Boğaziçi Üniversitesi taşınacak mı? Mimar Sinan'da ağır suçlama!

Gazeteci Barış Yarkadaş, KRT'deki Şimdiki Zaman programında, Boğaziçi ve Mimar Sinan Üniversitesi'ne ilişkin iki önemli iddiayı dile getirdi.

Barış Yarkadaş'ın konuyla ilgili Twitter hesabından yaptığı paylaşımlar şöyle:

1- Dün gece KRT'de yayımlanan Şimdiki Zaman programında, YÖK Başkanı Yekta Saraç'a çağrı yaptım ve iki konuya ilişkin açıklama yapmasını istedim. Bunlardan biri Boğaziçi, diğeri ise Mimar Sinan Üniversitesi'ndeki gelişmelere dairdi. Akademik çevrelerde, Boğaziçi Üniversitesi'nin

2- Polonezköy civarına taşınmasına ilişkin bir planın olduğu konuşuluyor. Hatta, Boğaziçi'nin Polonezköy'e taşınmasının ardından, arazinin Rönesans Holding tarafından "değerlendirileceği" iddia ediliyor. Kayyım Rektör Melih Bulu'nun da taşınmaya sıcak baktığı dile getiriliyor.

3- Umarım bunlar sadece iddia düzeyinde kalır. YÖK Başkanı Saraç, iddialara ilişkin bir açıklama yaparsa, KRT'deki yayınımızda buna yer veririz. Mimar Sinan Üniversitesi Fındıklı Kampüsü'ne ilişkin de bir sorun var. Fındıklı'daki kampüsün kira sözleşmesi sona erdi. Yönetimin

4- ne yapacağı ve nasıl bir yol izleyeceği bilinmiyor. Umarım öğrencilerin mağdur olmayacağı bir çözüm üretilir. MİMAR SİNAN'la ilgili esas sorun ise Rektör Handan İnci'ye ve uygulamalarına dair iddialar. Bunları dün gece KRT'de 4 dakikada özetlemeye çalıştım. YÖK Başkanı ise

5- sessizliğini koruyor. Rektör Handan İnci'ye dair tam 31 soruşturma olmasına rağmen, ne hikmetse bunların hiç biri sonuçlanmıyor. 3 dekanla mahkemelik olan İnci'yi koruyan bir güç merkezinin olduğu çok belli. Gelin şimdi olan bitene bir bakalım ve Mimar Sinan'ı mercek altına

6- alalım. Mimar Sinan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Görevlisi Handan İnci, 2018 yılının Eylül ayında "sahte belge düzenlemekten kademe durdurma cezası" aldı. Ancak buna rağmen, bir ay sonra rektörlük için YÖK'e başvurdu. Başvurusu

7- hemen kabul edildi. Oysa ki; 2547 sayılı yasa gereği, bu başvuru geri çevrilmeliydi. Tabii ki; öyle olmadı. Handan İnci, hakkındaki cezaya rağmen, 2019 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından REKTÖR olarak atandı. İnci, bir arkadaşını; Ö.G'yi kadroya alabilmek için sahte

8- belge düzenlemekle suçlanıyordu. Bu belgelerin tamamı bende mevcut. Rektörlük koltuğuna oturan Handan İnci, "kademe durdurma cezası"na itiraz etti. Ve ne ilginçtir ki; Ahmet Cüneyt Yılmaz'ın başında olduğu Bölge İdare Mahkemesi, cezayı iptal etti. Başkan Yılmaz, iptalle

9- yetinmedi. Eşiyle birlikte davasına baktığı Rektör Handan İnci'yi Fındıklı Kampüsü'nde ziyaret etti. Ziyaret fotoğrafları da instagramda yayımlandı. Fotoğrafların orijinalleri yerinde duruyor. İnci'ye yönelik başka ve ciddi bir suçlama ise İNTİHAL... Yani "aşırma..." >>>

10- MSGÜ Rektörü Handan İnci, Osmangazi Üniversitesi Öğretim Üyesi İbrahim Şahin'in ilk kez yayımladığı belgelerden oluşan Ahmet Hamdi Tanpınar kitabının tümünü SUAT'IN MEKTUBU adıyla bastırmakla suçlanıyor. Konu YÖK'e taşınıyor. YÖK'ün bilirkişi heyeti "eser noktası ve virgülüne

11- kadar aynıdır" diyor. Ancak ne hikmetse, soruşturma rapora rağmen sonuçlanamıyor. Üstelik bu sırada, soruşturmada görevli bir öğretim üyesi, okula davet ediliyor ve Handan İnci'nin düzenlediği bir panelde "konuşmacı" oluyor. Şaka gibi değil mi? Ama ne yazık ki; hepsi gerçek.>

12- Bitmedi! KRT'de anlattığım Mimar Sinan dosyasında birbirinden ilginç olaylar var. Örneğin; Rektör İnci'ye yönelik suçlamalardan biri de "okulda yeterli kadro olmasına rağmen, dışarıdan görevlendirme yapmak..." YÖK, şikayetler üzerine soruşturma açmak zorunda kalıyor. İnci'ye>

13- bu yüzden "iki kez aylıktan kesme" cezası veriliyor. Ancak Rektör İnci, buna rağmen görevde. Yine İnci hakkında, "mahkeme kararını uygulamadığı" için şikayette bulunuluyor. İnci ise kararları uygulamıyor. AKP işte üniversiteleri bu kadrolarla yönetiyor. Yapılan bu >>>

14- hukuksuzluklara karşı çıkanlar ise ELİT olmakla suçlanıyor. Üstelik bu kavramın ne anlama geldiğini bile bilmeden konuşuyorlar. Yazdığım her şeyin belgesi elimdedir. Mimar Sinan'da ne olup bittiğine bakmaya devam edeceğiz. Film arşivlerinin akıbetini de soracağız.