Halka sansür yandaşa ‘istisna’
Meclis salgına rağmen sansür ve yandaşa çıkar için çalışıyor. TBMM’de gıda güvenliği konulu yayınlara sansür, Cumhurbaşkanlığı’na ise yeni kadro getiren düzenlemeler görüşülecek.
Meclis salgına rağmen sansür ve yandaşa çıkar için çalışıyor. TBMM’de gıda güvenliği konulu yayınlara sansür, Cumhurbaşkanlığı’na ise yeni kadro getiren düzenlemeler görüşülecek.
Pandemi koşullarında yeni yasama yılına başlanan TBMM’de halkın sorunlarını çözmekten uzak düzenlemeler görüşülmeye devam ediyor. Bu hafta gıda güvenliğini ve halk sağlığını tehdit eden teklif Genel Kurul’da, yandaş enerji şirketlerini “kalkındıracak” teklif ise komisyonda ele alınacak.
TBMM Genel Kurulu’nda bugün, iktidarın “Hobi bahçeleri düzenleniyor” sözleriyle sunduğu ancak içerisinde gıda güvenliğine yönelik yayınlara ceza, alkol satan kuruluşlara kapanma tehlikesi içeren maddelerin olduğu teklifin maddeleri görüşülecek.
CHP, İyi Parti ve HDP’li milletvekilleri, tarım alanları ile ilgili düzenlemede yer alan “Basın, yayın kuruluşlarına ve alkollü satış yapan yerlere artırılmış cezalara” karşı çıktı. Teklif olduğu gibi yasalaşırsa gıda güvenliği konusunda tespitlerin bulunduğu, tehlikeli ürünlerin anlatıldığı yazılı, görsel ve işitsel medyaya, “halkı korkutma” gerekçesiyle ağır idari para cezaları verilecek. Düzenlemede ayrıca saat 22.00 ile 06.00 arasında alkollü içki satışı yapan yerlere verilen idari para cezalarının artırılması ve tekrarı halinde satış belgelerinin iptalini içeren maddeler de bulunuyor.
Maddeler üzerindeki görüşmeler başlamadan önce 31 çevre örgütünden ortak tepki geldi. Düzenlemenin gıda güvenliğini yok edeceğini bildiren çevreci örgütler, “Gıdaya Yönelik İfade Özgürlüğü Kısıtlanamaz” başlığıyla yayımladığı ortak açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye’de gıda hususunda birçok sorun vardır. Ancak sorunun çözümünü yasaklar üzerinden kurgulamak toplumda gıdaya ilişkin endişe, korku ve güvensizliği azaltmayacak tam tersine artıracaktır. Yasa teklifinin ilgili maddeleri, toplumun gıdaya ilişkin kaygı ve hassasiyetlerini dikkate alarak, toplumsal sorumluluk gereği kamuoyunu aydınlatma vazifesi gören, her biri kendi içinde yetkin kurumların, bilim insanlarının, sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının, bu sorumluluklarını yerine getirmelerini kimi zaman doğrudan sansür kimi zaman da otosansür yoluyla engelleme riskini içermektedir.”
ENERJİ ŞİRKETLERİNE KIYAK
Bugün TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu’nda ise iktidarın enerji şirketlerine tanıdığı yeni “istisnalar” görüşülecek. Torba kanun teklifine göre, maden, doğalgaz ve elektrik şirketleri çok sayıda “ayrıcalığa” sahip olacak, şirketler, ödemesi gereken KDV’ler, harçlar, kira bedelleri ve yapım ücretlerinden muaf tutulacak.
Torba kanun teklifine göre, maden aramada süre uzatım talebi değerlendirmesi tamamlanmayan ve onay alamayan ruhsat sahalarına maden işletme izni “Bakan onayı” ile verilebilecek. İşletme izin alanı dışında faaliyet gösteren şirketlerin yüksek cezalar alması engellenecek.
