İlginç iddia: Zorunlu aşı ile insanlara nano-çip enjekte edecekler

Prof. Dr. Sait Yılmaz’a göre, arkasında Bill Gates, Aşı Geliştiren Eczacılar Birliği (GAVI), Rockefeller ve Rothschilds ailelerinin olduğu bir yapı, zorunlu bir aşı ile dünya nüfusunu kontrol altına alacak bir proje uyguluyor.

İlginç iddia: Zorunlu aşı ile insanlara nano-çip enjekte edecekler

Esenyurt Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Yılmaz, 27 Nisan’da Milli Gazete’de yayınlanan “Medikal Derin Devlet ve Bill Gates” başlıklı makalesinde, Korona Virüsü salgınının ardından dünyada meydana gelebilecek muhtemel değişikliklere dair görüşlerini kaydetti.

İnsan hayatının tarihte öncekilere hiç benzemeyen bir şekilde değişeceğini ileri süren Yılmaz, “Şimdi insan aklının üstünde yapay zekânın kullanılacağı, insanın uzaktan kontrol edileceği bir evrime gidiyoruz” ifadesini kullandı.

“Bu aşı başka bir virüs taşıyor: Dijital kimlik”

2014 yılında ABD’nin küresel takip istihbaratı teşkilatı olan NSA’nın direktörlerinden William Binney’in, amaçlarının küresel nüfusu kontrol etmek olduğunu açıkladığını hatırlatan Yılmaz, “Şimdi küresel elit, total kontrolün yeni bir aşamasında. Sağlığımız için zorunlu bir aşı dönemi başlıyor. Bu aşı başka bir virüs taşıyor; dijital kimlik. Biyo-metrik ağ içinde takip edileceğimiz bir plan uzun süredir bekliyor” diye yazdı.

“Küresel Sermaye”nin Yeni Dünya Düzeni projesi ancak 2035’lerde beklenirken, başka bir senaryonun devreye girdiğini ileri süren Yılmaz, “Küresel sermayenin medikal grubu, aşı yolu ile yeni bir yöntem deniyor” iddiasında bulundu.

Yılmaz, maksadın Yeni Dünya Düzenine giden yolu kısaltmak olduğunu, insanları öldüren ve sıkıyönetime iten kötü virüse karşı, kurtarıcı ve iyiliksever Gates ve ekibinin iş başında gözüktüğünü ifade etti.

Yılmaz, şu iddiada bulundu:

“Aşı olmayan, marketten alışveriş bile yapamayacak”

“100 yıldır devam eden soykırım planlarının yeni bir aşamasındayız. İnsanlar en çok yalnızken ve ümitsizken savunmasız olur. Hepimiz bir an önce aşının bulunmasını ve aşı olarak ölümden kurtulmayı hayal ediyoruz.

Bu iş bittiğinde, aşı olmayan hiç kimse ehliyet alamayacak, trene, uçağa binemeyecek, iş başvurusu yapamayacak, hastanede muayene olamayacak, marketten alışveriş dahi yapamayacak. Aslında zorla yapmak istedikleri aşı için sıraya gireceğiz.”

“Medikal Derin Devlet” konusunda bilgi veren Yılmaz, “Büyük Pharma (Big Pharma), medikal dünyadaki en büyük ilaç şirketleridir. (…) İlaç sektörü, dünyada tütünden sonra nefret edilen ikinci büyük sektördür. Bu sektör rüşvet, sahtekârlık ve skandallarla iç içe olagelmiştir.

İlaç yanında aşılar ve medikal aletler de bu sektörün ürünleri arasındadır. (…) Kissinger ve Bill Gates’in vakfı şimdi iki şirket ile birlikte kitlesel bir aşı geliştirme peşindeler. Big Pharma, Bill Gates, Hillary Clinton bu işin arkasındaki derin devlet ekibinden” diye yazdı.

Sait Yılmaz, Rockefeller’in kontrol ettiği gıda endüstrisi, sağlık sigortası endüstrisi ve ilaç endüstrisinin, insanı hasta, bağımlı ve kuzu gibi kolaylıkla güdülebilen biri haline dönüştürmek üzere tasarlandığını ileri sürdü. Yılmaz, “Sizleri köle yapmaya dönük küresel planlarına dayanamayacak kadar hasta ve bağımlı tutmak için soykırım hedefli programlarının bir parçası olan medikal sektörü kullanıyorlar” ifadesini kullandı.

