Cumartesi Anneleri'ne dava: Sözde reformlarınızla bizi oyalamayın
Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı'nda yapılan ve çok sayıda kişinin gözaltına alındığı 700. hafta eylemi nedeniyle açılan davaya dair bir açıklama yaptı.
Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı'nda yapılan ve çok sayıda kişinin gözaltına alındığı 700. hafta eylemi nedeniyle açılan davaya dair bir açıklama yaptı.
Cumartesi Anneleri'nin Beyoğlu Kaymakamlığı'nca yasaklanan Galatasaray Meydanı'ndaki 700. toplanmasına polis göz yaşartıcı gaz ve boyalı mermi ile müdahale etmiş, aralarında kayıp yakınlarının da bulunduğu 46 kişi gözaltına alınmıştı.
Özellikle kayıp yakınlarına polisin sert müdahalesi büyük tepki toplamıştı. Olaydan sonra Galatasaray Meydanı Cumartesi Anneleri’ne ve tüm etkinliklere kapatıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nun hazırladığı iddianame ile 700. Hafta etkinliklerinde gözaltına alınan 46 kişi hakkında 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
"BİZ GALATASARAY’A ÇIKTIĞIMIZDAN BERİ 17 İKTİDAR DEĞİŞTİ"
Cumartesi Anneleri'nden davaya ilişkin yapılan açıklamada, "Biz Galatasaray’a çıktığımızdan beri 17 iktidar değişti. Ancak iktidarlar değişse de, kayıplarımızla ilgili inkar ve cezasızlık siyaseti hiç değişmedi. Çünkü cezasızlık, ihlalin bir devlet politikası olarak uygulanmasının ortaya çıkardığı sonuçtur ve ihlal rejimi, iktidarlar değişse de değişmeyen bir Türkiye gerçeği olarak varlığını sürdürmektedir.
Evrensel hukuk standartlarından uzak bir yargı mekanizması üreten siyasal sistem, kayıplarımızın akıbetinin açığa çıkarılmasını ve bu suçu işleyenlerin hesap vermesini engelliyor. Adında “adalet” sözcüğü bulunan iktidarın son dönem uygulamaları ise adalet isteyen Cumartesi Anneleri’ni yargılama noktasına geldi" denildi.
700. hafta ve sonrasında maruz bırakıldıkları polis şiddeti ve hak ihlalleri ile ilgili yapılan tüm suç duyurularının sonuçsuz bırakıldığının altı çizilen açıklamada, "Savcılık makamı, anayasal hakkımız olan düşünce ve ifade özgürlüğümüzü kullandığımız için hakkımızda dava açılmasını talep etti. İçinde kayıp yakınları, İnsan Hakları Derneği yönetici ve üyelerinin de olduğu 46 kişi hakkında dava açıldı.
Dava, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Hukuk ve demokraside yepyeni bir seferberlik başlatıyoruz.” açıklaması ve Adalet Bakanı Gül’ün “Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun... Bizim yargıçlardan, yargı mensuplarından beklediğimiz budur” şeklindeki sözlerinin hemen ardından açıldı.
28 Şubat koşullarında bile sürdürdüğümüz 25 yıllık adalet arayışımızın, hukukun bütünüyle devre dışı bırakılarak bir davaya konu olması, Cumartesi Anneleri’ne “sorununuz kabinemin sorunudur” diyen AKP iktidarının “Hukuk ve adalet reformu” müjdesi sonrasında gerçekleşti" denildi.
"SÖZDE REFORMLARINIZLA BİZİ OYALAMAYIN"
"Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Adalet Bakanı Gül’e sesleniyoruz" diyen Cumartesi Anneleri şöyle devam etti:
"Demokratik bir devlette, mevcut adaletsizliklere itiraz edenler, hak ve özgürlük talep edenler, düşüncelerini barışçıl yöntemlerle ifade etme imkanı bulmalıdır. Eğer bu imkan yoksa hukuktan, demokrasiden, adaletten, reformdan bahsedilemez.
Türkiye’nin yapısal sorunlarını çözmek yerine, sadece siyasi krizleri aşmak için gündeme getirelen reformlardan demokrasi ve adalet çıkmaz. Demokrasi, adalet ve reform gibi kavramları, karşı karşıya kaldığınız açmazları ötelemek için başvurduğunuz hamleler olmaktan çıkarın.
Önce yargıyı araçsallaştıran siyasetinize son verin. Hak ve adalet arayışını suç sayan zihniyetinizi değiştirin. Cezasızlığa son vererek, adaleti sağlayacak bütünlüklü politikaları hayata geçirin. Sözde reformlarınızla bizi oyalamayın, toplumun ve bizim adalet talebimizi duyun ve adliyelerin kapılarını artık adalete açın."