KAMU YARARINA AYKIRI
Teklifi değerlendiren CHP Milletvekili Tahsin Tarhan, “Esnaf, emekli ve ücretli kesim ayın sonunu getiremezken AKP’li vekiller tarafından gündeme alınan teklifin yegane amacı yandaş maden, doğal gaz ve elektrik şirketlerine yeni ayrıcalıklar tanımak. Özellikle maden ruhsatları, doğal gaz kullanımı ve kayıp kaçakla ilgili hükümlerde açıkça kamu yararına aykırı bir anlayış var” dedi.
Madenler peşkeş çekilecek
Haftalık değerlendirme raporu yayımlayan CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, “TPAO, BOTAŞ, Eti Maden başta olmak üzere kamusal enerji şirketleri ve ülkenin yeraltı zenginlikleri konusunda yapılmak istenen düzenlemeler, ulusal varlıkların ve zenginliklerin sahipliği, el değiştirmesi, kontrol ve denetimi konusunda keyfilikler içermektedir” ifadelerini kullandı.
“Maden Holding A.Ş.’nin kurulması ve bünyesindeki maden sahalarının ruhsat vb imkânlarının TVF’ye devriyle, Sayıştay ve TBMM denetimi dışına çıkarılması, yeraltı zenginliklerimizin satışına zemin hazırlamak içindir” diyen Toprak, şu değerlendirmeyi yaptı: “Yapılan değişikliklerle kapsamı alabildiğine genişletilen davet usulü ihaleleri düzenleyen KİK 21/b maddesi olağanüstü hallerde, acil durumlarda, hayati konularda bu tür ihalelerin yapılmasına olanak sağlamaktadır. Oysa iktidar sürekli şekilde ihaleleri bu madde kapsamında ve davet usulüyle yaparak sürekli şekilde sayıları iki elin parmaklarını geçmeyen sayıda şirketi, müteahhidi ihalelere davet ederek kamu kaynaklarını, kamu ihalelerini paylaştırmaktadır. İktidarın TBMM açılır açılmaz alelacele getirdiği torba yasa teklifinin içeriğine ve kapsamına bakıldığında, Plan ve Bütçe Komisyonunda iktidar ittifakı tarafından süratle geçirilmek istenmesi göz önünde tutulduğunda çok önceden bir hazırlık dahilinde planlandığı anlaşılıyor. AKP iktidarlarının ülkemizi getirdiği aşamada, artık yerüstü zenginliklerimizin tüketilmesinden sonra, sıranın yeraltı zenginliklerine, madenlerin peşkeş çekilmesine geldiği anlaşılıyor.”
Amaç birilerine kaynak aktarmak
Yaklaşık 20 değerli maden sahasını bünyesine katan Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) iki yeni şirket kurmasına tepki gösteren TMMOB Maden Mühendisleri Odası da daha önce tamamlanamayan ve doğaya büyük zararlar verecek projelerin bu yolla tamamlanmak istendiğini ifade etti.
Maden alanında çalışacak “TVF Maden Ticaret Sanayi A.Ş.” ve enerji alanında hizmet verecek “TVF Enerji Ticaret Sanayi A.Ş.” adında iki şirket kurulması hakkında TMMOB Maden Mühendisleri Odası tarafından yapılan açıklama şu şekilde: “Şirketler, rüzgar ve güneş enerjisi gibi ihalelerinin gerçekleşmesi için ortaklık ilişkilerine girmeyi, kömüre dayalı santral yapımı için ortaklıklar kurup Elbistan ve Alpu gibi daha önce denenip başarısız olan yatırımları gerçekleştirmeyi planlamaktadır. Seksen yılı aşkın kurumsal deneyime sahip ve ihtisaslaşmış kamu kurumu özelliği kazanmış kurumlar küçültülüp işlevsizleştirilirken bu alanlarda deneyimsiz olan söz konusu kamu şirketlerinden gerçek anlamda kamu işletmeciliği yapması beklenemez. Asıl amaç özelleştirme yöntemi ile aktarılacak kaynak kalmadığından kamu, özel sektör işbirliği ile yandaşa kaynak aktarmaktır.”