Yaşlılara uygulanan sokağa çıkma yasağı mahkemeye taşındı
Ortak Yaşamı Geliştirme Vakfı, yaşlılara uygulanan sokağa çıkma yasağının kaldırılması için idare mahkemesinde dava açtı.
Ortak Yaşamı Geliştirme Vakfı, yaşlılara uygulanan sokağa çıkma yasağının kaldırılması için idare mahkemesinde dava açtı.
Yaşlılar için uygulanan sokağa çıkma yasağının bu haliyle, salgın sürecinde toplum nezdinde yaşlılar hakkında oluşturulan “gereksiz ve kırılgan” olduklarına dair algıyı pekiştirmekten başka bir işe yaramayacağını vurgulayan vakıf, acilen bu düzenlemede değişikliğe gidilmesi gerektiğini ifade ediyor. Bilim kurulunu yaşlıları ötekileştiren, değersiz ya da işe yaramaz gibi duyumsatan sürece akılcıl çözüm tavsiyesinde bulunmaya çağırıyor. Geçtiğimiz aylarda “yaşlılar belleğimizdir, ayrımcılık, ihmal ve istismara hayır,” diye çalışmalar yürüten vakıf, bizatihi kamunun ayrımcılık, ihmal ve istismara yol açan uygulamasının sonlandırılmasını talep ediyor. Bu amaçla, vakıf üye ve gönüllülerinden oluşan hukukçular, yaşlıların seyahat özgürlüğünü ortadan kaldıran İçişleri Bakanlığı genelgesinin iptali için idare mahkemesine başvurdular.
Ortak Yaşamı Geliştirme Vakfı yargı yoluna başvuru dilekçesinde; Anayasa’nın 23’üncü maddesinde seyahat özgürlüğünün açıkça güvenceye alındığını ve yalnızca yine Anayasa’da yer alan gerekçelerle seyahat özgürlüğünün kısıtlanabileceğini savunuyor. Bir bakanlık genelgesiyle 65 yaşın üstündeki milyonlarca kişinin seyahat özgürlüğünün kısıtlanamayacağı ifade edilen başvuruda, uygulamanın İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Medeni ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi gibi Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu ifade ediliyor. Başvuruda, yargının yaşlılar için ayrımcılık, ihlal ve istismar içeren bu uygulama hakkında öncelikle yürütmeyi durdurma sonrasında da uygulamanın iptaline karar vermesi gerektiğinin altı çiziliyor.
Başvuru hakkında bilgilendirmede bulunan Ortak Yaşamı Geliştirme Vakfı başkanı Yusuf Doğan, “İlk çağrımız bilim kuruluna... Yaşlılar nezdinde yürütülen uygulamaların bir insan hakları ihlaline, yaşlılar için ayrımcılığa ve istismara neden olmayacak biçimde tavsiyelerini acilen gözden geçirmeleri gerektiği kanaatindeyiz. Çok değer verdiğimiz bilim insanlarının, yönetenlere, yaşlıların da diğer yurttaşlar kadar önemli ve değerli olduğunu duyumsayabileceği tavsiyeler verebileceğini, çözüm önerileri getirebileceğini düşünüyoruz,” diyor. Yaşlıların maruz kaldığı uygulamanın büyük oranda ruhsal ve bedensel sorunlara neden olduğunun altını çizen Yusuf Doğan, “Süreç, günlük vaka ve ölüm rakamlarını başarı ya da başarısızlık olarak nitelendirilerek, sadece anlık ekonomik sonuçlarla değerlendirme yapılarak yürütülürse ne yazık ki çok geç olacak. Akıl ve bilimin ışığında, gelecekte ortaya çıkabilecek travmaları, sağlık sorunlarını, ekonomik etikleri de düşünmek gerekir. Zamanın en çok yaşlı insanlar için mühim olduğunu süreci yönetenler yeniden akıllarına getirsinler lütfen. Bugüne kadar, ne yazık ki yaşlılarla ilgili empati ile karar alınması mümkün olmamıştır. Bu sebeple biz de yargıya başvurma kararı aldık. Çünkü bilim insanları günlük vaka sayılarının binli rakamlardan daha aşağı inmesi halinde kısıtlamaların kalkabileceğini söylüyorlar. Bu durumda yaşlıların sağlık sorunlarının çok daha artacağı, içinden çıkılamayacak hale geleceği ortaya çıkıyor. Zaman takdir edersiniz ki; en çok yaşlı yurttaşlar aleyhine işliyor.”
Pandeminin ne kadar daha sürebileceğine dair kesin bir şey söylenemediğini ifade eden Yusuf Doğan, “Yargıdan başka bu ayrımcılığı, yaşlılara uygulanan ihmal ve istismarı ortadan kaldırabilecek bir mekanizma kalmadı maalesef. Vakfımızda mütevelli üyesi ve gönüllü olan hukukçu arkadaşlarla birlikte çok ayrıntılı, titiz bir çalışma yaptık ve yargı yoluna başvurduk. Yargının da telafisi güç ya da imkansız olan bu süreci, uygulamanın da açıkça hukuka aykırı olduğunu görerek öncelikle durdurmasını ve nihayetinde iptal etmesini bekliyoruz,” diyor.
Vakıf başkanı Yusuf Doğan, yaşlı yurttaşlara dair Ortak Yaşamı Geliştirme Vakfı olarak bugüne değin pek çok çalışma yürüttüklerini, her tür ayrımcılığa karşı duruş sergiledikleri gibi yaşa dayalı ayrımcılığa da karşı olduklarını ifade ettikten sonra “yaşlılara karşı bir ayrımcılık söz konusu olacaksa pozitif ayrımcılık yapılmalıdır,” diyor.