Sevilay Yılman: Hayatı normal yaşayabilmek için illa ki dağlara mı çıkalım?
Habertürk yazarı Sevilay Yılman, Bursa Uludağ'daki kayak merkezlerinde çekilen görüntülere tepki gösterdi.
Habertürk yazarı Sevilay Yılman, Bursa Uludağ'daki kayak merkezlerinde çekilen görüntülere tepki gösterdi.
Bursa Uludağ'da farklı otellerde düzenlenen eğlencelerde, koronavirüs kısıtlama kuralları arasında yer alan maske ile sosyal mesafeye uyulmaması tepki çekti. Sevilay Yılman, "Ya pardon ama bu millet cepleri sağlamlar maskesiz, mesafesiz üst üste, dip dibe dağ otellerinde “vur patlasın çal oynasın” alem yapsın diye mi özveride bulunuyor?" diye sordu.
Yılman'ın bugünkü "Normali yaşamak için dağa mı çıkmak gerekiyor?" başlıklı yazısı şöyle:
"Sömestr tatili başladı. Ama tabii kayak merkezlerinden gelen görüntülerden anlaşılıyor ki… Bu yılki sömestr sadece anası babası paralı olan öğrenciye sömestr! Garibanın evladı için ise sadece var olan eziyetin devamı. Diyecekler ki şimdi; “Ne yani önceki yıllarda salgın yokken garibanın çocuğu kayak tatiline gidebiliyordu da… Şimdi mi gidemiyor?” Doğru bir tespit.
Onlar hiçbir sömestrinde gidemiyordu belki kayak yapmaya ama… En azından kendini bulduğu en yakın parka ya da bir AVM'deki sinemaya, oyun merkezlerine, hamburger, pizza satan restoranlara, kafelere filan atıp o 15 günlük kısa tatilinin tadını çıkartmaya çalışıyordu.
Mevcut durumda bu çocukların bunlardan hiçbirini yapma şansı yok! Onlar için maalesef dün ne idiyse olanaklar bugün de aynı. Peki bu haksızlık değil mi? Madem kayak merkezlerinde hayatın en normalinden devam etme kararı aldınız. O halde o kayak merkezlerine gidemeyecek gariban çocuklarının 15 günlük kısa tatilinde neler yapabileceğini niye planlamadınız? Bütçesi elverişli olana böyle bir imkan sunuyorsanız elverişsiz olan için niye bir çözüm üretmiyorsunuz.
Açaydınız bari sinemaları, restoranları, oyun parklarını filan. Fakir fukaranın çocuğu da nefeslenseydi bir 15 gün. Ayrıca siz restoranları, kafeleri “salgının en çok bulaş olduğu yerler” deyip kapatmadınız mı? Milletten de buna riayet etmesini istemediniz mi? Ee o zaman? Nedir o dağdaki otellerde partileme görüntüleri, gece yaşanan manzaralar?
Ya pardon ama bu millet cepleri sağlamlar maskesiz, mesafesiz üst üste, dip dibe dağ otellerinde “vur patlasın çal oynasın” alem yapsın diye mi özveride bulunuyor?
Bu virüs şehirdeki lokantalarda, yeme içme mekanlarında anında milletin başına musallat oluyor da...
Dağdaki 5 yıldızlı otellerin teraslarında verilen partilerde insaf edip kimseye mi bulaşmıyor? Nedir bu adaletsizlik, çifte standart Allah aşkınıza?
Ne yapsın şimdi salgın dolayısıyla kepenk indirmek zorunda kalan dükkanlarda çalışan garson, aşçı, komi ve o alanda ekmeğini kazanan müzisyenler filan? Ve biz... Saatlerce evlere hapsolan tüm ülke insanı... Hayatı normal yaşayabilmek için illa ki dağlara mı çıkalım?"