Her yıl 60 avukat öldürülüyor veya yaralanıyor
Avukatlara yönelik saldırılar sağlıkçılara ve eğitimcilere yönelik saldırıları aratmadığı gibi onlara göre daha çok ölümle sonuçlanıyor. Avukat Hakları Grubu Sözcüsü Gökhan Ahi, avukatlara yönelik birçok saldırının kayıtlara bile girmediğini iddia etti.
Avukatlara yönelik saldırılar sağlıkçılara ve eğitimcilere yönelik saldırıları aratmadığı gibi onlara göre daha çok ölümle sonuçlanıyor. Avukat Hakları Grubu Sözcüsü Gökhan Ahi, avukatlara yönelik birçok saldırının kayıtlara bile girmediğini iddia etti
Independent Türkçe'den Ali Kemal Erdem'in haberine göre, Konya’nın Akşehir ilçesinde önceki gün 29 yaşındaki avukat Asilcan Tuzcu, evinin bulunduğu apartman içerisinde kimliği belirlenemeyen bir kişi tarafından bıçakla gözünden ve boynundan yaralandı.
Ölmekten kılpayı kurtulan Tuzcu’nun tedavisi devam ederken saldırganın yakalanmasına çalışılıyor.
Avukatlar pek gündem olmasa da belki sağlık ve eğitim çalışanlarından daha fazla saldırıya uğruyorlar ve bu saldırılar daha çok ölümle sonuçlanıyor.
İşleri gereği sorunlarla ve sorunlu insanlarla muhatap olmaları onları zaman zaman pek çok saldırının hedefi haline getirebiliyor.
Yüzlercesi de hakaret, tehdit, şantajla karşılabiliyor, pek çok olay bildirilmiyor.
Avukatlara yönelik saldırılara dair bilgiler İstanbul Barosu'nca hazırlanan Avukat Hakları Raporu'nda da yer alıyor.
Son olayın ardından avukatlara yönelik saldırılar hakkında bilgi almak üzere Avukat Hakları Grubu Sözcüsü Gökhan Ahi ile görüştük.
Avukatlara yönelik yapılan saldırıların çok çeşitli olduğunu söyleyen Ahi, “Öldürmeden yaralamaya, darptan hakarete, tehditten şantaja kadar avukatlar birçok suça maruz kalabiliyor” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
Avukatların kendi özel hayatlarındaki uyuşmazlıklardan kaynaklı saldırılar haricinde, özellikle avukatlık görevinden ve mesleğini icra ediş şeklinden dolayı yaşadıkları saldırılar gittikçe artıyor. Tahminlere göre yılda 60’a yakın avukat ölümle veya yaralamayla sonuçlanan fiili saldırılara maruz kalırken, yüzlerce avukat ise hakaret, tehdit ve şantajla karşılaşabiliyor. Elimizde net bir istatistik yok, çünkü ne barolarda ne de barolar birliğinde bu konuda bir kayıt yok. Çoğu avukat çeşitli sebeplerle, maruz kaldıkları saldırıları barolarına ve savcılıklara bildirmiyor bile.
“Avukatlar, suçun ortağı veya uyuşmazlığın kaynağı olarak görülme eğilimine sahip”
Ahi, bu saldırıların nedenleri için ise şu tespitlerte bulundu:
Yargının kurucu unsurlarından birisi olarak kabul edilen avukatlar, toplumun genelinde suçun ortağı veya uyuşmazlığın kaynağı olarak görülme eğilimine sahip. Bunda siyasal iktidarların avukatlara bakış açısı ve avukatların hedef olarak gösterilmesi de çok önemli bir role sahip.
Siyasi davalarda ve topluma mal olmuş davalarda, güçlü devlete karşı güçsüz bireyi hukuki olarak korumaya çalışan barolar ve avukatlar, yandaş basın ve siyasetçi destekli karalama kampanyalarının hedefi olmaya devam ettikçe, toplumda avukata bakış açısı da o derece kötü yönde etkilenebiliyor.
Bu durum, hukuk uygulayıcısı konumunda olan hakimlere, savcılara ve polislere kadar sirayet edebiliyor ve bazen avukatlar diğer hukuk uygulayıcıları tarafından da saldırılara maruz kalabiliyor.
