Tunceli'de yandaş rektör isyanı: Üniversiteyi asimilasyon merkezine dönüştürdü
Tunceli dernekleri, göreve geldiği günden bu yana skandal uygulamalara imza atan Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek’in görevden alınmasını istiyor: Üniversiteyi asimilasyon merkezine dönüştürdü.
Tunceli dernekleri, göreve geldiği günden bu yana skandal uygulamalara imza atan Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek’in görevden alınmasını istiyor: Üniversiteyi asimilasyon merkezine dönüştürdü.
Tunceli derneklerinden Munzur Üniversitesi’nin “tartışılan” rektörü Prof.Dr. Ubeyde İpek’e tepki var. Onlarca kurumun ortak imzasıyla yayımlanan açıklamada, “Bilim mekânı ve sembolü olması gereken üniversite ne yazık ki toplumun beklentilerine yanıt olamamış; kentin tarihi, kültürel, doğal, sosyal yapısına karşı adeta politik bir odak olarak konumlanmıştır” dendi.
Açıklamada, eğitim seviyesi en yüksek illerden biri olan Tunceli’nin uzun süredir Munzur Üniversitesi rektörünün neden olduğu sorunlarla gündeme geldiğine dikkat çekilerek, “Politik misyonla rektörlüğe atanan Ubeyde İpek’le birlikte Munzur Üniversitesi her bakımdan sorunların kaynağı olmuştur. Göreve getirildiği günden bu yana yaptığı yanlış, keyfi ve liyakatsiz uygulamalarla basının gündeminden düşmeyen rektör, Tuncelililerin ve demokrasi güçlerinin tepkisini çekmeye devam ediyor” ifadeleri kullanıldı.
REKTÖR İPEK'TEN AKILALMAZ İCRAATLAR
Yıllardır üniversiteyi yöneten Rektör İpek’in görevden alınması gerektiğine vurgu yapılan açıklamada, üniversitedeki kronikleşmiş sorunlar şöyle sıralandı:
► “Munzur Üniversitesi, kenti her alanda geliştirmek yerine nitelik itibariyle kentin gerisine düşmüş ve dinamiklerinin gelişmesinin önünde engel olmaya başlamıştır. Kadrolaşmaya kurban edilmiş, cemaat mensuplarına ve iktidar partisiyle irtibatlı ağlara teslim edilmiştir.
► Tunceli’de işsizlik had safhada iken, Munzur Üniversitesi’nin bütün kapıları Tuncelili gençlere kapalıdır. Tuncelili gençlere ve kadınlara layık görülen kadrolar ise temizlik işleri gibi düşük statülü güvencesiz işlerdir. Tunceli kökenli akademisyenler neredeyse yok denecek kadar azdır.
► Rektör İpek, Tuncelili veya demokrat akademisyenler arasında da ‘makbul’ akademisyen tipi yaratmakta, kafasına uymayanları üst kadrolara atamamaktadır. Başta Barış Akademisyenleri olmak üzere pek çok akademisyen hukuksuzca ihraç edilmiştir.
► Munzur Üniversitesi Tunceli halkıyla değil, Ensar Vakfı ve diğer dinci vakıflarla işbirliği yapmaktadır.
► Üniversite açık cezaevini andıracak biçimde kameralarla donatılmıştır. Bu da yetmiyormuş gibi her birimde istihbarat çalışması yürüten askeri personel (uzman) yerleştirilmiştir. Üniversite çalışanlarının her adımı denetlenip gözetlenmektedir.
► Munzur Üniversitesi, Tunceli halkını karşısına almış, geleneksel devlet politikalarının asimilasyon merkezine dönüştürülmüştür. Gerek etnik ve inanç kimliklerine yönelik, gerekse doğa ve inanç merkezlerine karşı sürdürülen yıkıcı çalışmalarda önemli bir rol üstlenmiştir. Örneğin Munzur Gözeleri projesi, başkanlığını Rektör İpek’in yürüttüğü Fırat Kalkınma Ajansı tarafından yapılmaktadır.
► Munzur Üniversitesi’nin bir başka özelliği de sürekli olarak taciz skandallarıyla gündeme gelmesidir. Tacize maruz kalanların sesini duyurma ve hak arama çabaları engellenmiş ve taciz nedeniyle hakkında işlem yapılması gereken kişiler rektöre olan yakınlıkları nedeniyle korunmuşlardır."