Aynı bariyer yine can aldı: 'İhmal sonucunda tamamlanmayarak ucu açık bırakılmış'
Konya-Ankara karayolu Altınekin Kavşağı'nda bulunan bariyer kazalarda can almaya devam ediyor. Uzmanlar bariyerdeki ihmale dikkat çekti.
Birgün Gazetesi yazarı Cüneyt Cebenoyan’ın 2019’da Konya-Ankara karayolu Altınekin Kavşağı yakınında hayatını kaybetmesine neden olan ihmal yeni bir can daha aldı.
Birgün'den Yaren Çolak'ın haberine göre; 1 Şubat’ta gerçekleşen kazada tıpkı Cebenoyan’ın geçirdiği kazada olduğu gibi araç tamamlanmamış bariyere saplandı.
Kazada, Ankara’da özel bir hastanede görevli 52 yaşındaki Prof. Dr. Kadir Okhan Akın yaşamını yitirken 15 yaşındaki kızı Yelin Su Akın yaralandı.
Cüneyt Cebenoyan’ın hayatını kaybettiği trafik kazasının ardından Karayolları Genel Müdürlüğü’ne açılan davada uzman mütalaası olarak görüş bildiren Makina Mühendisi Prof. Dr. Adnan Dikicioğlu BirGün’e açıklamalarda bulundu.
İhmalin can aldığına vurgu yapan Prof. Dr. Dikicioğlu,“Bir ihmal sonucunda bariyer tamamlanmayarak ucu açık bırakılmış. Bu nedenle de bariyer adeta bir zıpkın görevi görüyor. Araç yoldan savrulduğunda buradaki ucu açık bariyere saplanıyor” dedi.
Bariyer tamamlanmış olsaydı ölümlü kazanın meydana gelmeyeceğine dikkat çeken Prof. Dr. Dikicioğlu şöyle konuştu: “Bölgede yapılacak en ufak bir kontrolün ardından bu eksik tamamlanır. Çünkü daha yapım aşamasındayken bu bariyer bu şekilde bırakılmış. Karayolları neden kontrol etmiyor? Bölgede kazaların devam edeceğini söylemek için kâhin olmaya gerek yok. Karayolları drone veya elektrikli bir sistemle bariyer kontrollerini düzenli yapabilir. Ancak kontrol edilmediği gibi kazalar devam etmesine rağmen harekete de geçilmiyor.”
MALZEMEDE Mİ SORUN VAR?
Davanın avukatlarından Tora Pekin de yaşanan ikinci kazayla ilgili konuştu: “Korkuluktan beklediğimiz hızı yavaşlatıp aracı koruması. Ancak bu iki kazada da durum böyle olmuyor. Karayollarının iddiası, kazada hızdan dolayı korkuluğun koptuğu yönünde. Ancak iki kazada da aynı şekilde oluyorsa burada ‘malzemede mi sorun var?’ diye sorgulamak lazım.”