Yılmaz Özdil dünyada sadece ABD ve Türkiye'de bulunan uzay kampını anlattı
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, 2000 yılında İzmir'de kurulan uzay kampının hikayesini anlattı.
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, 2000 yılında İzmir'de kurulan uzay kampının hikayesini anlattı.
Özdil'in bugünkü "Ay’a gidiyoruz!" başlıklı yazısı şöyle:
İsmail Akbay.
Bursa Tirilyeli köy çocuğuydu.
Haydarpaşa Lisesi'nden mezun oldu, ABD'ye gitti, Tennessee Üniversitesi'nden fizik mühendisi diploması aldı.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ABD'ye sığınan Alman roketbilimci Wernher von Braun tarafından çekirdek kadroya seçildi, Marshall Uzay Merkezi'nde çalışmaya başladı, NASA'daki ilk Türk oldu.
1969 yılında insanoğlunun Ay'a ayak basmasını sağlayan Apollo Projesi'nde yer aldı.
Apollo-Soyuz projesinin yanısıra, Amerikan uzay istasyonu Skylab'ın motor entegrasyonunda çalıştı.
Tam 31 yıl boyunca NASA'da yönetici pozisyonunda görev yaptı.
(Sözcü ailesinin rahmetli büyüğü, duayen gazeteci Ertuğrul Akbay'ın amcaoğluydu.)
★
“Memleketim için ne yapabilirim” diye kafa yorarken, İzmirli işadamı Kaya Tuncer'le tanıştı.
★
Kaya Tuncer… Edebiyat öğretmeni bir babayla ev kadını bir annenin pırıltılı zekaya sahip oğluydu, Galatasaray Lisesi'nden mezun oldu, cebinde sadece 80 dolarla ABD'ye gitti, bir yandan garsonluk yaparak harçlık çıkardı, bir yandan burslu okudu, Kaliforniya Berkeley'de inşaat mühendisi oldu, mega projelerde çalıştı, kendi şirketini kurdu, başarıları ve hayırsever kimliğiyle Ellis Adası Şeref Madalyası'na layık görüldü, Türk-Amerikan Bilimadamları Derneği'nden Eğitimi Geliştirme Ödülü kazandı, Amerikan Türk Konseyi tarafından Yılın İşadamı seçildi, “memleketim için ne yapabilirim” diye kafa yordu, Türkiye'ye yatırım yaptı, İzmir'de Ege Serbest Bölgesi'ni kurdu, milyar dolarlık ihracat yarattı, binlerce kişiye istihdam sağladı.
★
NASA'daki ilk Türk, aradığı Türk'ü bulmuştu.
Memleket için ne yapabilirim diye kafa yoran İsmail Akbay, aynı duyguları taşıyan Kaya Tuncer'e “uzay kampı kuralım” dedi.
★
İzmir'e kurdular.
2000 yılında, kurdelesini birlikte kestiler.
★
Dünyada sadece iki uzay kampı var.
Biri ABD'de, biri Türkiye'de.
★
Bugüne kadar 250 bin çocuğumuz orada eğitildi.
20 binden fazla da yabancı çocuk eğitildi.
45 ülkeden, Almanya'dan Fransa'dan Yunanistan'dan Rusya'dan İsrail'den Arap ülkelerinden, 7-16 yaş grubu çocuklar geliyor.
Böyle bir kampa sahip oldukları için Türk çocuklarına gıpta ediyorlar.
Küresel arkadaşlıklar kuruluyor, farklı kültürler tanışıyor.
★
Beş günlük yatılı programlar da var, günübirlik programlar da var.
10 farklı simülatör var.
Discovery uzay mekiğinin birebir kopyası var.
Yer kontrol merkezi var.
Sıfır yerçekimi sistemi var, Ay'da yürüme hissi yaşanıyor.
Mars kolonisi var.
Ben kullandım mesela, Mars'a inen Anka Kuşu'nun paletli robotu var.
Ben kullandım, çünkü, yetişkinler de kampa katılabiliyor.
Eğitim kadrosu, en az bir yabancı dil bilen, astronomi ve fen bilimlerinde uzman, Türk ve Amerikalılardan oluşuyor.
Roket bilimi öğretiliyor.
Roket yapılıyor, roket fırlatılıyor.
Fiziğin-kimyanın temel ilkeleri öğretiliyor, astronomi, meteoroloji, radar, teleskop, telsiz, topraksız ortamda bitki yetiştirme dersleri var.
Takım çalışması, liderlik, iletişim eğitimi veriliyor.
Astronot kıyafetleri tanıtılıyor, astronot kıyafetleri giyiliyor.
Paraşüt iniş sistemleri öğretiliyor.
Sıcak hava balonu fırlatılıyor.
Uzay mekiği komutanı, uzay istasyonu mühendisi, yer kontrol merkezi uçuş yöneticisi gibi görevlerle, gerçek uçuş simüle ediliyor.
