Deniz Zeyrek'ten alkol yasağına tepki: Bakanlıklarımıza bir tavsiyem var...
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, hafta sonu uygulanan sokağa çıkma yasağında alkol satışının yasaklanmasına tepki gösterdi.
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, hafta sonu uygulanan sokağa çıkma yasağında alkol satışının yasaklanmasına tepki gösterdi.
Deniz Zeyrek, tekel bayilerin yeni tip koronavirüs salgını dolayısıyla getirilen hafta sonu sokağa çıkma yasağında tekel bayilerin kapalı kalması kararının ardından ‘haksız rekabeti önlemek’ gerekçesiyle diğer dükkânlarda da alkol satışının yasaklanmasını eleştirdi.
Zeyrek'in "Türkiye’yi yönetenlerin Nobel’lik keşfi!" başlıklı bugünkü yazısı şöyle:
Bu aralar işlerin yoğunluğu nedeniyle, siyaset, ekonomi, dış politika ve güvenlik konularının dışında kalan güncel gelişmelerin bazılarını atlıyorum.
Akşama doğru alışveriş yaptığım markette alkollü içkiler standının önüne bariyer koymaya başladıklarında nedenini merak ettim. Sorduğum market çalışanı “ne biçim gazetecisin bilmiyor musun” dercesine bakarak “Haftasonu açığız ama alkol satmamız yasak. O nedenle bu standı yarın kapalı olacak şekilde hazırlıyoruz” dedi.
Bu haberi atladığım için utandım.
“Ne mantığı var ki” diyecek oldum. “Bana mı soruyorsun, gazeteci olan sensin sen söyle” der diye çekinip vazgeçtim. Büroya geldiğimde araştırdım. Biliyorsunuz, alkol satılan yerlere hâlâ “Tekel bayisi” diyoruz. Tekel'i bitirdiler ama hayaleti o bayilerde yaşıyor.
Meğer, hafta sonu marketler açıkken “Tekel bayisi” denilen o yerler kapalıymış. İşte o bayiler kapalıyken marketlerde alkol satılırsa bu durum haksız rekabet yaratırmış. Hükümetimiz de fırsat eşitliğini sağlamak için hafta sonu marketlerde de alkol satışını yasaklamış. İnandınız mı? Açık ve net söyleyeyim, ben inanmadım.
O bayiler açık olduğunda sokağa çıkan insan sayısı mı artacaktı? Elbette ki hayır! Hafta sonunda fırından ekmek almak için dışarı çıkan biri, Tekel bayisine de uğrarsa virüs yayılımı mı artacak? Niyet haksız rekabeti önlemek, fırsat eşitliğini sağlamak olsa, o büfeleri de açarlardı. Zira o büfelerin çoğunda sigara, kuruyemiş, gazete gibi şeyler de satılıyor. Aklımızla dalga geçiyorlar yine! Fabrikalar açık, atölyelerde yüzlerce insan yan yana çalışıyor, molalarda çay sigara içiyor, öğünlerde yemek yiyor. Toplu taşım araçları tıklım tıklım. Yolcuyla dolu uçaklarda iki kişinin kafaları arasında sadece 45 cm. Eğitim “uzaktan” yapılıyor ama bir milyondan fazla öğretmen haftanın bir günü okula gitmek, öğretmen odasında toplanmak zorunda kalıyor.
Cuma namazında binlerce insan yan yana saf tutuyor. Bazı üniversitelerde yüz yüze eğitime devam ediliyor, sınavlar yüz yüze yapılıyor. Bütün bunlar olurken bizimkiler çözüm olarak Tekel bayilerini kapatmayı, onlarla fırsat eşitliği sağlansın diye de marketlerde alkol satışını yasaklamayı tercih ediyor.
Biliyorum o kararı verenler bu yazımı okuduktan sonra bana tepki gösterip yapılanı savunacaklar. Onlara, özellikle de İçişleri ve Sağlık bakanlıklarımıza bir tavsiyem var:
Tez Dünya Sağlık Örgütü'ne haber salsınlar.
DSÖ bıraksın “alkol virüsü öldürüyor, dezenfektan olarak kullanılabilir” demeyi ya da aşı/ilaç gibi boş işleri, Türkiye'nin büyük keşfi olan “koronaya karşı alkol yasağı”nı bütün dünyaya anlatsın!
Bir de Nobel Komitesi'ne mektup yazsınlar.
“Koronaya karşı alkol yasağı” gibi büyük keşfi nedeniyle hükümetimizi biyoloji ve tıp alanlarında ödüle aday göstersinler!