4,5 milyon doz aşı yine getirilemedi

Birçok ülkede koronavirüs salgınına karşı aşılama çalışmalarına haftalar önce başlanırken Türkiye'de aşılama çalışmalarına hala başlanamadı. Çin menşeli ilaç şirketi Sinovac'ın geliştirdiği koronavirüs aşısından ilk etapta sadece 4,5 milyon doz alındığı ve önce 11 Aralık'ta geleceği açıklandı. Bu tarih daha sonra 14 Aralık, 23 Aralık, 25 Aralık ve 28 Aralık'a ertelendi. Ancak aşının geliş tarihinin “Pekin’deki Covid-19 alarmı ve Pekin gümrüğünde görülen Covid-19 vakası sebebiyle” yine ertelendiği açıklandı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi, Göğüs, İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Akkurt, Covid-19 aşısıyla ilgili gelişmeleri BirGün’e değerlendirdi. Aşılamanın gecikmesi nedeniyle dezavantajlı gruplar ile sağlıkçıların hastalanmaya ve hayatlarını kaybetmeye devam edeceğini vurgulayan Dr. Akkurt, “Covid-19 nedeniyle 300’e yakın sağlıkçı hayatını kaybetti ve bir günde 10 sağlıkçıyı kaybettiğimiz zamanlar oldu. Ben göğüs hastalıkları uzmanıyım ve baktığım her 10 hastadan hâlâ 6’sı veya 8’i Covid-19. Aşılama ne kadar geç başlarsa gecikilen her geçen gün daha fazla insan hastalanacak ve hayatını kaybedecek” dedi.

YAKLAŞIK 130 MİLYON DOZ

“Çin’den gelecek aşı yetmeyecek. Covid-19 aşısı 14 gün arayla iki doz yapıldığı için yaklaşık 120 veya 130 milyon doz civarında aşıya ihtiyacımız var” diye Akkurt, “Çin’den ilk etapta getirilecek aşı 4,5 milyon ve bu yaklaşık 2 milyon civarında insanın aşılanması demek. Yani bu aşılarla ancak sağlık çalışanları aşılanabilir. Çin’den toplam 50 milyon doz aşı geleceği ifade ediliyor bu da 25 milyon insanın aşılanması demektir ve yine yetersiz bir rakam. Aşı gelse bile aşılama hemen başlamayacaktır. Ayrıca, 3-5 milyon insanın yaşadığı küçük Avrupa ülkelerinde bile aşılamanın Haziran ayında tamamlanacağı söyleniyor ve toplumun aşılanması çok uzun bir süreç” diye konuştu.

KANADA NÜFUSUNUN 5-6 KATI AŞI ALDI

“Kanada başta olmak üzere birçok ülke nüfuslarının 5-6 katı aşıyı tedarik etti. Biz de Hıfzıssıhha Enstitüsü gibi önemli kurumlar kapatıldığı için aşı üretemez ve dışarıdan alır hale geldik” ifadelerini kullanan Akkurt, “Türkiye’de koronavirüs salgınının her aşamasında olduğu gibi aşı planlamasında da bir karmaşa var. Hafta sonu kapanmalarıyla beraber salgının azalma eğiliminde olduğu ifade ediliyor ama bu durum böyle olmayacaktır. Vaka sayılarında dalgalanmalar olacaktır” dedi.

PLANLAMA İÇİN ÜMİTLİ OLAMIYORUZ

“Sağlık Bakanlığı’nın bugüne kadar sergilediği tutuma baktığımız zaman da aşı planlamasına ilişkin ümitli olamıyoruz” diyen Akkurt, şunları da anlattı:
“Hastanelerde çalışan ve aşı olmak isteyen sağlıkçıların isimleri belirleniyor. Sağlıkçılar ısrarla ‘Aşı olayım mı? Olmayayım mı?’ diye soruyor ama daha ortada aşı yok. Aşı gelirse ben de olacağım ama aşının testlerden geçmesi lazım. Aşının önce memlekete gelmesi lazım. Aşının nasıl dağıtılacağı, planlamanın nasıl yapılacağı açıklanmalı.

KURTULMANIN YOLU KAPANMA VE AŞI

Koronavirüsten insanlığı ve dünyayı kurtaracak iki yol var. Biri tam kapanmayla ve izolasyonla bulaşı engellemek. Dünyadaki bazı ülkeler bunu uyguladılar ve Çin’de ve birçok ülkede neredeyse vakalar sıfırlandı. Salgından kurtulmanın ikinci yolu da aşılamadır ve aşılamayla insanların doğal bağışıklığını virüse karşı daha da güçlendirmektir.

Covid-19 belası vahşi kapitalizmin çevre ve doğa üzerine yıllardır yaptığı korkunç tahribatın bir faturasıdır. Bu faturaya ilişkin önce tüm dünya, toplum, eşit şekilde etkileniyor diye söylemlerde bulundular ama dezavantajlı grupların ve en başta mavi yakalıların bundan korkunç bir şekilde etkilendiği da aşikardır.”

AŞI YALAN RÜZGÂRINA DÖNDÜ

CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, ücretsiz maske ve kolonya dağıtmayı beceremeyen iktidarın, Covid- 19 aşısını da eline yüzüne bulaştırdığını söyledi. Bulut, “Aşı yalan rüzgârına döndü. Hiç kimsenin iktidara zerre güveni yok. 11 Aralık’ta geleceği söylenen aşılar henüz ortada yok. Sağlık Bakanlığı, hem yeterli aşıyı bulamadı hem de bulduğu sınırlı sayıdaki aşı Çin gümrüğüne takıldı. Bakan Koca, ‘ha geldi ha gelecek’ diye halkın umutlarıyla oynuyor; sağlığı değil, algıyı yönetiyor” ifadelerini kullandı.