Boğaziçi'ne 12 Eylül'den sonra ilk kez fakülte kuruldu: Kadrolaşma hamlesi mi?
AKP'li Melih Bulu’nun Cumhurbaşkanlığı kararı ile rektör olarak atanmasının ardından akademide liyakat tartışmalarının odağına oturan Boğaziçi Üniversitesi’ne ilişkin yeni bir karar daha alındı.
AKP'li Melih Bulu’nun Cumhurbaşkanlığı kararı ile rektör olarak atanmasının ardından akademide liyakat tartışmalarının odağına oturan Boğaziçi Üniversitesi’ne ilişkin yeni bir karar daha alındı.
Birgün'den Mustafa M. Bildircin'in haberine göre, Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, Boğaziçi Üniversitesi’ne hukuk ve iletişim fakültesi kuruldu. Bu iki fakülte 12 Eylülcülerin 1982'de kurduğu eğitim fakültesinin ardından üniversitede 39 yıldır kurulan ilk fakülteler oldu. Erdoğan, ayrıca 11 üniversiteye yeni rektör ataması gerçekleştirirken bazı enstitü ve yüksekokulların kapatılmasına, yeni fakülte enstitü ve yüksekokul kurulmasına onay verdi. Akademiyi ilgilendiren kararlardan en dikkat çekeni ise Boğaziçi Üniversitesi’ne yönelik karar oldu.
YAZIK EDİYORLAR
Boğaziçi Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Rıfat Okçabol 12 Eylülcülerin bile Boğaziçi'nin içinden akademisyenlere belli bir alan bıraktığını kaydederek "Okulu bölmek istiyorlar. Başka bir açıklaması yok. Yazık ediyorlar gençlere de Boğaziçi'ne de. Bunlar 12 Eylülcülerden bile daha kötü" dedi.
BİR GECEDE KARAR VERİLMEMELİ
Eğitim Uzmanı Salim Ünsal da Boğaziçi ve İTÜ gibi köklü üniversitelere açılacak fakültelere bir gecede karar verilemeyeceğinin altını çizdi. Ünsal, “Her yeni fakülte, kurulduğu üniversitenin niteliğine erişinceye kadar epeyce zaman geçmesi gerekir. Boğaziçi, devlet üniversiteleri arasında eğitim kalitesi ile öne çıkanlardan biri ama yeni açılacak bir fakültenin üniversitenin mevcut kalitesine hemen ulaşabilmesi mümkün değil” ifadelerini kullandı.
ZENGİNLİK KATACAKMIŞ!
Boğaziçi Üniversitesi’nin atanmış rektörü Melih Bulu, kurulması planlanan fakültelere ilişkin şu görüşünü paylaştı: "Cumhurbaşkanımızın imzasıyla kurulan İletişim ve hukuk fakültelerinin Boğaziçi’ne farklı perspektifler ve zenginlikler katacağına inanıyorum. Bundan sonraki sürecin işleyişini ilgili akademik kurullarımız ile ilerleteceğiz. Üniversitemiz ve ülkemiz için hayırlı olsun.
AKP iktidarı döneminde devlet üniversitelerine kurulan hukuk fakültesi sayısı Boğaziçi ile birlikte 25’e yükseldi. AKP’den önce vakıf üniversitelerinde 10 olan hukuk fakültesi sayısı da AKP’den sonra 38’e yükseldi. Bu fakültelerden altısı, 2016 yılında kapatıldı.
Sayıları 70’i bulan iletişim fakültelerine her yıl 15 binin üzerinde öğrenci kaydoluyor ve yılda 5 bin öğrenci mezun oluyor. Her yıl verilen binlerce mezuna karşın istihdam oranı sıralamasının en sonunda gazetecilik ve enformasyon yer alıyor. TÜİK'in son yayımladığı istatistiklere göre, gazetecilik ve enformasyon sektörü, yüzde 63 ile istihdam oranının en düşük gerçekleştiği üçüncü sektör olarak öne çıkıyor.
BELEDİYE BÜROKRATI REKTÖR OLDU
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 üniversiteye daha rektör atadı. Erdoğan, beş üniversitede tercihini, öğrenim ve akademik hayatlarını atandıkları üniversitelerde geçirmeyen profesörlerden yana kullandı. Bağımsız Gazeteci Sinan Tartanoğlu’nun haberine göre, Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi’ne atanan Namık Ak’ın hayatı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde, dönemin belediye başkanı Tayyip Erdoğan’la kesişiyor. Ak, 1994-2004 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi iktisadi teşekküllerinde danışmanlık ve müdürlük görevlerinde bulunmuş. Beş üniversitede ise mevcut rektörler yeniden atandı. Ancak bu beş rektör de atandıkları dönemde, atandıkları üniversitede eğitim görmemiş ve çalışmamış.
Üniversitenin yapısı değiştirilmek isteniyor
CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, Boğaziçi Üniversitesi’ne kurulması planlanan yeni fakülteler ve rektör atama sistemine ilişkin BirGün’e değerlendirmelerde bulundu. Fakülte ihtiyacının meslek envanteri çıkartılarak belirlenmesi gerektiğinin altını çizen Karabıyık, “Ülkemizde bu yeterli ölçüde yapılmıyor ve bu nedenle işsiz üniversiteli sayısı artıyor” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi’nin bu yönde bir talebi olup olmadığı konusuna açıklık getirilmesi gerektiğini dile getiren Karabıyık, şunları söyledi: “Eğer üniversite kadrolarından böyle bir talep yoksa, bunun Boğaziçi’nin köklü yapısını değiştirme çabası olarak görüyorum. İletişim ve hukuk fakülteleriyle oraya bir kadro yığmaya çalışılıyor olabilir. Boğaziçi’nin öncelikli ihtiyacı öğrencilerin sesine kulak verilerek oradaki gerilimin azaltılmasıdır.”