Diyarbakır’daki abla cinayetinde kan donduran ifadeler: Uyutup boğazını kesecektim

Almanya'dan gelerek sokak ortasında evli ve 4 çocuk annesi olan ablası Gülistan Şaylemez'i öldüren Abdullah Şaylemez'in ifadesi kan dondurdu.

Diyarbakır’daki abla cinayetinde kan donduran ifadeler: Uyutup boğazını kesecektim

Diyarbakır'da geçtiğimiz gün yaşanan tüyler ürperten cinayetin detayları netleşti.

Almanya'dan gelerek sokak ortasında evli ve 4 çocuk annesi olan ablası Gülistan Şaylemez'i öldüren Abdullah Şaylemez'in ifadesine Independent Türkçe'den İlyas Akengin ulaştı.

Tüyler ürperten cinayetle ilgili detayları anlatan Şaylemez şizofren hastası olduğunu iddia ederek, "Ablam ile Almanya'da yaşıyorduk. Ablam Türkiye'de bir erkek ile gönül ilişkisi içinde olduğunu söyleyerek bizden habersiz bir şekilde Diyarbakır'a geldi.

Bende bu durumu namus meselesi haline getirdim ve Diyarbakır'a geldim. Olaydan önce biraz gezdik sonra ciğer kebabı, ardından tatlı yedik. Aslında ablamı otel odasında boğazını keserek öldürecektim. Ancak ablam aynı odada kalmak istemeyince onu dışarıda vurmaya karar verdim.

"Olaydan dolayı biraz pişmanım"

Şaylemez'in kan donduran ifadesine Independent Türkçe ulaştı.

Diyarbakır'da geçtiğimiz gün tüyler ürperten bir cinayet işlendi. Evli 4 çocuk annesi olan 34 yaşındaki Gülistan Şaylemez, sokak ortasında kardeşi Abdullah Şaylemez tarafından 'namus meselesi' nedeniyle katledilmişti.

4 gündür morgda bekletilen Gülistan Şaylemez'in cenazesi, Almanya'dan Diyarbakır'a gelen annesi ve birkaç yakını tarafından alınarak dün Bağlar İlçesi'ndeki Yeniköy Mezarlığında toprağa verildi. Olayın ardından kaçan kardeş Abdullah Şaylemez, akrabalarının evinde yakalanmıştı.

Ablamı öldürmek için geldim

28 yaşındaki Şaylemez'in Savcılık ifadesine Independent Türkçe ulaştı. Olayı tüm detayları ile anlatan Şaylemez, "Ablam 'Türkiye'de bir erkek ile gönül ilişkisi içinde olduğunu' söyledikten sonra bizden habersiz bir şekilde Almanya'dan Türkiye'ye geldi. Ablamın Türkiye'ye geldiği sırada ben hastanede tedavi oluyordum.

Ben şizofreni hastasıyım. 2018 yılında hastalığıma teşhis konuldu. O tarihten bu yana tedavi görmekteyim. Hastaneden taburcu olduktan sonar eve geldim, ablamın oğlu olan Diyar ile konuştum. Diyar 16 yaşındadır. Diyar bana annesinin Türkiye'ye gittiğini söyledi.

Ben ablamın erkek arkadaşı ile buluşmak için Türkiye'ye geldiğini biliyordum. Birkaç defa ablamı aradım ancak telefonu kapalıydı. Ben bu durumu namus meselesi haline getirdim. Ablamı öldürmek için Türkiye'ye havayolu ile 11/02/2021 tarihinde geldim. İlk önce Mersin iline gittim. 4 gün Mersin ilinde kendimize ait olan ikametimizde tek başıma kaldım” dedi.

Ablamı vurmak için silah satın aldım

Babasıyla görüşmeyi önce inkar eden ancak HTS raporlarıyla babasıyla görüştüğü belirlenen Şaylemez ifadesine şöyle devam etti:

"Babam ile Türkiye ye geldikten 2 gün sonra telefon ile görüştüm. Babam ile birbirimizin hatırını sorduk. Babamın Türkiye'de mi ya da yurt dışında mı olduğunu bilmiyorum. Benim ablamı öldüreceğimi babam bilmiyordu. Ben tamamen kendi kararım ile ablamı öldürdüm.

Ben yeğenim olan Diyar'dan ablamın numarasını aldım. Ablamı aradım ve onunla konuşmak istediğimi söyledim. O da bu talebimi kabul etti. Ve o da bana Diyarbakır ilinde bir arkadaşı ile birlikte kaldığını söyledi. Ben de 15 Şubat tarihinde taksi ile Mersin'den Diyarbakır'a geldim.

