Tutuklu Boğaziçi öğrencisi ALES'e kelepçeli götürüldü! '6 kişi sınıfın içinde ve kapısında bekledi'
Tutuklu Boğaziçi Üniversitesi Anıl Akyüz, çok sayıda silahlı kolluk eşliğinde kelepçeli olarak ALES'e gireceği okula götürüldü. Çok sayıda kolluk kuvvetinin okul önünde nöbet tutması eleştirilere neden oldu.
Boğaziçi’nde haftalardır süren direnişe destek giderek büyürken dayanışma eylemlerinde tutuklanan üniversite öğrencisi Anıl Akyüz, Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı’na (ALES) çok sayıda silahlı kolluk eşliğinde kelepçeli olarak götürüldü.
Birgün'ün aktardığıan göre; İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışan Dr. Fatma Pınar Arslan, görev aldığı ALES’te tanık olduğu manzarayı Twitter hesabından paylaştı.
Akyüz’ün sınava çok sayıda silahlı kolluk eşliğinde kelepçeli olarak götürülmesine tepki gösteren Arslan, “Anıl’ı kelepçe ile okula soktular. Engelli adayların bir sınıfta tek kişi olarak sınava girdikleri bir okuldu, yedek sınıflardan birini de Anıl’a ayırmışlar. ÖSYM’nin görevlisi olan iki kişi dışında 6 kişi Anıl’ın girdiği sınıfın içinde ve kapısında bekledi. Bu ülkenin gençlerine böyle muamele edemezsiniz. Bizlere bunu izlettiremezsiniz. Ülkem adına, üniversite adına utanç içindeyim” ifadelerini kullandı.
HACETTEPELİLERDEN DESTEK
Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin Boğaziçi direnişine yönelik yaptığı destek açıklamasında “Bilimsel özgürlük, liyakat ve demokratik üniversite ortamı hayati önem taşıyor” denildi.
Boğaziçi Üniversitesi’ne Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından rektör atanan AKP’li Melih Bulu’ya karşı haftalardır süren direnişe destek büyük. Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyeleri, Boğaziçi’ndeki akademisyen ve öğrencilerle destek açıklaması yaptı. ‘Boğaziçi’nden yükselen haklı talepleri destekliyoruz’ başlığıyla yapılan açıklamada, “Boğaziçili öğretim üyelerine, öğrencilerine ve geleneklerine saygı gösterilmelidir” denildi.
Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne yapılan atamaya karşı öğrencilerin ve öğretim üyelerinin meşru taleplerini barışçıl yöntemlerle kamuoyunun gündemine getirdiği belirtilen açıklamada, rektör atamasını protesto eden öğrencilere yönelik şiddetin ve kötü muamelenin vicdanları yaraladığı vurgulandı.
BİLİMSEL ÖZERKLİK HAYATİ
Açıklamada şunlar kaydedildi: “Anayasal bir hakkın kullanılmasına yönelik saldırgan, aşağılayıcı, cinsiyetçi ve suçlayıcı yöntemler bizi derinden kaygılandırmaktadır. Ortaya çıkan tepkinin ana nedeni üniversiteye rektörlük atama sürecinde üniversite temel paydaşlarının söz haklarının yok sayılması ve karar süreci dışında tutulmasıdır. Oysaki üniversiteler ancak bilimsel ve idari özerklik olduğu zaman evrensel ölçekte bilim üreten kurumlar haline gelebilirler. Bilim üretebilmek için bilimsel özgürlük, liyakat ve özerk-demokratik üniversite ortamı hayati önem taşımaktadır. Karar verici konumundaki yönetici ve kurumları üniversite özerkliğini sağlamak için gerekli hukuki adımları atmaya davet ederiz.”
ATAMA ENDİŞE YARATIYOR
Dünyadan ve ülkeden ‘Magna Carta Universitatum’ imzacısı olan yaklaşık 900 üniversite Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) mektup gönderdi. Türkiye’deki üniversitelerin özerkliği konusunun endişe yarattığına vurgu yapılan mektupta, Melih Bulu’nun Boğaziçi’ne atanmasıyla yerleşik kural ve uygulamaların ihlal edildiği vurgulandı. Atamanın siyasi sebeplerle yapıldığı ve Magna’ya aykırı olduğu belirtildi.
***
Mardin’de Boğaziçi yasağı
Mardin Valiliği, kentte eylem ve etkinlere 15 günlük yasak getirdi. Karar kapsamında farklı kentlerden belirlenen araçların kente girişine izin verilmeyeceği belirtildi.
Valilikten yapılan açıklamada, sosyal medyadan "korsan eylem" çağrıları yapıldığı öne sürülürken, cezaevlerinde sürdürülen açlık grevlerine ilişkin eylemler gerçekleştiriliceğinin istihbaratının alındığı söylendi.
Açıklamada, ayrıca Boğaziçi Üniversitesi’ne yeni atanan rektörün istifasına yönelik protestoların büyütülerek Gezi Parkı eylemlerine dönüştürülmek istendiği belirtildi.