Üniversiteden çarpıcı Bayraklı raporu: Binaların hepsi yüzeysel temeller üzerinde
Gazi Üniversitesi’nin İzmir Depremi Raporu’na göre, depremden en fazla etkilenen Bayraklı’da, yüksek yeraltı su seviyesinden dolayı bölgedeki binaların hiçbirinde bodrum kat bulunmuyor, hepsi yüzeysel temeller üzerine inşa edildi.
Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi “Seferihisar Açıkları (İzmir) Depremi Ön Değerlendirme Raporu’nu” yayımladı.
Birgün'den İsmail Arı'nın haberine göre; raporda, 30 Ekim tarihinde merkezi İzmir'in Seferihisar ilçesi açıkları olan, 114 kişinin hayatını kaybettiği ve bin 35 kişinin de yaralandığı depreme ilişkin çarpıcı tespitlere yer verildi.
Akademisyenlerin deprem bölgesinde yaptığı incelemelerin ardından hazırlanan raporda, depremde yaş ortalaması 25'ten fazla olan 12 binanın yıkıldığı ve çok sayıda binada hasar oluştuğu belirtildi. Binaların yıkılma ve hasar görme nedenlerine ilişkin de “Temel göçme nedenlerinin beton kalitesizliği, uygulama ve projelendirme hataları olduğu sonucuna ulaşılmıştır” denildi.
BAYRAKLI’DA YERALTI SU SEVİYESİ YÜKSEK
“Depremde yıkılan veya ciddi seviyede zarar gören yapıların hemen hemen hepsinin deprem merkez üssünden yaklaşık 70 kilometre uzaklıkta yer alan Bayraklı İlçesinde bulunan 5-10 katlı betonarme binalar olması, yapı-zemin etkileşiminin ve yerel zemin koşullarının oluşan deprem hasarları üzerindeki etkisini açıkça ortaya koymaktadır” denilen raporda şu bilgilere yer verildi:
“Hasar gördüğü halde tam göçme oluşmayan yapılar incelendiğinde hemen hepsinde yapısal hasarların zemin katlarda yoğunlaştığı gözlenmiştir. Yüksek yeraltı su seviyesinden dolayı bölgedeki binaların hiçbirisinde bodrum inşa edilmemiş, hepsi yüzeysel temeller üzerine doğrudan oturtulmuştur”
BİNALARIN HASAR VE GÖÇME SEBEPLERİ
Raporda, yapılarda çökmeye ve hasara neden olan temel sorunlar ise şöyle sıralandı:
►BETON KALİTESİNİN YETERSİZLİĞİ
Ağır hasarlı veya yıkılmış binaların birçoğunda beton kalitesinin herhangi bir sınıfa sokulamayacak kadar kötü olduğu tespit edilmiştir.
►PROJE DIŞI İZİNSİZ TADİLATLAR
Zemin katlarda yanlış projelendirme veya uygulama sonrası proje dışı izinsiz tadilatlar yapılarak işyeri yapılması amacı ile duvar yıkımı ve buna bağlı olarak “Yumuşak kat” oluşumu gözlenmiştir. Hasarlı ve göçen binaların mimarisinde önemli tadilat yapıldığı, teyide muhtaç olmakla birlikte yıkılan binalardan bazılarının taşıyıcı sistemi ile oynanmış olduğu iddia edilmektedir.
►BÖLGEDEKİ ZEMİN ÖZELLİKLERİNİN DİKKATE ALINMAMASI
Yapıların tasarımı sırasında zemin büyütmesinin dikkate alınmaması yıkıma sebep olan ana etkilerden birisi olmuştur. Yaklaşık hesaplamalar ve ölçümler zemin büyümesinin 2.5- 3.0 civarında olduğu yönündedir. Yani zeminin binalara karşı gösterdiği yıkım etkisi üç kat büyümüştür. Bölgede farklı türlerde yapısal göçmeler meydana geldiği belirlenmiştir.
Tamamen göçen binaların çoğu katların düşey doğrultuda doğrudan birbirlerinin üzerine oturması şeklinde meydana gelmiştir. Çok açık bir şekilde bu tür göçmelerde en önemli sebepler beton dayanımın yetersizliği, donatı yetersizliği ve uygunsuzluğudur. Detaylı yapılacak çalışmalars onucunda ortaya konulması gerekmekle birlikte zayıf kolon-kuvvetli kiriş, yumuşak kat uygulaması da diğer sebepler arasında görünmektedir. Hatta bu sebeplerden dolayı bazı binalarda sadece zemin kat bölgesi ile sınırlı kalan kısmi göçmeler meydana gelmiştir.
TSUNAMİ 15 DAKİKADA OLUŞTU
Depremin ardından oluşan tsunamiye ilişkinde bilgilere yer verilen raporda, “Meydana gelen depremde deniz tabanında çökmeye bağlı oluşan deprem etkenli dalga 15 dakika içerisinde kıyıya ulaşmış, Akarca ile Sığacık arasındaki bölgede içeriye doğru yaklaşık 800 metre ilerlemiş ve deniz suyu sakin seviyesine göre yaklaşık iki metre kadar yükselmiştir” ifadeleri yer aldı.