Kübra Par: Aşıda toplumsal ayrıcalık tartışmasının önüne nasıl geçilecek?
Habertürk yazarı Kübra Par, koronavirüs aşısıyla ilgili akıllardaki soru işaretlerini köşesine taşıdı ve "Krizlere karşı önlemler düşünüldü mü?" diye sordu.
Habertürk yazarı Kübra Par, koronavirüs aşısıyla ilgili akıllardaki soru işaretlerini köşesine taşıdı ve "Krizlere karşı önlemler düşünüldü mü?" diye sordu.
Par'ın bugünkü "Aşıda ikinci doz neden 14 değil de 28 gün sonra?" başlıklı köşe yazısı şöyle:
Olası tartışmaların önüne geçmek için Sağlık Bakanlığı’nın aşı dağıtım sürecini anlık ve canlı olarak paylaşma kararı gerçekten yerinde olmuş. Şeffaflık meselesinin ne kadar önemli olduğunu kavramış görünüyorlar.
Fakat Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamaları yeni soru işaretleri doğurdu.
Öncelikle ikinci doz için aradan geçecek süre neden 28 gün olarak belirlendi? Faz 3 çalışmalarının sonuçları 14 gün arayla iki dozun yapılmasına göre belirlenmişti. 28 güne çıkması tedarikteki gecikmelere karşı alınan bir tedbir mi? Ve bu karar aşının etki gücünü azaltmaz mı? Ve daha da önemlisi normalleşme sürecini uzatmaz mı?
Özel hastaneler aşı yaparken para alacak mı? Malum test için üst fiyat limiti 250 TL olarak belirlenmişti ama uymayan hastaneler oldu. Bakan Koca’nın tepkisinden sonra ise içine muayene ücreti katarak yine yüksek fiyat almayı sürdürdüler. Şimdi aşı için de servet ödeyecek miyiz?
Biontech aşısı da geldiğinde hangi aşının kime yapılacağına nasıl karar verilecek? Aşı seçimi üzerinden bir toplumsal ayrıcalık tartışması başlamasının önüne nasıl geçilecek?
Bir de işin koordinasyon boyutu var. “Bilgilendirme amaçlı bir web sayfası ve süreç yönetimi açısından bir mobil uygulama da devreye alınacaktır” diyor Koca. Akla maske satışının yasaklandığı dönemde yaşanan büyük kaos geliyor. Hatırlayın, mesaj aldığı halde eczaneye başvurduğunda sistemsel sorunlar nedeniyle maske alamayanlar olmuştu. Benzer krizlere karşı önlem düşünüldü mü?
Bakan Koca bu sorular için de tatmin edici yanıtlar verir umarım...