Ay'a seyahat ediliyor.
Mars'a seyahat ediliyor.
Güneş Sistemi'nde dolaşılıyor.
Robotik kodlama atelyesi var, eğlenceli deneyler yapılıyor.
Planetaryum var.
Müze var.
Aile kampı var, isteyen aileler çocuklarıyla birlikte katılıyor.
★
(Kabaca fikir sahibi olmanız için birkaç fotoğraf veriyorum ve iddia ediyorum… Tahmininizin çok ötesinde bir ortam.)
★
Astronotlar geliyor.
Konferans veriyorlar.
Yaşadıklarını anlatıyorlar.
Çocukların merak ettiklerini, sorularını cevaplıyorlar.
★
Apollo 16 göreviyle Ay'a ayak basan, Ay yüzeyinde 71 saat 14 dakika kalan, üç ayrı defada toplam 20 saat 15 dakika Ay yürüyüşü yapan, 90 kilogram Ay taşı ve kumu toplayan, Ay yüzeyine kozmik ışın dedektörü yerleştiren, Ay yüzeyinde Rover-2 aracını kullanan, Ay'da yürüyen 12 insandan biri olan Charles Duke geldi.
Uzayda 257 gün kalan, 10 ayrı seferde toplam 67 saat 40 dakikayla en uzun süreyle uzay yürüyüşü yapan Michael Lopez Alegria geldi.
Discovery mekiğiyle gidip, Mir Uzay İstasyonu'nda biyolojik deneyler yaparak, Atlantis mekiğiyle dönen Shannon Lucid geldi.
Challenger mekiğinin kaptanı John McBride geldi.
Columbia mekiğiyle 381 saat uçan, dünyanın yörüngesinde 10 milyon kilometre yol yapan Jay Buckey geldi
Uzaya dört defa giderek, Uluslararası Uzay İstasyonu'nun tamirat görevinde 42 saat uzay yürüyüşü yapan Richard Linnehan geldi.
Uzaya giden ilk “anne” unvanına sahip Lee Fisher geldi.
32 saat 19 dakika uzay yürüyüşü yapan Mike Foreman geldi, uzaya dört defa giden Richard Richards, Discovery mekiğinin kaptanı Steve Lindsey, uzaya üç defa giden Charles Walker, uzaya üç defa giden Ellen Baker, Fransız astronot François Clervoy, tee 1959'da Merkür programına seçilen yedi astronottan biri olan Scott Carpenter, Uzay İstasyonu'nda biyomedikal araştırmalar yapan Drew Gaffney, Salyut 6'yla uzaya giden Rumen kozmonot Dorin Prunairu, uzaya iki defa giden Roger Crouch, uzaya giden ilk politikacı unvanına sahip olan Rus kozmonot Yuri Baturin, uzaya dört kez giden Steven Lindsey geldi.
Ayrıca… Kampa geçen yıl katılan çocuklar, Uluslararası Uzay İstasyonu'yla görüntülü bağlantı kurdular, Rus kozmonot Gennady Padalka ve Amerikalı astronot Edward Mike Fincke'le görüştüler.
★
İzmir Uzay Kampı'na katılan çocuklarımızın ufku genişliyor, örnek alıyorlar, kendi gelecek planlarına dair ilham alıyorlar.
Türkiye'de yaşanan saçmalıkların dışında bambaşka bir dünya olduğunu, insanlığın bambaşka ideallerde dolaştığını keşfediyorlar.
★
(Asrın liderimiz “2023'te milli roketimizle Ay'a gidiyoruz” filan deyince, ben de İzmir'deki Uzay Kampı'nı yazayım bari dedim.)
★
Değerli veliler,
Değerli öğretmenler,
Çocuklarınızı, öğrencilerinizi mutlaka ve mutlaka İzmir Uzay Kampı'na götürün.
★
Lafla yürüyen peynir gemisine binmesinler, uzay mekiğine binsinler.
Tarikat-cemaat-zırcahil atmosferinden sıyrılsınlar, bilim dünyasının heyecan verici yörüngesinde dolaşsınlar.
“Ay'a dört şeritli yol yapacağız desek bile inanırlar” diyenleri değil, Ay'da yürüyenleri, uzay yürüyüşü yapanları dinlesinler.
Bu memleketin “yerli uçak, yerli otomobil, yerli roket, yerli doğalgaz, yerli aşı” palavralarından ibaret olmadığını görsünler, kelimenin tam manasıyla yerli ve milli İsmail Akbay'ın Kaya Tuncer'in gerçeğe dönüşen hayalleriyle tanışsınlar, liyakatin önemini kavrasınlar.
★
Çocuklarınızı, öğrencilerinizi İzmir Uzay Kampı'na götürün lütfen.
Büyüdüklerinde belki astronot olamazlar ama…
Aktronot olmazlar en azından!