Cam kafeste sergilenen aslanın sırrı çözüldü

Sosyal medyada yer alan nargile kafede aslan sergilendiği paylaşımları üzerine adı geçen yere, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ekipleri, incelemelerde bulundu. Mekanın, turizm ruhsatlı hayvanat bahçesi ve rehabilitasyon merkezi olarak faaliyet yürüttüğü anlaşıldı. Hayvanat bahçesinin sahibi ise daha önce cezaevine konvoyla teslim oömaya giden ancak hakkında tutuklama kararı olmadığı anlaşılan "Çerkez Cengiz" lakabını kullanan Cengiz Şıklaroğlu 'na ait olduğu ortaya çıktı.

Bir aslanın, nargile kafede cam kafeste tutulduğu şeklinde görüntülerin sosyal medyada paylaşılması üzerine Beykoz’daki söz konusu yerde, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar ekipleri, incelemelerde bulundu.

Yapılan incelemede adı geçen yerin, turizm ruhsatlı hayvanat bahçesi ve rehabilitasyon merkezi olarak faaliyet yürüttüğü belirlendi. İşletmede aslanın yanı sıra; atların, kuşların, papağanların ve timsahın da olduğu ve gerekli belgelerinin de bulunduğu öğrenildi.

Aslanın rahat bir ortamda yaşaması için devasa bir kafeste tutulduğu ve gezme alanlarının olduğu görüldü. Kafeste yaşayan aslanın isminin Khalessi olduğu ve 1 yaşında olduğu öğrenildi.

“BURASI YASAL BİR HAYVANAT BAHÇESİ”

İşletme sahibi Cengiz Şıklaroğlu ise DHA'ya yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Bugün buraya bütün belediyeler zabıtalar orman müdürlüğü herkes geldi. Bizim bütün evraklarımız tam. Burası yasal bir hayvanat bahçesi. Ama ben hayvanat bahçesi demek istemiyorum. Hayvanat bahçesine karşı olduğumdan değil ama yanlısı da değilim. Yanlısı olmadığım için ben burayı hayvan rehabilitasyon merkezi olarak kullanıyorum. Yani hayvanat bahçesinde doğada yaşayamayacak bakımları zor olan hayvanları kendi bütçemle, kendi harcadığım paralarla onları tedavi ettiriyorum. Ve bunun için çok büyük bir bütçe ayırdım. İnsanlar bunu daha iyi görsünler, etsinler diye devam ettim.

Bütün dünyada artık aslanlara cam tüneller, cam oyun parkları yapılıyor. Kafesler güvenlik nedeniyle iki üç kata çıkartıldığı için hayvanları göremiyorsunuz. Bütün kafeslerin kapıları açık. Niye açık çünkü kapısını açıp içeriden bir tavşan sevebilirsiniz, hayvanlarla oynayabilirsiniz. Biz hayvanlara ayda 200 bin dolar para harcıyoruz. Hayvanlara derken hayvanların hastalıklarının tedavisi için. Senede 2 buçuk milyon dolar yapar bu neredeyse. Hangi hayvan severler bunları karşılıyor. Yalandan hayvan severliği bırakın. Ama yine kızmıyorum. Bana da deseler ki; ’cam bir akvaryumda aslan bakıyorlar’ diye ben de aynı tepkiyi verirdim. Ama böyle bir şey yok. Gelin görün. Bizim aslanımızın Dünya Hayvanat Bahçesi Federasyonu’nun belirlediği bir metrekare var. Etçil hayvanın bulunması gereken metrekare. Onun 3 katı büyüklüğünde bizim aslanımızın bir kafesi var zaten, hiçbir sorunumuz yok.

Sosyal medyada üç beş tane kendini bilmezin yazdıklarıyla da bu iş olmaz. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın. İlk önce bir araştırın. Bir şeyi yazarken paylaşırken bakın öğrenin. Devletin kurumları bu konu hakkında ne diyorsa ben onu yaparım. Hayvanat bahçesi ruhsatı almak Türkiye’deki alınması en zor ruhsatlardan biri. Ben bu ruhsatı almışım zaten. Devlet bana ne söylediyse onu yaparak almışım. Mesela bu at da bize yaralıyken gelmişti. Biz de onu tedavi ettik gördüğünüz gibi. Sonra dedik ki bizde kalsın. Çünkü aramızdaki samimiyet çok güzel. Bakarsanız bizde eyer bile yoktur. Hayvanlarla aramızda başka bir diyalog vardır."