“Bir savcı ve hakime saldırı olunca harekete geçen savcılıklar, avukata saldırı olunca münferit görmeye eğilimli”
Görevinden dolayı suça maruz kalan avukatlar için yeterli hukuki korumanın da olmadığını öne süren Ahi, duyarsız kalındığını iddia etti:
Avukatlık Kanunu’nun 57. maddesine göre, görev sırasında veya yaptığı görevden dolayı avukata karşı işlenen suçlar hakkında, bu suçların hakimlere karşı işlenmesine ilişkin hükümler uygulanır. Ancak uygulamada, görev yaptığı sırada kendisine karşı işlenen suçun soruşturması ve yargılamasında, saldırıya uğrayan avukatların aleyhine olarak bu madde işletilmiyor ve sanki sıradan vatandaşa bir suç işlenmiş gibi davranılıyor. Oysa bu maddenin konuluş amacı, yargı görevini yerine getiren avukatlara karşı işlenen suçların cezasını ağırlaştırmak ve bu tür suçların işlenmesini caydırmak. Bir hakime veya savcıya karşı işlenen suçta, bütün mekanizmaları derhal harekete geçiren savcılıklar, avukata bir saldırı söz konusu olduğunda bu saldırıları basit ve münferit olarak görmeye fazlasıyla eğilimli. Bu durum dahi, avukatlara karşı işlenen suçlarda faillerin cezasız kalabileceklerini düşünme ve bu sebeple cesaretlerini artırabilecek nitelikte.
İki baro başkanı siyasi nedenle öldürüldü
Ahi, avukatlara saldırıların başında siyasi saiklerin geldiğini kaydeden Ahi, “Üstlenmiş oldukları davalardan veya savundukları müvekkillerden dolayı suçlanan, soruşturma geçiren avukatlar bir yana, bazen bu durum fiili saldırılara kadar varabiliyor. Bu ülkede, sırf siyasi sebeplerle iki baro başkanı suikast sonucu katledildi” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
- 1995’te Gümüşhane Barosu Başkanı Av. Ali Günday bir gazetenin açıkça hedef göstermesi yüzünden bir kişi tarafından katledilirken, 2015’te Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Tahir Elçi kameraların önünde faili meçhul bir suikasta kurban gitti.
- Bir eylemde gözaltına alınan Av. Can Atalay polis otobüsü içinde polisler tarafından darp edildi.
- 2016 yılında bir basın açıklamasına yapılan bir müdahale sırasında Av. Zeycan Balcı’nın beli bir polis tekmesiyle kırıldı, halen sakatlığı devam ediyor.
- Eskişehir’de Av. Heval Yıldız Karasu’nun, Adana’da Av. Şiar Rişvanoğlu’nun bürosuna tehdit mesajları bırakıldı.
- Önemli siyasi davaları takip eden Av. Erdal Doğan sürekli ölüm tehditleri alırken bürosunun önünde birileri sürekli gezmeye devam etti.
- Siyasi bir davanın duruşma çıkışında Av. Bahri Bayram Belen’in sanıkların tahliye edilmesine kızan bir grup tarafından burnu kırıldı.
"Bazı saldırılar kolluk güçlerinden geliyor, icra müdürlüklerinde hakarete maruz kalıyorlar"
Avukatlara fiili saldırıların bazen kolluk kuvvetlerinden bazen de hâkimlerden geldiğini öne süren Ahi, “Adliyelerde, tapu müdürlüklerinde veya icra müdürlüklerinde hemen hemen her gün avukatlar, memurlar tarafından hakaret veya aşağılamalara uğrasa da çoğu olay raporlanmıyor. Avukat görevini yaparken, bazı polisler avukata görevini yaptırmamak için direniyor ye da avukatın görev yapmasını engelliyor. Eğer avukat görevini yapmakta ısrar ederse ve engellemelere karşı koyarsa avukata darp, tehdit ve hakaret edilebiliyor” dedikten sonra şu örneklerle devam etti:
- Av. Atanur Demir, il göç idaresi ve kolluğun ortaklaşa imza attığı bir hukuksuzluğu engellemek isterken orada bulunan polis memurlarınca darp edildi ve gözaltına alındı.
- Adana’da Av. Büşra Özbiçer, katıldığı bir duruşma sonrası mahkeme hâkimi tarafından sözlü saldırıya maruz kaldı ve tehdit edildi.
- İstanbul’da İş Mahkemesi hâkimi duruşma sırasında, Av. Tuğçe Çetin’e etek boyunu sordu, fotoğrafını çekmeye çalıştı.
- İstanbul Bayrampaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli bir komiser, bir şüphelinin ifadesine katılmak isteyen kadın avukatı copla darp etti ve silahla tehdit etti.
- Görevle ilgisi olmasa da, Av. Sertuğ Sürenoğlu, düğüne giden Cumhurbaşkanı’nın konvoyu nedeniyle trafiğin kapatılmasına tepki gösterdiği için polis aracına alınarak 2 saat boyunca darp edildi.
