Maden faciasının üzerinden 10 yıl geçti: 9 işçinin cenazesi hala toprak altında

Kahramanmaraş’taki Çöllolar Kömür Sahası’nda peş peşe meydana gelen ve 11 maden işçisinin göçük altında kalarak can verdiği iş cinayetlerinin üzerinden tam 10 yıl geçti.

Birgün'den Sevgim Denizaltı'nın haberinegöre, Facianın ardından 9 madencinin cenazesi ise bulunamadı.

O madencilerden biri olan Muhsin Koşan’ın abisi Ali Koşan, “Devletten tek istediğimiz cenazemizin bulunmasıydı, bir mezarımızın olmasıydı. Bize 10 yıldır tenezzül edip bir açıklama bile yapmadılar” diyor. İş cinayeti davalarında yaşanan adaletsizliklere de dikkat çeken Koşan, Soma’daki ailelerin acısını yüreğinde hissettiğini söylüyor.

ACILARIMIZ HEP TAZE

Katliamın üzerinden geçen 10 yılda yaşadıklarını anlatan Ali Koşan, acılarının ilk günkü gibi taze olduğunu dile getiriyor. Çöllolar’ın ardından Soma, Ermenek, Siirt ve Şırnak’ta yaşanan maden facialarıyla birlikte acılarının daha da arttığını belirten Koşan, “Bu facialar yaşanıyor; çünkü hiçbir davada adalet yerini bulmuyor. Sorumlular ağır cezalar almayacaklarını, korunacaklarını biliyor. Görüyorsunuz işte, Soma’da tutuklu kimse kalmadı. Bizim davamızda da bilirkişi ‘Kamu görevlileri yüzde 65 kusurlu’ dedi; ama bakanlıklar bu görevlilerin yargılanmasına dahi izin vermedi” diyor.

ERDOĞAN BİZİ AZARLADI

Davada adaletin yerini bulmadığını, yalnızca 4 sanığa para cezası verildiğini hatırlatan Koşan, bu süreçte çok yalnız bırakıldıklarını söylüyor. Medyanın kayıtsızlığını da eleştiren Koşan, devletin işçi ailelerinin en insani talebini bile duymazdan geldiğini vurguluyor.

Koşan, olayın hemen ardından o dönemde başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan ile aralarında geçen bir diyaloğu şu sözlerle anlatıyor:

“Erdoğan, olaydan sonra taziye için bizi aradı. Ben kendisine ‘Bu bölge size çok büyük teveccühte bulunuyor. Biz de bu bölgenin evlatlarıyız, sizden tek istediğimiz cenazelerimizin bulunması ve bize teslim edilmesi’ dedim. Bana ‘Düne kadar kapısında ekmek dileniyordunuz’ diye yanıt verdi. Sonra da azarladı. Taziye için aranıp böyle insani bir talebe bu yanıt mı verilir? Tepemden aşağıya kaynar sular döküldü.”

BU ANIT NEDEN DİKİLDİ?

Devletin 10 yıldır cenazelerinin neden çıkarılmadığına dair kendilerine bir açıklama dahi yapmadığını dile getiren Koşan, şöyle devam ediyor: “10 yıldır kaç kez yakalarına yapıştık, yalvardık. Teknoloji mi yetersiz, maliyeti mi fazla? Nedeni nedir, söylemiyorlar. Resmi iki satır bir açıklama bile yapılmıyor. Aileler olarak tüm gücümüzle karşı çıkmamıza rağmen gittiler, başka bir yere anıt mezar diktiler. Ne demek istiyorsunuz bu anıtla? ‘Biz bu insanları öldürdük, cenazeleri de toprak altında bıraktık, sorumluların yargılanmasına da izin vermedik, bunu unutmayın’ mı diyorsunuz?”

DUA İÇİN ŞİRKETTEN İZİN ALIYORUZ

Bir mezarları olmadığı için bayramlarda vb. göçüğün yaşandığı yere giderek orada dua ettiklerini anlatıyor Koşan. “Şirketin arazisi orası, kapıda güvenlik var. Güvenliğe söylüyorsunuz, sonra onun refakatinde içeri giriyorsunuz” diyor ve ekliyor:

“Şirketin izni dâhilinde o bölgeye girebilmek, dua okuyabilmek… Bu o kadar acı ki. Cenazemiz bile orada esir. Cenazemizi çıkarsınlar, sadece kemikleri bile kalmış olsa bize teslim etsinler. Bir mezarımız olsun artık. Başka bir şey istemiyoruz.”

***

NE OLMUŞTU?

Kahramanmaraş'ta Afşin-Elbistan B Termik Santrali için üretim yapılan ve Ciner Holding’e bağlı Park Teknik AŞ tarafından işletilen Çöllolar Kömür Sahası’nda 6 Şubat 2011’de meydana gelen göçükte kamyon şoförü Yaşar Alkaya hayatını kaybetti. Bu olaydan yalnızca 4 gün sonra, 10 Şubat 2011’de meydana gelen büyük göçükte ise Ruşen Demir, Halil Tatlı, Nail Yılmaz, Hacı Mehmet İpek, Muhsin Koşan, Cuma Yıldırım, Kemal Elmas, Adnan Demir, Tuğran Gökhan ve Aydoğan Polat adlı işçiler toprak altında kaldı. Ekipler yalnızca Ruşen Demir’in cansız bedenine ulaşabildi. 9 işçinin cenazesi çıkarılmadı.

Olayla ilgili dava 17 ay sonra açıldı. Elbistan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, kömür sahasını işleten Park Teknik AŞ’den 9, kamu kurumu Elektrik Üretim Anonim AŞ’den(EÜAŞ) ise 14 görevli yargılandı. Yıllarca süren dava, 2017’de skandal bir kararla sonuçlandı. Sanıkların 4’üne 91 bin 200’er lira para cezası veren mahkeme, bu cezanın 24 ay taksitle ödenmesine hükmetti.

Diğer sanıklar ise beraat etti. Kararı veren hâkim ise daha sonra Soma Katliamı davasına atanıp heyet başkanı oldu.