Ablamı telefon ile aradım, 16.00'da iş yerinden çıkacağını söyledi. Bana 'sen biraz dolaş, ben gelirim' dedi. Bende iş çıkışı otele gelmesini istedim. Saat:15:50 sıralarında ablamı arayarak Park Vadi otelde kaldığımı bildirdim. O da otele geleceğini söyleyerek görüşmeyi sonlandırdık.

Otelde beklediğim sırada otelin resepsiyonundan beni aradılar:, ablamın geldiğini bildirdiler. Resepsiyon görevlileri ablamın yukarı çıkmasına izin vermediler. Ben üzerimdeki silahı Türkiye'ye geldikten 1 gün sonra Mersin ilinde tanımadığım bir kişiden satın aldım. Bu silahımı almamdaki amaç ablamı öldürmekti”

İlaçla uyutup boğazını kesecektim

Türkiye'ye gelmesindeki amacın ablasını ikna ederek Almanya'a götürmek olduğunu iddia eden kardeş Şaylemez, "Bu nedenle ben Türkiye'deki eczaneden uyku ilacı satın aldım. Bu ilaç ile ablamı ikna edemem halinde onu otel odasında uyutup Mersin ilinde almış olduğum ekmek bıçağı ile boğazını kesecektim. Ablam 16:10 sıralarında yanıma geldi ve dışarıda dolaşmaya başladık. Bu sırada silah yanımdaydı. İsmini bilmediğim bir ciğerciye giderek yemek yedik.

Bu sırada ablam ile konuştum. Onu Almanya'ya götürmek için ikna etmeye çalıştım. Ablam kendisinin burada kalması gerektiğini kimliğinin ve pasaportunun çıkmadığı yönünde bahaneler üretti. Sonra biraz dolaştık, kıyafet için alışveriş yaptık. Sonra yakınlardaki bir tatlıcıdan tatlı yedik. Ara sokaklardan yürümeye başladık.

Ablam bana bir kadın ile birlikte ev tuttuklarını ve bu evde kaldıklarını söyledi. Ablama kaldığı eve kendisini bırakacağımı söyledim. Ablam yürürken telefon ile bir arkadaşı ile görüşüyordu. Ablam telefonu kapattıktan 1 dakika sonra ben eylemi gerçekleştirdim.”

Cinayetten sonra yemek yedi, televizyon izledi

Ablasını otel odasında öldürmeyi planladığını itiraf eden Şaylemez, "Ablam otelde yanımda kalmak istemeyince bu planımı uygulayamadım. Bu nedenle aniden yanımda taşıdığım ve içinde 6 tane mermi olduğunu bildiğim ruhsatsız silah ile ablama bir adımlık mesafe ile kafasına ve göğsüne doğru 4-5 kez ateş ettim. Ancak tam olarak ne kadar ateş ettiğimi hatırlamıyorum.

Ben atış yaptıktan sonra ablam yere düştü. Ben de kaçarak taksiye bindim. Diyarbakır'daki amcamın evine gittim. Amcamın eşi bize yemek hazırladı, yemek yedik. Daha sonra oturup tv izledik ve sohbet ettik.

Bu esnada polis ekipleri eve geldi. Amcamların bu cinayetten haberi yoktu. Ben herhangi bir tedirginlik yaşamadım, gayet rahattım. Onları şüphelendirebilecek herhangi bir hareketim olmadı. Onlar ablamı öldürdüğümü eve gelen polis memurlarından öğrendiler” şeklinde konuştu.

Biraz pişmanım

Maktul Gülistan Şaylemez'in kollukta kardeşi ile ilgili verdiği ifade hatırlatıldı. Şaylemez şunları söyledi, "Ben Adil Samancı isimli şahsı tanımıyorum. Babam Abdulvehap Şaylemez'in maktulü tehdit edip etmediği olayına ilişkin bilgim yoktur. Ben babam Abdulvehap ile ablam olan maktulü öldürmem konusunda herhangi bir görüşme yapmadım. Bu konuda tek başıma karar alarak eylemde bulundum. Maktul resmi olarak boşanmamıştır. Ve 4 çocuğu bulunmaktadır. Bana Türkiye ye gidip başka birisiyle evleneceğini ve bu şahsı sevdiğini söylemesi üzerine bu durumu namus meselesi haline getirdim ve maktulü bu nedenle öldürdüm. Biraz pişmanım. Üzerime atılı suçlamayı anlattığım şekliyle kabul ediyorum” dedi.

Savcılık ifadesinin ardından Şaylemez tutuklanma talebiyle çıkarıldığı nöbetçi mahkemece 'tasarlayarak, kasten adam öldürmek' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Cinayete azmettirmekle suçlanan baba Abdulvahap Şaylemez ise aranıyor.

Etiketler
Diyarbakır Almanya