Sait Yılmaz, yazısının “Yeni Dünya Düzeni’nin aşı stratejisi” ara başlığı altında, dünyanın gizli laboratuvarlarında üretilen aşıların içine nano-çiplerin konması uzun zamandır Microsoft ve MTI’nin birlikte çalıştığı bir proje olduğunu kaydetti. Yılmaz, Küresel Sermayenin içinde Henry Kissinger ve Bill Gates isimlerinin öne çıktığını belirtti.

Sait Yılmaz, iddialarını şöyle sürdürdü:

Aşı ile kimlik tanıma programı: ID 2020

“Yeni Dünya Düzeni elitleri 2015’te BM üzerinden bir ütopya geliştirdiler. Bu elitlerin iktidar projesiydi. Bir bağışıklık projesi yaptılar. Dünyadaki herkesi aşılayıp hastalıklara karşı bağışık hale getireceğiz dediler. İlaç sektörü şu an krizde yani ilaçtan para kazanamıyorlar.

İşte bu yüzden ilaç şirketleri aşı işine yöneldi. Tıbbi soykırım, Yeni Dünya Düzeni’nin soykırımının bir parçası olarak yeni bir safhaya geçti. Johns Hopkins Üniversitesi. 18 Ekim 2019’da yani Çin’in Vuhan şehrinde koronavirüs çıkmadan iki ay önce, Johns Hopkins Üniversitesi’nde Event 201” koronavirüs bilgisayar simülasyonu oynandı. Bu programın sponsoru Dünya Ekonomik Forumu ile Bill ve Melinda Gates Vakfı idi.

Bill Gates, zaten yıllardır on yılda on milyon insanı öldürecek bir virüsün duyurusunu sözde insanlığı uyarmak adına yıllardır yapıyordu. Karar, ID2020 gündemini uygulamaktı.”

“Baltimore’daki Johns Hopkins Medikal Merkezi’nde yapılan bilgisayar simülasyonundan iki hafta sonra Vuhan’da ilk Covid-19 görüldü” diye yazan Yılmaz, Aşı ile kimlik tanıma (ID 2020) programı hakkında şu iddiada bulundu:

“Dünyadaki her insana elektronik bir kimlik vererek söyledikleri ve hareketlerinin takibini amaçlıyor. Bu programın ilk testi halen Bangladeş’te yapılıyor. Aşı programı ile birlikte bir nano-çip’in bünyeye enjekte edilmesi ile sadece sağlık kontrolü değil, kişi eylemlerinin takip edilmesi hedefleniyor.

Gates Vakfı ve GAVI tarafından geliştirilen dövme benzeri ilk çip, hem aşı hem de elektronik kimlik için kullanılıyor. Bill Gates’e göre bu sistem kimin aşı olup olmadığını anlamak için geliştirildi. Ancak bu kimlik tanıma içinde elektromanyetik dalga tespiti var; yani 5G ile başlanacak ve 6G ile evrimleşecek küresel kontrolün ilk adımı. Aşı ile kimlik tanıma (ID 2020) programı BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri için dâhil edildi ve 2030 yılına kadar tamamlanması hedeflendi.

Şu anda insanın aklını yönetmek için korku yolu ile insanları aşılamak ve çip takmak hedefine yönelik Covid-19 uygulaması dönemindeyiz. Yaşamak için buna razı olacağız. İnsan özgürlüğünün ve onurunun en çok tehlikede olduğu bir aşamadayız.”

Sait Yılmaz, yazısında dile getirdiği iddialarını şöyle özetledi:

“Bu plan, yıllardır hazırlanıyordu ve arkasında Bill Gates, Aşı Geliştiren Eczacılar Birliği (GAVI), Rockefeller, Rothschilds ve diğerleri var. Şu anda Yeni Dünya Düzeni içinde Tek Dünya Hükümeti kurmak isteyenlerin medikal kolu, zorunlu bir aşı ile dünya nüfusunu kontrol altına alacak bir proje uyguluyor.”

