'nin darbettiği hemşireler ile diğer sağlık personelinin rapor alarak bugün işe gelmediği sağlık ocağında, başka yerlerden görevlendirmeyle gelen personel görev yapıyor. 2 jandarma eri de sağlık ocağı önünde nöbet tutuyor.
Ayvalık ilçesine bağlı turistik Küçükköy Mahallesi'nde bulunan 5 No'lu Aile Sağlığı Merkezi'nde dün yaşanan olayda, E.B.K. yanındaki annesine zatürre aşısı yapılmasını istedi. Aşı olmadığının söylenmesi üzerine ayrıldığı sağlık merkezine yeniden gelen E.B.K., hemşire Hande Ç.'ye yumruk atıp, başını masaya vurdu. Hemşire Ayşe B.'yi de saçından tutup yerde sürükleyen saldırgan, meslektaşlarının yardımına koşan hemşire Ayşe S.'nin ise koluna vurdu.
E.B.K., iğne yaptırmak için sağlık merkezinde olan ve duruma müdahale etmek isteyen Abdullah S.'yi bacağından bıçakladı. Kaçan saldırgan, ihbar üzerine çalışma başlatan jandarma tarafından yakındaki bir alışveriş merkezinde yakalanarak, gözaltına alındı.E.B.K., sevk edildiği adliyede, nöbetçi mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
PERSONEL RAPOR ALDI
Saldırının yaşandığı merkezdeki personel, rapor alarak bugün işe gelmedi. Görevlendirmeyle gelen sağlık personelinin görev yaptığı aile sağlığı merkezi önünde 2 jandarma eri, nöbet tutuyor.
Adının açıklanmasını istemeyen 5 No'lu Aile Sağlığı Merkezi çalışanı, yaşananları şöyle anlattı:
“Dışarı çıktığımda iki hasta birbirine girmişti. Kapının önünde bir arbede yaşandı. Doktorlarımız çıkıp, müdahale etmeye çalıştı. Hemen telefona sarıldım, 156‘yı aradım. 'Sıra kavgası yapılıyor, ayıramıyoruz, gelin yardım edin' dedim. Ben içeri girerken o bıçakla dışarı çıktı. Etrafı kan götürüyordu. Hemşirelerimizi yaralamış. O sırada saldırganın anahtarı aradığını fark ettik. Bizi, içeri kilitleyecek, hepimizi bıçaklayacak. O sırada bizimkiler müdahale ediyor, arbede yaşanıyor ve kaçmak zorunda kalıyor. Tüm çalışanlar rapor aldı, işe gelemedi. Ama şahıs serbest bırakılmış. Herkes kendi canını düşünüyor. İnsanlar korkuyor. Şu an jandarma ekipleri burada. Olay sonrasında konuştuğumuz bir hasta, saldırganın koşarken 'Eve gidip bıçak alıp gelsem ve bunların hepsini öldürsem bana hiçbir şey yapmazlar’ dediğini anlattı.
Serbest kalacağım cesareti ile bu olayı yapıyor. Bu olay bilinçli yapılmış bir olay.”
HEMŞİRELERİ KURTARMAK İÇİN ARAYA GİREN AKADEMİSYEN KONUŞTU
Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde, Aile Sağlığı Merkezi'nde annesine vurdurmak istediği zatürre aşısının olmadığını öğrenince 3 hemşireyi darbeden E.B.K.'yi durdurmak için araya giren ve saldırgan tarafından bıçaklanarak yaralanan akademisyen Abdullah S. (66), olay günü yaşananları anlattı. Saldırgan içeri girdikten kısa bir süre sonra çığlık seslerinin duyduğunu vurgulayan Abdullah S., o anları şöyle anlattı:
"65 yaş üzeri ve kronik rahatsızlığı olan biri olduğum için aslında kayıtlarım Ankara'da, buraya doktorla görüşmeye geldim, 'Zatürre aşısı yaptırabilir miyim?' diye. 9 yıldır kanser tedavisi görüyorum. Doktorla görüşmek için sıra aldım. Doktor beyin kapısının önündeki monitörde adım vardı ama içeride hasta vardı. Hasta çıksın diye beklerken, saldırgan önümden geçti ve hemşire hanımların bulunduğu odaya girdi. O arada fazla zaman geçmedi, 1-2 dakika geçti. İçeri girer, girmez kapıyı kapattı. İçeriden birden fazla, birbirinden farklı kadın çığlığı gelmeye başladı. İçeriden çığlıklar gelince kapıya koştum. Kapıyı açtığımda hemşirelerden birisi başını tutuyordu. Başından darbedilmiş. Diğerini saçından yakalamış, başını öne eğmiş, yumruk atıyordu. Ben kapıyı açınca, o haldeyken bırakınca kızcağız düştü yere. Niyetim, onu yakalayıp jandarmanın gelmesi için beklemekti. İki yakasından tutup duvara yapıştırdım. O arada sağ elmacık kemiğimin üzerine yumruk yedim. O yumruğu yedikten sonra karşılık vermek zorunda kaldım. Aramızda bir boğuşma oldu. Başını eğdim, saçlarını tuttum. O arada bıçağı kullanma fırsatı doğdu. Ben görmedim."
