Definecilerden tarih katliamı!
Çatladıkapı'da bulunan ve UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan Bizans Sarayı Bukoleon, kaçak kazı yapan define avcılarının yeni hedefi oldu.
DHA/ Çatladıkapı'da bulunan ve UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan Bizans Sarayı Bukoleon, kaçak kazı yapan define avcılarının yeni hedefi oldu. Saray içinde ve çevresinde kazı yapan define avcıları, yıllardır kaderine terk edilen 1600 yıllık yapıyı köstebek yuvasına çevirdi.
SARAY KALINTILARINDA DEFİNE AVI
Marmara Denizi kıyısında Cankurtaran ile Kumkapı arasındaki Çatladıkapı mevkiinde bulunan ve bugün yalnızca kalıntıları kalmış Bukoleon Sarayı'na dadanan define avcıları, tarihi yapıda tahribatı daha da arttırdı. Geçtiğimiz hafta sonu saray kalıntıları içinde kazı yapan define avcıları, çevredekilerin fark etmesi üzerine kazmayı küreği bırakarak kayıplara karıştı. Son dönemlerde izinsiz kazı yapanların sayılarının daha da arttığını belirten semt sakinleri endişeli. Yaklaşık 20 yıldır saray kalıntılarının hemen yanı başındaki evde oturan Cesur Tecimen, “Geçen bir gelip baktık her tarafı kazmışlar. Yine belediyeye söyledik yine bir şey yapmadılar. Şuralara en azından bir tel örgü çekilseydi, arkadan kimse giremezdi. Ön tarafta zaten mahalle halkı var. Yabancıları zaten tanıyorlar. Ama işte arkası için yapacak bir şey yok" dedi.
“BURAYA SAHİP ÇIKILSIN"
Kalıntılar çevresinde çok sayıda madde bağımlılarının yaşadığına dikkat çeken Tecimen, “Buranın halini görüyorsunuz. Kendi imkanlarımızla burayı madde bağımlılarından korumak için kapatmaya çalıştık. Her gün tinerciler geliyor. Madde kullananlar hep burada. Buraya sahip çıkılmasını istiyoruz ama kimse gelip ilgilenmiyor. Biz burada yaklaşık 20 yıldır kirada kalıyoruz. Burası evimizin yanında olduğu için evimize girip hırsızlık bile yapabiliyorlar" ifadelerini kullandı.
“ATEŞ YAKIP, ALKOL İÇİYORLAR"
Bizans İmparatoru 2'nci Theodosios tarafından yaptırılan Bukoleon Sarayı'nın kalıntıları arasında yaşayan Bülent Ecevit de, “Şu anda burada 3-4 kişi yaşıyor. Ama sürekli birileri gidip geliyor buraya. Buradaki tahribatla ilgili bizim alakamız yok. Geldiğimiz günden buyana bir şey görmedik. Gelen giden çok insan var. Burada ateş yakıp mangal yakıyorlar, alkol içiyorlar. Alt katta başka bir adam kalıyordu. Çok alkol içiyordu. Bir de içeri çöplüğe dönmüş diyorlardı. Daha sonra belediye ekipleri geldi. O şahsı çıkartıp, alt kattaki girişleri kapattı" diye konuştu.
ÇİVİ BİLE ÇAKMAK YASAK
Tarihi yapının başına gelenler bunlarla da sınırlı değil. Uzun bir süre bakımsız kalan sarayın sütun ve sütun başlığı gibi kalıntıları çevreye gelişigüzel saçılmış durumda. Onlardan biri sarayın ana taşıyıcıları olarak kullanılan sütün ve başlığı, Sirkeci - Halkalı Banliyö hattı üzerinde bulunan rayların hemen yanı başında yer alıyor. Özellikle evsizlerin kış aylarında sığındığı sarayın kapalı bölümünün girişi saç levha ile kapatılmış. Ancak, bu işlem yapılırken saç levha kalıntıların üzerine 10 - 15 santimlik demir çubuklarla tutturulmuş. Normalde çivi bile çakılması yasak olan tarihi tescilli yapının dört bir yanında benzer işlemleri görmek mümkün.