Süleyman Soylu'dan 'kadın cinayetleri' açıklaması: Erkeklere sesleniyorum, kendinize gelin yahu
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2020'de 234 kadının öldürüldüğünü açıklarken, "Geçen yılın ilk 10 ayında 308'di, bu yıl 234. Yüzde 24 azalma var ama bizim için 1 bile fazla" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2020'de 234 kadının öldürüldüğünü açıklarken, "Geçen yılın ilk 10 ayında 308'di, bu yıl 234. Yüzde 24 azalma var ama bizim için 1 bile fazla" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Polis Akademisi Anıttepe yerleşkesinde, Aile içi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu. Bakan Soylu, 2020 yılının 20 Kasım tarihi itibariyle 234 kadının öldürüldüğünü açıkladı.
Soylu kadın cinayetleri konusunda, "Çırpınıyoruz bir şiddet olmasın diye. Bakanlıklarımızın önemli bir bölümü seferberlik ilan etmiş durumda. Her sabah bu rakamları alıyoruz. Azaltabiliyor muyuz, nerede eksiğimiz var… 'Bu nasıl böyle olur' diye neredeyse kıyameti koparıyoruz. Titizleniyoruz ama maalesef yanlış rakamlar yüzünden esir kalıyoruz. Biz neden bu rakamları yanlış verelim?" diye konuştu.
Kadın örgütleri İçişleri Bakanlığı'nı gerçek verileri paylaşmamak ve şeffaf olmamakla suçluyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu her ay basına yansıyan olaylardan topladığı verilerle bakanlıktan ayrı olarak kadına yönelik şiddet raporu yayınlıyor.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da daha önce "bazı web sitelerindeki kadın cinayeti verilerinin doğruları ifade etmediğini ve İçişleri Bakanlığı'nın verilerini dikkate aldıklarını" söylemişti. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, "Zehra Zümrüt Selçuk, hem sorumluluktan kaçıyor, hem de yanlış söylüyor. Kadın cinayetlerinin azalması dahi bakanlığının sorumluluğunu azaltmaz. Bakan öldürülen her bir kadından sorumludur" açıklamasında bulunmuştu.
Soylu'nun açıklamaları şöyle:
Elektronik kelepçe uygulamasını İçişleri Bakanlığı kendi bünyesine aldı. Yeni yerleşkede yaklaşık 1000 kapasiteli, 400’ü Ocak ayında devreye girecek, elektronik kelepçe izleme merkezinden bu süreç takip edilecektir. 2020’nin ilk 6 ayında cinayete kurban giden kadınların, yüzde 90’ı daha öncesinde kolluk birimlerimize başvurusunun olmadığı ortaya çıkmıştır. Çok yanlış bilgilendirmelerle karşı karşıya kaldığımızı ifade etmek istiyorum. Neredeyse 500 bine yakın kolluk görevlimiz var. Türkiye’nin her yanına uzanan bir teşkilatımız söz konusu. 6284 çerçevesine giren bu konudaki tüm olayları anı anına takip edebilme kapasitesine sahibiz.
"BİZ NEDEN BU RAKAMLARI YANLIŞ VERELİM?"
(Kadın cinayetleri) Bu rakamlar konusunda bize itimat etmeyen gazete küpürlerinden bunları toplayan bir anlayış da söz konusu. Çırpınıyoruz bir şiddet olmasın diye. Bakanlıklarımızın önemli bir bölümü seferberlik ilan etmiş durumda. Her sabah bu rakamları alıyoruz. Azaltabiliyor muyuz, nerede eksiğimiz var… Hepimiz üzerine düşeni yapıyoruz. Bu nasıl böyle olur diye neredeyse kıyameti koparıyoruz. Titizleniyoruz ama maalesef bir grup siyaset ve ideoloji esirlerine yanlış rakamlar yüzünden esir kalıyoruz.
Biz neden bu rakamları yanlış verelim? Arttığı zaman arttı diyoruz, rakamları veriyoruz, alarm zillerini çalıyoruz. Azalınca arkadaşlarımızı motive ediyoruz. Tüm kadın cinayetlerini biz yapıyormuşuz gibi bizi suçlayanlar bu konuda acaba ne yapıyor? Sadece suçlamak siyasal şiddetin yanında acaba ne yapıyorlar.
"ERKEKLERE SESLENİYORUM: KENDİNİZE GELİN YAHU"
KADES’i indirin diye yalvarıyoruz. Belki bir aile şiddeti engelleyebiliriz diye. 21. asırda her şeyin şeffaf olduğu, her şeyin takip edildiği bir asırda hala bu konuda ideolojik anlayışın esiri olanlara ve bu meseleye çelme atmak isteyenleri üzülerek izliyorum.
2016'da 304, 2019'da 336. Bu yıl 20 Kasım itibariyle 234 kadına yönelik şiddet kapsamındaki cinayetlerde kadınlar hayatını kaybetmiştir. Geçen yılın ilk 10 ayında 308'di, bu yıl 234. Yüzde 24 azalma var ama bizim için 1 bile fazla.
Erkeklere sesleniyorum, kendinize gelin yahu. Fiziksel olarak güçlü olabilirsiniz. Böyle bir ayıp olur mu? Neyi tatmin ediyorsun? Neyi ortaya koyuyorsun? Neyini sağlıyorsun? Hangi duygunu yüceltiyorsun? Ayıptır. İşin kanuni boyutu ayrıdır ama bizim toplumumuzda çocukluğumuzdan beri analarımızın söylediği söz 'ayıptır bir daha yapma.'