Eylül'ün babasından Leyla'nın babasına başsağlığı telefonu
Acılı baba İbrahim Yağlıkara, çocuğunu defnettikten sonra Türkiye'nin her yerinden insanların telefonla aradığını söyledi.
Ankara'nın Polatlı İlçesi'nde kaybolduktan bir hafta sonra ölü olarak bulunan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'nın babası İbrahim Yağlıkara, Ağrı'da kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan Leyla Aydemir'in babası Nihat Aydemir'i arayarak başsağlığı diledi.
Acılı baba İbrahim Yağlıkara, çocuğunu defnettikten sonra Türkiye'nin her yerinden insanların telefonla aradığını söyledi. Yağlıkara, "Sayın Başbakanımız aradı, başsağılığı diledi. Ayrıca Bursa Valimiz aradı. Her yerden tanımadığım yüzlerce telefon aldım. Çok sayıda CHP’li milletvekili ve kadın kollarından aradılar. CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da taziye ziyaretine gelecek" dedi.
'İDAM İSTİYORUZ'
Baba Yağlıkara, Ağrı'da kaybolduktan 18 gün sonra cesedi bulunan Leyla Aydemir olayının kendisini ve ailesini bir kez daha üzdüğünü belirterek, “Tüm Türkiye olduğu gibi bizde Leyla'nın ölü bulunmasına çok üzüldük. Yaşadığımız bu olay sonrası Leyla'nın ölü bulunması üzüntümüzü daha da arttırdı. Leyla'nın babasını bu sabah aradım, başsağlığı diledim. Sadece Türkiye değil, tüm dünya yaşanan bu iki olaya üzülüyor. Canilere devletimizin gerekeni yapmasını istiyorum, canımız yanıyor. Hem idam hem de kimyasal hadım olayının gerçekleşmesini Sayın Cumhurbaşkanımızdan istiyoruz" diye konuştu.
EYLÜL’ÜN CESEDİNE 8 GÜN SONRA ULAŞILMIŞTI
Bursa'da yaşayan İbrahim- Şerife Yağlıkara çiftçi, yaz tatili için memleketleri Ankara 'nın Polatlı ilçesine bağlı Uzunbeyli Mahallesi'ne geldi. Yağlıkara çiftinin 3 çocuğundan en küçüğü Eylül, 22 Haziran Cuma günü öğle saatlerinde arkadaşlarıyla birlikte oyun oynamak için evden çıktı. En son evlerinin yanındaki yolda bisiklet sürerken görülen Eylül, dönmeyince ailesi, dışarı çıkarak, küçük kızı aramaya başladı. Arama çalışmalarından sonuç alınamayınca durum, jandarmaya bildirildi. İhbar üzerine köye çok sayıda asker ile AFAD ekibi ve özel ekip sevk edildi. 7 gün boyunca havadan ve karadan sürdürülen aramalara rağmen küçük kızın izine rastlanılmadı.
Olayla ilgili yürütülen çalışmalar kapsamında, Yağlıkara ailesinin gözaltına alınan komşusu Uğur K. tutuklandı. Uğur K.'nın el koyulan otomobilinde bulunan saç teli ile yıkandığı tespit edilen arka koltuklar ve paspaslar kriminal laboratuvarda incelendi. Eylül'ün yakınlarından alınan DNA örnekleriyle Koçyiğit'in aracının koltuğunun yıkanan bölümünde bulunan eldivendeki kan lekeleri ile saç telinin uyuştuğu saptandı.
DİKTİĞİ DİREĞİN DİBİNDE EYLÜL'ÜN CANSIZ BEDENİ BULUNDU
Köyde yaşayan çoban İzzet Bükülmez, geçtiğimiz Cuma günü, jandarmayı arayarak, tutuklanan Uğur K.’yı olay günü Yüzükbaşı yolu mevkisinde arabasıyla gördüğünü söyledi. Bunun üzerine ekipler, mahalleye 2 kilometre uzaklıktaki bölgede ceset arama köpeği ile çalışma başlattı. Aramalar sırasında köpeğin tepki vermesi üzerine, elektrik direğinin dibi kazılınca Eylül'ün cesedine ulaşıldı. Eylül, 30 Haziran'da köyünde toprağa verildi.
10 GÜNDÜR KONUŞMUYOR
Eylül'ün katil zanlısı Uğur K., tutuklu bulunduğu Sincan Kapalı Cezaevi'nde diğer mahkumlar tarafından linç edilme ihtimaline karşı tek kişilik hücrede tutuluyor. 10 gündür belirli aralıklarla sorguya alınan Uğur K.’nın tüm sorulara çelişkili yanıtlar verdiği belirtildi.