Sistematik erkek şiddetine rağmen sonuç yok: Polis ve yargı kayıtsız!
Boşanma aşamasında olduğu Telli tarafından devamlı şiddete maruz bırakılan Büşra Cansu Çınar, defalarca şikâyetçi oldu. Hakkında soruşturma başlatılmayan Telli’nin, saldırıları sürüyor. Çınar, “Ölünce mi, yardım edeceksiniz?” diyor.
Yargı ve polisin kadına yönelik erkek şiddetine kayıtsız kalıyor.
Boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından 2 buçuk yıldır şiddet gören Büşra Cansu Çınar, polise ile savcılığa defalarca başvuruda bulunmasına rağmen evli olduğu Ali Telli’den şiddet görmeye ve tehdit edilmeye devam ediyor.
Çınar, yaşadıklarını BirGün’den Dilan Esen'e anlattı.
"TEHDİT VE DARPA MARUZ BIRAKILDIM"
Evlendikten yaklaşık 2 buçuk sene önce şiddete maruz bırakılmaya başladığını aktaran Çınar, “Benim kuaför dükkânım var. Beni ve ailemi defalarca ölümle tehdit etti. Beni sürekli darp etti, dükkanımı bastı, müşterilerimi de darp etti. Her seferinde şikâyetçi oldum ve her seferinde serbest bırakıldı” dedi.
Müşterilerinin bile uzaklaştırma kararı aldığına dikkat çeken Çınar, şunları dile getirdi: “Geçen yıl 27 Haziran’da boşanma davası açtım. Tekrar dükkânıma geldi, bana saldırdı. Karakolda bizi barıştırdılar, ‘Bir daha yapmayacak’ dediler ama saldırıları yine devam etti. Daha sonra anlaşmalı boşanma için bana belge imzalattı. 11 Eylül Cuma günü beni öğlen 14.30’da aradı, ‘15.30’da mahkeme var gel’ dedi. Ancak benim elime tebligat gelmemişti, hiçbir şeyden haberim yoktu. Bu adam beni defalarca tehdit etti, nasıl güvenip gideyim? Ben gitmeyince o gün akşamüstü dükkânıma yanında 3-4 kişiyle gelip beni ve müşterimi darp etti. Elimde kamera kayıtları da var. O gittikten sonra Mersin Tarsus Benli Polis Merkezi’ne gidip şikâyetçi oldum. Can güvenliğim olmadığı için polisin beni evime bırakmasını istedim. Bırakmak istemediler, başıma bir şey geldiğinde hesabını kimin vereceğini sordum. “Hikâyenizi mahkemede anlatın” dediler. Orada zor bela kendimi eve bıraktırdım. Daha sonra beni arayıp tekrar tehdit etti.”
Telli hakkında yaklaşık 30 kez uzaklaştırma kararı aldırdığına vurgu yapan Çınar, sözlerine şöyle devam etti: “Hâlâ tutuklanmadı, hakkında işlem yapılmadı. Polis ifadeye çağırıyor, ‘Gelmiyorum, alabiliyorsanız alın’ diyor. Polislere ‘kamera kaydını ne zaman alacaksınız’ dedim. ‘3-4 güne alırız’ dediler. 3-4 gün içinde bu adamın beni öldürmeyeceği ne malum? Beni öldürünce mi ceza verilecek? Evlendiğim günden beri uzaklaştırma kararıyla yaşıyorum. Sistematik olarak bana saldırıyor, ne polis ne de savcılık bir şey yapmıyor. Darp raporum, şikâyetlerim, saldırı anına ilişkin kamera görüntüleri var, ben daha ne yapayım? Uzaklaştırma kararı olduğu halde geliyor. Polise söylediğimde ise ‘kapınızı açmayın, bir daha gelirse bizi arayın’ diyor. Bazen tutanak bile tutmuyorlar.”
***
Erkekler saldırıyor
KAYSERİ’de Ayşegül T., evli olduğu Okan T., tarafından bıçaklanarak ağır yaralandı. Olay, dün saat 14.00 sıralarında Melikgazi İlçesi 30 Ağustos Mahallesi Kaplanlar sitesi altında bulunan tuhafiye dükkânında meydana geldi. Okan T. ile Ayşegül T. arasında yaşanan tartışmanın ardından erkek kadına saldırdı. Yaralı Ayşegül T., olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Ağır yaralanan kadın hastanede tedavi altına alınırken, Okan T. polise teslim oldu.
***
Seslerini sosyal medyada duyuruyorlar
Polisten ve yargıdan cevap alamayan birçok kadın gibi Büşra Cansu Çınar da artık çareyi sosyal medyada sesini duyurmakta arıyor. Şule Çet ve Pınar Gültekin cinayetlerinin üzerine gidilmesinde etkin rol oynayan sosyal medya tüm kadınlara umut oluyor. Sosyal medyadan yurttaşların verdiği tepkiler sonucunda polis ve yargı harekete geçiyor. Kadına yönelik erkek şiddetini engellemeyi sağlayan İstanbul Sözleşmesi ise uygulanmıyor.
***
Kadınlar sözleşmeye sahip çıkıyor
İktidarın ve gericilerin saldırıları ile feshetmeye yönelik girişimleri sürerken kadınlar ise İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkıyor. Alibeyköy Kadın İnsiyatifi’nden kadınlar, 11 Eylül’de İstanbul Sözleşmesi konulu bir forum gerçekleştirdi. İlçedeki Karadolap Parkı’nda gerçekleştirilen forumdan önce üç pazarda bildiri dağıtımı yapıldı. Forumda söz alan kadınlar, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” derken İstanbul Sözleşmesi’nin önemine de dikkat çekti. Kadınlar sözleşmeden vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.
