Kızını böyle taşımıştı: Yaşadıklarını anlattı...

DHA - Dün 5 aylık kızı Beren'in tabutunu kucağında taşıyan Melih Kurtuluş, "Eşim mesaj atmıştı bana '10 dakika sonra duraktayım, bizi alırsın' diye. Durağa gittim, bekliyordum. Tren devrildi haberi gelince hepimizi yıkıldık" dedi.

Çorlu'da 24 kişinin öldüğü 341 kişinin de yaralandığı tren faciasında kazazede yakınları hayata tutunmaya çalışıyor. Faciada aynı aileden yaşamlarını yitiren Derya Kurtuluş (30), 5 aylık kızı Beren Kurtuluş, ablası Emel Duman (36) ve yeğeni Bihter Bilgin'in (14) yakınları kaza şokunu ve yaşadıkları acıya dayanmaya çalışıyorlar.

Kızı Bihter'i ve iki kız kardeşini kaybeden Zehra Bilgin oğlu Batuhan Bilgin ile teselli olmaya çalışıyor. Eşi Derya Kurtuluş ve 5 aylık kızı Beren'i kaybeden Melih Kurtuluş ise 3 yaşındaki oğlu Kemal Kurtuluş sayesinde ayakta durduğunu söylüyor.

BİHTER'İN ANNESİ YAŞADIKLARINI ANLATTI

Kazada kızı Bihter Bilgin, kız kardeşleri Emel Duman ve Derya Kurtuluş'u kaybeden Zehra Bilgin, "Kızım yarım saat önce aramıştı geleceğini söylemişti. Eşim beni aradı Bihter'in gelip gelmediğini sordu, 'tren kaza yapmış' dedi. Oğlumda yanımdaydı. Bir anda evden fırladık. Diğer kardeşim Emel'in eşi Erkan'ı aradım. Olay yerine gittiğini söyledi. Sonra Melih'e ulaştım. Trenin orada olduğunu söyledi 'gelin' dedi. Oraya gittiğimde kıyamet kopuyordu. Benim yavrum liseye başlayacaktı. Kardeşlerim hayatlarının baharındaydı. Ben dün kardeşlerime yanamadım, dün yavruma yandım, bugün kardeşlerime yanıyorum. Bu sabah kalktım mezarlarına gittim, iki kardeşim bir yavrum, bir yeğenim yatıyor orada. Onların hakkı bu muydu" dedi.

'DENİZE BOĞULUR DİYE GÖNDERMEDİM'

Bilgin, kızının 2 gün önce denize gitmek istediğini belirterek, "Denizde boğulur diye göndermedim. Teyzeleriyle trene binmek istediği zaman, tren diye izin verdim. Denize boğulur diye göndermedim ama benim yavrum trende boğuldu. 2 kardeşim gitti, 2 evladım vardı, bir evladım kaldı" diye konuştu.

TABUNU KUÇAĞINDA TAŞIMIŞTI

Melih Kurtuluş, kazada eşi Derya ve 5 aylık kızı Beren'i kaybetmenin büyük acısını yaşıyor. Dün cenaze töreninde minik kızının konulduğu tabutu kucağında taşıyan acılı baba Kurtuluş, olay gecesi yaşadıklarını şöyle anlattı:

'MAHŞER YERİ GİBİYDİ'

"Baldızım Zeliha'nın kızı Bihter, diğer baldızım Emel, eşim Derya ve kızım Beren meraktan tren yolculuğu yapmak istediler. Lülerburgaz'a bir günlük gittiler, gelemediler. Eşim mesaj atmıştı bana '10 dakika sonra duraktayım, bizi alırsın' diye. Durağa gittim, bekliyordum. Tren devrildi haberi gelince hepimiz yıkıldık. Hemen olay yerine gittik. İlk varanlardan biriyiz zaten. Tabiri caiz ise mahşer yeri gibiydi orası. Orayı gören bilir sadece. İlk gittiğimde Kemal'imi gördüm. Nasıl çıkmış bilmiyorum ama sapasağlamdı, burnu bile kanamamıştı. Onu kucakladım. Onu kenara bıraktım, Beren'imi aramaya, Derya'mı aramaya gittim. Bekledik çıkartırlar mı diye. Sonra hastaneden haberi geldi. Onları bir gün önce akşam vefat eden baldızım Emel'in evine bıraktık. Oradan gittiler, bacanağım bıraktı onları tren istasyonuna."