Aşı ile kimlik tanıma programına karşı ne yapılabilir?

Prof. Dr. Sait Yılmaz, yazısının sonunda çözüm önerisi olarak şu tavsiyede bulundu:

“Devletler küresel sermayenin medikal derin devletinin ilaç, aşı ve tedavi yöntemlerine bağımlı kalmamak için bu alanda da bağımsızlık mücadelesi vermeli, uluslararası düzeyde dayanışma sağlanmalıdır. Diğer yandan, tıpkı ülke savunması gibi sağlık ve eğitim konuları özel sektörün kar amaçlı inisiyatifinden çıkarılıp devlet kontrolüne alınmalıdır. Parası olanın tedavi olduğu, iyi eğitim aldığı; parasız olmayanın sıradanlığa ve ölüme terk edildiği düzen bitmelidir.

Son olarak bizler de, şiddete başvurmadan, sade bir birey olarak mücadele etmek için küresel sermayenin ülkemizdeki uzantılarını bilmeli, bankalarını kullanmamalı, ürünlerini tercih etmemeye gayret etmeliyiz. Küresel sermaye sizi yok etmeden, siz onların yaşam kaynağı olan para kanallarını işlevsiz hale getirin. Sağlığımıza ve özgürlüğümüze sahip çıkmanın, ulus-devleti korumanın yolu bilim ve teknolojide kendine yeterli olmaktan, tam bağımsızlıktan geçiyor.”

Prof. Dr. Sait Yılmaz kimdir?

Sait YILMAZ, 1961 yılında İzmit’te doğdu. Kabataş Erkek Lisesi’nde okuduktan sonra babasının tayini nedeni ile liseyi memleketi olan ISPARTA-Yalvaç’ta bitirdi. 1982 yılında Kara Harp Okulu’ndan Piyade Teğmeni olarak mezun oldu. 1984’de Eğridir Komando Okulu’nu bitirdi, Bolu ve Hakkâri’de Komando Bölük Komutanlığı yaptı. 1988 yılında ABD-Virginia’da Havadan İkmal Kursu’nu tamamladı. 1991’de Kara Harp Akademisi’ni bitirdi.

BOSNA-HERSEK’de 1994 yılında BM UNPROFOR Türk Barış Gücü’nde Harekât Subayı ve 1996 yılında Saraybosna’da NATO-SFOR’da Sivil-Asker İşbirliği Uzmanı olarak görev yaptı. 1997 yılında İTALYA-Roma’da NATO Savunma Koleji eğitimini tamamladı. 1998-2001 yılları arasında NATO (SHAPE) Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığı Karargâhı BELÇİKA-Mons’da Kriz Yönetim Uzmanlığı görevi yaptı ve bu süre zarfında ALMANYA/Oberammergau’daki NATO Okulu’nda Kriz Yönetim Kursu Direktörü olarak “NATO’da Kriz Yönetimi” konferansları verdi.

1998-2000 yılları arasında ABD-Oklahoma Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Avrupa Programı’nda MA Eğitimi’ni tamamladı. 2000-2005 yılları arasında ise Gazi Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde Doktora Eğitimi yaptı.

2006 yılında Silahlı Kuvvetlerden kendi isteği ile emekli olmayı müteakip, 2006-2011 yılları arasında Yrd.Doç.Dr. olarak Beykent Üniversitesi’nde Stratejik Araştırmalar Merkezi (BÜSAM) Müdürü olarak görev yaptı. 2011-2014 yıllarında İstanbul Aydın Üniversitesi Ulusal Güvenlik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (USAM) Müdürü olan Sait YILMAZ, 2012 yılında Doçent oldu. 2014-2016 yıllarında Yeditepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler (İngilizce) bölümünde Türk Dış Politikasında Güncel Sorunlar, Uluslararası Güvenlik, Terörizm konularında dersler verdi. 2017 yılında Esenyurt Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler (İngilizce) bölümüne Profesör kadrosu ile geçti.

Sait YILMAZ’ın güvenlik, savunma ve istihbarat konularında yayımlanmış 19 kitap ve 400’den fazla akademik makalesi bulunmaktadır.

Etiketler
Koronavirüs Türkiye Bill Gates