'ÖLEBİLİRDİM, TEK AMACIM VARDI; O KADINLARA YARDIM ETMEK'
Kendi kızının da sağlıkçı olduğunu ve sağlık çalışanlarının da insan olduğunun unutulmaması gerektiğini dile getiren Abdullan S. "Üzüldüğüm yer şurası, benim de kızım sağlıkçı. Aynı şey onun da başına gelebilirdi. Kaldı ki şu koronavirüs belasını yaşadığımız en sıkıntılı günlerde, böyle 'Benim anneme niye aşı yapmıyorsunuz?' diye gelip burada, hiçbir imkanı, sorumluluğu, yetkisi olmayan sağlık görevlilerine zarar vermeye çalışmak insanlık dışı bir şey. Benim müdahalem, o kadınların çığlıkları, insan oluşları ve sağlık personeli olmalarıyla alakalı. Şu anda korunması gereken personeller. Bana zarar verebilirdi bıçak orada damara denk gelebilirdi. Hayati tehlike olabilirdi ama bunları hiç düşünmedim. Bir tek amacım vardı, o kızcağızlara yardımcı olabilmek. Bu saldırgan, mahluk diyeceğim. Mahluğu zararsız hale getirip jandarmaya teslim etmek istedim" diye konuştu.
'BEN HAYATIMI HİÇE SAYARKEN, SERBEST KALMASINI KABUL EDEMİYORUM'
Saldırganın tüm yaşananların ardından serbest kalmasını kabul edemediğini ve hem sağlık çalışanlarının hem de kendisinin tehdit altında hissettiğini anlatan Abdullah S., konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Daha sonra duyuyorum ki, içeri girip kapıyı kapatınca arkasında anahtar aramış, bu bakın çok önemli. 'Siz benim anneme nasıl aşı yapmazsınız, hepinizi öldüreceğim' diye, bıçakla gelmesi, bunun niyetini ortaya koyuyor. Yetkililerden bir şey rica edeceğim. Ben 66 yaşındayım. Bu çocuk belki 30-35 yaşında ve ben kronik rahatsızlığı olan bir insanım. Hayatımı hiçe sayarak orada bu çocuklara yardımcı olmaya çalıştım, sağlık görevlilerine. Bunun karşılığında bu mahlukun adli kontrol şartı ile serbest bırakılmasını kabul edemiyorum. Ben kendimi hayati tehlikeye atarken, hiçbir şey düşünmeden hayatımı ortaya koyarken, akşam doktor bey aradı beni, 'Hocam lütfen kendinize dikkat edin. Adli kontrol şartı ile serbest bırakılmış, size de zarar veresinden korkuyoruz biz' diye ikazda bulunma ihtiyacı hissediyor. Şimdi böyle yaşanır mı? Bir tarafta sağlık personeli darbediliyor, hayatınız ortaya koyuyor yardımcı olmaya çalışıyorsunuz. Ondan sonra vatandaş serbest bırakılacak ve siz tehdit altında olacaksınız. Ben bunu kabul edemiyorum. Yetkililerden bir ricam var, lütfen bu sorunlar çözülsün. İnsanlar bu sorunları yaşamasın" dedi.