Müvekkilleri tarafından öldürülen avukatlar var
“Avukatlara birçok saldırı kendi müvekkillerinden de geliyor. Kendi avukatıyla fikir ayrılığına düşen, avukatıyla alacak verecek meselesini halledemeyen, başına gelenlerden kendi avukatını sorumlu tutan bir çok kişi hıncını kendi avukatından çıkarabiliyor” diyen Ahi, örneğin. Gaziantep’te Av. İsmail Akkaya eski müvekkili tarafından tüfekle öldürüldüğünü hatırlattı.
Yine Düzce’de Av. Elan Özgür bir duruşmaya katılmak üzere geldiği Adliye binası önünde müvekkili tarafından silahla öldürüldü.
Ahi, kendi müvekkili tarafından tehdit ve darp edilen bir çok avukat olmasına rağmen bu suçların çoğunlukla kayıtlara geçmediğini kaydetti.
Boşanma, haciz, miras davalarında avukatlara saldırmak yaygın
Uyuşmazlığın veya davanın karşı tarafından da avukatlara çokça saldırı gerçekleşebildiğini söyleyen Ahi, “Özellikle miras anlaşmazlıklarında, boşanma davalarında veya haciz işlemleri sırasında avukatlara saldırmak neredeyse en yaygın olanı” dedikten sonra yaşanan saldırılardan örnekler verdi:
- Bir boşanma davasında davacı kadının avukatlığını yapan Av. İbrahim Ergin, boşanmak istemeyen davalı koca tarafından bürosunda katledildi.
- Av.Kudbettin Kaya bir restoranda yemek yerken, muhtemelen karşı taraftan olan maskeli bir saldırgan tarafından silahla öldürüldü.
- İstanbul Ümraniye’de Av. Hüseyin Yama, karşı tarafın bürosuna görüşmek için gittiğinde silahla başından vurularak öldürüldü.
- Bir fabrikaya hacze giden alacaklı firma avukatı Yunus Eryılmaz ile bir icra memuruna kimyasal madde ile saldırıldı, bacaklarında yanıklar oluştu.
- Av. Savaş Baş, haciz mahallinde borçlu tarafından bıçaklanarak ağır şekilde yaralandı.
- Av. Baybars Adıgüzel ceza davası duruşması öncesinde karşı tarafça kalabalık içine alınarak darp edildi.
- Takip ettikleri bir alacak dosyası nedeniyle, Mardin'de Av. Özlem Dündar ve Av. İbrahim Dündar’a gece vakti saldırıldı.
- Av. Erzat Çiftçi'ye araç içerisinde seyir halindeyken bir motosikletten silahlı saldırı düzenlendi ve avukat ağır yaralandı.
- Tarsus’ta Avukat İsmail Hafızosmanoğlu'nabaktığı davadan dolayı silahlı saldırı yapıldı.
- Yine bir boşanma davasının duruşması öncesinde, müvekkilinin eşinin yakınları tarafından Konya’da görev yapan Av. Mahmud SeydiArık’a saldırıldı ve avukatın burnu kırıldı.
- 43 kadının hayatını şantaj ve tehditle alt üst eden bir tacizci mağdur kadınları savunan Av. Deniz Çelikkaya’nın telefon numarasını kullanarak birçok kişiyi tehditlerine devam etti.
- Kayseri avukatlarından Av. Gökmen Döner, üç kişi tarafından adliye civarında darp edildi.
- Av. Ayhan Sağıroğlu, sokakta yürürken motorsiklet kasklı birisi tarafından bacağından 3 kurşunla vuruldu.
- Bursa’da Av. İlknur Nazlı Gökyıldız’a arabuluculuk görüşmesi esnasında sözlü ve falçatalı fiziksel saldırıda bulunuldu.
- Adana Barosu mensubu Av. Meriç Emre Çalıkuşu,icra Müdürü, 2 bilirkişi ve kolluk güçleri ile gittiği haciz mahallinde sözlü ve fiziksel saldırıya uğradı.
- Av. Sebahattin Demir, Adana’da fiziksel saldırıya uğradı ve burnu kırıldı.
- Kayseri’de Av. Tuğba Meltem Bilgin, davasını alması için bir kişi tarafından ağır şekilde tehdit edildi.
- Antalya avukatları Av. Ahmet Onaran ve Av. Merve Özer, Milas’ta müvekkilerinin işlettiği maden alanında, ruhsat sahiplerinin pompalı tüfekli saldırısına uğradılar.
- En son saldırı Av. Asilcan Tuzcu’ya gerçekleşti, Akşehir’de evinin önünde bıçaklı saldırıya uğradı, boynundan yaralandı ve bir gözünü kaybetti.