İbrahim Kahveci: Kanal İstanbul, tabuta son çivi, mezara son toprak projesidir

Ekonomist İbrahim Kahveci, Kanal İstanbul yüzünden 84 milyon insanın önümüzdeki 20-30 yıl, bu kanalı açacak ve Hazine garantisi verilecek olan müteahhitlere çalışmak zorunda kalacağını ileri sürerek, Kanal İstanbul’un, Türkiye ekonomisinin tabutuna çakılacak son çivi, mezarına atılacak son toprak olacağını söyledi.

Ekonomist İbrahim Kahveci, TV5’de her cuma akşamı yayınlanan “Ekonomi ve Ötesi” programında, Hasan Basri Akdemir’in sorularını cevapladı.

İbrahim Kahveci, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kanal İstanbul’u inadına yapacağız” sözünün hatırlatılarak görüşünün sorulması üzerine, “Söyleyecek söz yok, biliyor musun? Niye söyleyecek söz yok? Bu kadar büyük bir proje, bu kadar verimsiz bir proje, bu kadar Türkiye’yi batıracak bir proje… Bakın, Kanal İstanbul, İstanbul’u batırmayacak, Türkiye’yi batıracak. Türkiye, zaten battı da hani son toprağı atacak bir proje” dedi.

“84 milyon insan, 20-30 yıl o müteahhitlere çalışmış olacak”

1-1,5 yıl kadar önce hükümetin, “Biz gerekirse Kanal İstanbul’u devlet imkânlarıyla yaparız” dediğini hatırlatan Kahveci, o günlerde kendisinin, “Bakın, iddia ediyorum; kesinlikle bunu devlet imkânlarıyla yapmayacaklar. Hazine garantisiyle müteahhitlere verecekler” dediğini hatırlattı. Kahveci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yani önümüzdeki 20 yıl, 30 yıl, 40 yıl, Kanal İstanbul yüzünden 84-85 milyon insan, bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, o müteahhitlere çalışacağız. Siyaset ve müteahhit iş birliğinin en somut göstergelerinden bir tanesidir Kanal İstanbul. Ha, diyorlarsa ki “Kanal İstanbul’u devlet imkânlarıyla yapacağız”, bakın, Kanal İstanbul doğru-yanlış demiyorum, hani diyorlar ya “Maliyeti 60 milyar lira, 74 milyar lira”; bir kere 74 milyar lira olmadığını herkes biliyor.”

AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı’nın, “Dedelerimiz matematiği icat etmiş olmasaydı, “Tromp” New York’ta bakkala gidip bir torba kahvaltılık alsa hesabını yapamazdı” sözlerine atıfta bulunarak ekonomi yönetimini hicveden Kahveci, şöyle konuştu:

“Bu kafayla devlet işi yapıyorlar. Verdikleri hazine garantilerinin şeyleri ortada. Hani İstanbul-İzmir Otoyolu maksimum 3 yılda kendini şey yapardı? 3 yıl sonra Hazineden ödemeye gerek kalmazdı, ne oldu? Yaa, ne söylediniz, ne oldu. Şunların bir hesabını verin.”

Kanal İstanbul için harcanacak para ile Türkiye’nin tarımsal ve sanayi üretimini artırabileceğini belirten Kahveci, şunları söyledi:

“Hadi dediğiniz doğruysa, 60-70 milyar liraysa maliyeti, yaa siz, Merkez Bankası’ndan sadece geçen yıl İhtiyat Akçesi’ni aldınız 40 milyar; kârını aldınız 40 milyar. Fazlasıyla karşılar. Hazine üzerinden yapın en azından, Hazine garantisi vererek değil. Bu iş, Hazine garantisi üzerinden yapılacaksa, anlayın ki orada başka para hesabı var. Türkiye’de Hazine garantili işler, para hesapları bunlar. Bu işler ileride çıkınca zaten ne olacağını bilmiyorum. Çok farklı şeyler çıkacak.”

“Tabuta son çiviyi çakma projesidir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kanal İstanbul konusunda söylediği “Boğaz’ın ne tür tehditler altında olduğunu İstanbul’da yaşayan benim halkım zaten gayet iyi biliyor” sözüne atıfta bulunan Kahveci, İstanbul halkının, Kanal İstanbul projesine karşı çıkan Ekrem İmamoğlu’na oy verdiğini hatırlattı.

Kahveci, sözlerine şöyle devam etti:

“Kanal İstanbul, el birliğiyle Türkiye’nin vefatı demek. Bütün devlet kurumları ve bütün muhalefetin şunu söylemesi lâzım: O müteahhit bu müteahhit para alacak diye Türkiye’nin bütün kazanımlarını heba etmek, ya bu felâket bir şey! 3-5 müteahhitle para işi olacak diye bu iş yapılacak iş değil. Candan Karlıtekin bunu çok güzel açıklamıştı. Kanal İstanbul, bir rant projesidir. Kanal İstanbul, Kuzey Anadolu Otoyolu, Yavuz Selim Köprüsü, İstanbul’un kuzeyini, o ormanlık alanları imara açma… Sayın Cumhurbaşkanı da söylüyordu ya, ‘Dikey mimari yaparak İstanbul’a ihanet ettik.’ Sanki 20 yıldır ben yaptım o dikey mimariyi. Dikey mimariyle ihanet ettik, şimdi yatay mimari… Söylüyor açık açık. Yatay mimaride alan nerede kaldı? Kuzey İstanbul. Kuzey İstanbul’u imara açma. Arsalarını aldılar. Ya verelim o arsaların parasını. 10 milyon dolara, 100 milyon dolara aldılarsa 10 milyar dolar verelim o arsalara da kurtulalım şu Kanal İstanbul’dan. Bakın, devlet sorunudur. Bütün muhalefet bunu söyleyebilir; Kanal İstanbul ile ilgili imza atan herkes, ileride hesabını vermek durumunda kalsın. Kalsın, çünkü bu, Türkiye’yi bitirecek proje. Tabuta son çiviyi çakma şeyidir.”