İsmail Saymaz: 8 yıl önce de böyle oldu, Z kuşağı olan biteni görüyor

Sözcü yazarı İsmail Saymaz, Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasının ardından başlayan protestoları köşesine taşıdı.

İsmail Saymaz: 8 yıl önce de böyle oldu, Z kuşağı olan biteni görüyor

Sözcü yazarı İsmail Saymaz, Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasının ardından başlayan protestoları köşesine taşıdı.

Gezi Parkı eylemlerinde de aynı tablonun yaşandığını kaydeden Saymaz'ın bugünkü yazısı şöyle:

"Sekiz yıl önce de böyle oldu.

Gezi Parkı'nda AVM yapılmasına karşı çıkan bir avuç genci dinlemektense üzerlerine robocop ve biber gazlarıyla gidildi. Çadırları ateşe verildi, canlarına kastedildi.

Bu zorbalık karşısında, tamamına yakını üniversitelilerden ya da henüz iş hayatına atılmış beyaz yakalılardan oluşan gençlerin barışçıl itirazına milyonlar katıldı.

İktidarını ümmetin yeryüzündeki cenneti, muhalefeti müminlerin emirine itaatsizlik gören AK Parti, polis şiddetinden kaçıp Allah'ın evine sığınanlara ‘Çapulcu' dedi.

Dolmabahçe Camisi'ne ayakkabılarıyla girdiklerini…

Girip bira içtiklerini…

İçip içip öpüştüklerini iddia etti.

İmam, “Ben Allah'ın adamıyım. İçki görmedim. Yalan söyleyemem” dedi. Bu haysiyetli vatandaşı bir camiden diğerine sürdüler.

Dolmabahçe'de bozulan tuzağı Kabataş'ta kurdular.

Sözde belden yukarısı çıplak, deri eldivenli 70-100 kişi başörtülü kadını yere yatırıp dövmüş, üzerine işemiş ve kadehlerini tokuşturarak zevklenmişlerdi.

AK Parti'ye göre, iktidarına itiraz edenler din düşmanı, sokakta hakkını arayanlar terörist, özgürlük için çabalayanlar ise sapkın…

Bunun son örneği, Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşananlar oldu.

14 HOCA YARDIMCILIĞI REDDETTİ

Her şey, Prof. Dr. Melih Bulu, sınavla giremediği Boğaziçi'ne AK Parti üyelik kartı sayesinde atanmasıyla başladı. Boğaziçi'nde 12 Eylül'den sonra ikinci kez üniversiteden yetişmemiş biri rektörlüğe getirildi.

Oysa dokuz aday adayı arasında Boğaziçili üç profesör vardı. Biri de Bulu'dan önceki rektör olan ve muhafazakar diye bilinen Prof. Dr. Mehmed Özkan'dı.

Bu üç isimden biri seçilmiş olsaydı yaprak bile kımıldamayacaktı. Fakat şimdi onlarca akademisyen kampüste her sabah buluşup Bulu'yu protesto ediyor.

Bulu'nun yardımcılık için teklif götürdüğü 14 akademisyen “Olmaz” dedi.

Önceki iki rektörün yardımcılığını yapan Prof. Dr. Ali İzzet Tekcan, görüşme randevusuna bile gitmedi.

KABE FOTOĞRAFI

Diğer taraftan, Boğaziçili öğrencilerin 4 Ocak'tan bu yana sürdürdüğü barışçıl eylem Kabe fotoğrafına LGBTİ bayrağı konulması şeklindeki densizlik gerekçe gösterilerek, sindirilmek isteniyor. Öğrenciler din düşmanı, terörist ve sapkın olarak işaret edilip toplumun önüne fırlatıldılar.

Kampüslerine polis girdi.

159'u gözaltına alındı.

İkisi tutuklandı.

Önceki akşam bizzat gördüm: Boğaziçi'ne bağlanan bütün yollar polis bariyerleriyle kaplanmış. Kampüs girişinde, her kavşakta, duraklarda, metro girişlerinde polis bekliyor. Çatılarda keskin nişancılar nöbet tutuyor.

Şiddete karışmamış öğrenciler, bir arada yürüdükleri ve dağılmadıkları için babaları yaşında polislerce dövülerek gözaltına alınıyor. Çocuklardan özür dilenmesi gerekirken, İstanbul Emniyeti'nin Twitter hesabından, “Aşağı bak' değil, ‘Aşağıdan in dedik” diye düzeltme mesajı paylaşılıyor.

Bilmiyorlar ki bu mesaj, dövmekten daha aşağılayıcı…

Z KUŞAĞI GÖRÜYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde yaşananların Z kuşağına anlatılmasını salık vermişti.

Artık ihtiyaç kalmadı.

Z kuşağı Boğaziçi'ndeki akranlarının başından geçenlere bakarak olan biteni görüyor.

Bir akademisyenin sınavla giremeyeceği üniversiteye parti üyeliği sayesinde atandığını görüyor. Torpili ve partizanlığı görüyor.

En zekilerinin hak aradıkları için dövüldüklerini görüyor.

Özgürce tartışmak istedikleri için linç edildiklerini görüyor.

Akıl tutulmasını da beyin göçünü de görüyor."

Etiketler
Boğaziçi Üniversitesi protestoları İsmail Saymaz Boğaziçi Üniversitesi Üniversite