Giresun'da sel felaketinin ardından köylüler evsiz kaldı! 'Bizi başka köye göçe zorluyorlar'
Giresun’daki sel felaketinin ardından konutları riskli gerekçesiyle yıkılan yurttaşlar sıkıntılı. Evsiz kalanlar “TOKİ 5 katlı bir apartman yerine sadece 1 daire veriyor. O da karşılıksız değil borçlanılarak ve ödeme planı belirsiz” dedi.
Giresun’daki sel felaketinin ardından konutları riskli gerekçesiyle yıkılan yurttaşlar sıkıntılı. Evsiz kalanlar “TOKİ 5 katlı bir apartman yerine sadece 1 daire veriyor. O da karşılıksız değil borçlanılarak ve ödeme planı belirsiz” dedi.
Birgün'den Gökay Başcan'ın haberine göre, Giresun’da geçtiğimiz yıl Ağustos ayında 11 kişinin ölümüyle sonlanan sel felaketinin üzerinden yaklaşık 5 ay geçmesine rağmen yurttaşların mağduriyeti sürüyor. Doğankent ilçesi Güdül köyünde evleri riskli gerekçesiyle yıkılan yurttaşlar, köylerinden göçe zorlandıklarını öne sürdü.
CHP Giresun İl Genel Meclis üyesi Ömer Cebeci, sel sonrası 13 binanın zemin etüdü ve risk analizi yapılmadan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un talimatıyla yıkıldığını söyledi. Kolonların sağlam olup olmadığına ilişkin bir rapor olmadığını ekleyen Cebeci şöyle konuştu: “Yurttaşlar evlerinden eşyalarını hatta yıkımdan sonra demirleri bile alamadılar. Şimdi yıkılan binalar yerine çok azını veriyorlar. Gülçin Bayram’ın 5 katlı evini yıktılar. Ancak TOKİ, şimdi ‘Bir daire hakkın var’ diyor. Buradaki insanlara büyük bir mağduriyet yaşatıyorlar.”
YIKILAN EVİMİZ İÇİN BORÇ ÖDEYECEĞİZ
TOKİ’nin evleri yıkılanlara form gönderdiğini ve imzalamasını istediğini belirten CHP’li Cebeci, şu noktalara dikkat çekti: “Formda sadece ‘TOKİ tarafından tespit edilen bedeli ödeyeceğimi taahhüt ediyorum’ yazıyor. Borcun ne kadar olduğu nasıl ödeneceği evin kaç metrekare olacağı gibi bilgiler yer almıyor.”
ZORLA EVLERİMİZDEN ÇIKARILDIK
Kaymakam’ın zoruyla, tehditle evlerinden çıkarıldığını söyleyen Nurten Hezer, “3 katlı evimizi yıktılar karşılığında bir daire veriyorlar. Kira yardımı için 37 bin lira verdiler. Ben para değil evimi istiyorum. Evler yıkılmadan önce kaymakam, jandarma buradan çıkmıyordu. Şimdi gelen giden yok. Sesimizi kimseye duyuramıyoruz” diye konuştu.
Gündeliğe giderek geçimini sağladığını ve 3 çocuğu olduğunu belirten Hezer, “Tapu eşimin üzerine olduğu için bana hak vermediler. Ancak Bakan Kurum, hakkın var demişti. Mahkeme kararıyla farklı dairelerde oturuyorduk. Tapu eşimin üzerine olduğu için ona hak veriyorlar. O da sadece bir daire” dedi.
Evleri yıkıldıktan sonra büyük bir belirsizlik içerisinde olduklarını belirten Mehmet Bayram ise, “Felakette evimize bir şey olmadı. Ancak Çevre Bakanı geldi ve ‘şunu yıkın, burayı kaldırın’ dedi. Ardından gelip camlarımıza duyuru astılar. 3 gün içerisinde evlerimiz yıkıldı ve o gün bugündür mağduruz” diye konuştu.
ÇOCUĞUMA HAZIRLADIĞIM GELECEĞİMİZİ YIKTILAR
“Evlerimizi yıkıp gittiler bilgi vermiyorlar” sözleriyle tepki gösteren Bayram şöyle konuştu: Kaç para vereceğimiz, evlerin nereye yapılacağı belli değil. Binanın tapusu eşimin üzerine, bizim 5 katlı binamız yıkıldı. Altında ben üstünde çocuğum oturuyor. İçine döşediğim malzemeden yeni ev yapılırdı. 5 katlı evimi yıktılar bana sadece bir daire satmaya çalışıyorlar. Ben çocuğuma gelecek hazırladım, onu yıktılar.”
Bizi göçe zorluyorlar
Görüşmeler yapmak için dün bölgeye Doğankent Kaymakamı, TOKİ Müdürü ve AFAD yetkililerin geldiğini belirten Ramazan Hezer, “Bizi başka köye göç ettirmek istiyorlar. Buraya ev yapmamak konusunda ısrarcılar. Düz araziler de gösterdik kabul etmiyorlar. Biz elin köyünü değil kendi köyümüzü istiyoruz” diye konuştu.