Maden İşçileri: Ölmek var dönmek yok!
Madencilerin direnişi devam ediyor. 16 Kasım’a kadar talepleri karşılanmazsa Ankara’ya yürüyeceklerini belirten madenciler “Bugüne kadar kaybettik, geleceğimizi de kaybetmek istemiyoruz. Ya kazanacağız ya kazanacağız” dedi.
Maaş ve tazminat hakları için yıllardır mücadele eden maden işçileri direnişlerine devam edeceklerini duyurdu. 16 Kasım’a kadar taleplerinin karşılanmaması durumunda Ankara’ya yürüme kararı alan madencilere önceki akşam sosyal medyada ‘Madenciyle yürüyorum’ etiketiyle destek mesajları yağdı. Çok sayıda ünlü isim iktidara ‘madencinin hakkını ver’ çağrısında bulundu.
Ermenek’te 75 gündür Soma’da ise 12 Ekim’den bu yana madenciler direnişte. Bağımsız Maden İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Kamil Kartal, bütün engellere rağmen direnişin devam edeceğini vurguladı. Ermenekli direnişçi Barış Karagöz de emek sömürüsünün engellenmesi için yürüyeceklerini söyledi.
BirGün'den Bilge Sarıhan'ın haberine göre, Ermenek’te ödenmemiş maaşlar için Soma’da da yaklaşık 800 madencinin ölüm tazminatları ve kıdem ihbar tazminatları için yollarda ve sokaklarda olduklarını belirten Kartal, “Yürüyüşümüz sürekli jandarmalarla ve polislerle engelleniyor. Şu anda da Manisa Gölmarmara’da bir spor salonunda bekletiliyoruz“ dedi.
'YİNE KAZANACAĞIZ'
Direnişin sosyal medyada da yankı bulmasını değerlendiren Kartal, toplumsal muhalefetin sokaktan çekildiği bu dönemde madencilerin her şeye rağmen sokağa çıkmasının dikkat çekici olduğunu ifade etti.
Kartal açıklamalarını şöyle devam etti:
“Madencinin kendi nesnelliğinden kaynaklanan bir duruşu var. Madencilik geçmişten bu güne hem çalışma şartları hem ekonomik durum olarak sürekli ezilen, hakları gasp edilen bir iş kolu oldu. Yerin yedi kat altında emek üretenler, kendi hakları gündeme geldiğinde de onu diğer iş kollarına nazaran talep etmekte daha sokağı temel alan bir mücadele süreci inşa edebiliyorlar. Geçen sene de buna benzer tam 33 gün süren bir mücadele sonucu yaklaşık 3 bin 100 arkadaşımızın sorunları çözülmüştü ve tazminatları ödenmişti. Şimdi de geriye kalan 800 arkadaşımız mücadele ederek haklarını almak için sokağa çıkıyor.”
KORKU DUVARINI AŞTIK
Maden işçileri 16 Kasım’a kadar tazminat ve ücret talepleri karşılanmazsa Ankara’ya yürüyeceklerini aktardı. Kartal, “Bu mesele çözülmeden Soma’ya asla dönmeyeceğiz. Ankara’da da görüşme yürütüyoruz bakanlık düzeyinde. Onlara da söylediğimiz gibi biz asla sorunlar çözülmeden geri dönmeyeceğiz. Ne Ermenek’te ne de Soma’da. Engelleyecekler ama yine de yürüyeceğiz Ankara’ya kadar. Her adım attığımızda önümüze inanılmaz bir güçle çıkıyorlar ama biz madenciler olarak korku duvarını aştık. Kimseden de korkmuyoruz. Sorun çözülene kadar sokaktan çekilmeyeceğiz ve Soma’ya dönmeyeceğiz. “
Kamil Kartal sözlerini şunlarla noktaladı:
“Emekten yana olduğunu söyleyen herkes bu direnişe gerekli katkıyı sağlamalı. Gözlerini ve kulaklarını açıp Türkiye işçi sınıfı açısından önemli bir örnek oluşturan bu direnişi takip etmeli. Bu direniş bağımsız bir sendikanın örgütlenme sürecini, maden işçilerinin sarı sendika zincirinden kurtulmasının önünü açan bir süreç inşa ediyor. “
TALEPLER NET
Ermenek’te direnişini sürdüren Barış Karagöz de karşılaştıkları engellerle ilgili konuştu. Karagöz iş güvenliği ve sağlığı taleplerinin karşılanmasını istediklerini belirtti:
“Direnişe başladığımız günden beri buradaki maden ocaklarında iş sağlığı ve iş güvenliği sağlanması taleplerimizden biri. Geçmişe dönük tazminatların karşılanması ve emek sömürüsünün engellenmesini istiyoruz. İşten çıkarılan arkadaşlarımızın geri alınmasını ve sendikal bir vaziyette çalışma düzenimize devam edebilmeyi talep ediyoruz.”
‘ÖLMEK VAR DÖNMEK YOK’
Karagöz, 16 Kasım’da herhangi bir değişikliğe gidilmezse direnişlerine devam edeceklerini ve haklarını alana kadar da bunun arkasını bırakmayacaklarını söyledi:
“16 Kasım’da taleplerimizi karşılayacak bir şey çıkmayacak olursa biz geri adım atmayacağız. Ankara yürüyüşümüzü devam ettireceğiz. Herhangi bir değişikliğe gidilmezse biz bu direnişimize devam edeceğiz ve kararlıyız. Ölmek var dönmek yok. Geçmişten bugüne hep kaybettik. Şimdi geleceğimizi de kaybetmek istemiyoruz. Biz bu direnişe birlik beraberlik içinde devam ettiğimiz sürece kazanacağımıza inanıyoruz. Bunun arkasını bırakmayacağız. Ya kazanacağız ya kazanacağız.”
Direnişin başından beri baskılara maruz bırakılan maden işçilerinin engeller karşısında daha da güçlendiğinin altını çizen Barış Karagöz sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Yürüyüşümüzde jandarmayla karşılaştığımızda bize yürüyüş yasağının olduğunu söylediler. Barikat kurarak biber gazı ve coplarla bizi geri püskürtmeye çalıştılar. Tüm bu engeller bizi daha da güçlendirdi, gücümüze güç kattı. Biz haklıyız ve geriye dönmeyeceğiz. Haklı mücadelemizin peşini bırakmayacağız ve bunu herkese de gösterdik. Vali, kaymakam, siyasi partiler devreye girip bizim beklememizi söylediler. Haklarımızı alamazsak yürüyüşe devam edeceğiz. Şimdiye kadar gasp edilen tüm haklarımızı alacağız. Taşeli bölgesine tertemiz bir sayfa açmanın hayalini kuruyoruz. Temel haklarımızın kanun çerçevesinde korunmasını istiyoruz. Vaatler sözde kalmasın istiyoruz.”