'Kadın işçilerin yüzde 100'ü sözlü şiddete maruz kalıyor'
Öz İplik İş Sendikası tarafından hazırlanan "İşyerinde Kadına Yönelik Şiddet ve Tacizin Önlenmesi Projesi" kitapçığında yer alan araştırma sonuçları kadın işçilerin maruz kaldığı şiddeti gözler önüne serdi.
Öz İplik İş Sendikası tarafından, "İşyerinde Kadına Yönelik Şiddet ve Tacizin Önlenmesi Projesi" kapsamında tekstil fabrikalarında "şiddet ve tacize" ilişkin araştırma yapılarak sonuçlar kitap haline getirildi.
Sendikadan yapılan açıklamaya göre, Norveç Büyükelçiliğince finanse edilen "İşyerinde Kadına Yönelik Şiddet ve Tacizin Önlenmesi Projesi" kapsamında gerçekleştirilen araştırmada, "iş yeri şiddeti" kavramı tüm boyutlarıyla incelendi.
Proje kapsamında tekstil fabrikalarında gerçekleştirilen araştırmanın sonucu kitap haline getirildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, proje kapsamında hazırladıkları yayını çalışma hayatına kazandırdıkları için mutluluk duyduğunu belirtti.
Sendika üyeleri ve Türkiye açısından yol gösterici niteliği olan çalışmayla yararlı bir hizmeti yerine getirdiklerini ifade eden Ay, şiddet ve tacizin sadece iş yerinde değil evde, sokakta, her yerde karşılaşılabilen, psikolojik, fiziksel, cinsel ve ekonomik açıdan farklı şekillerde yaşanan bir olgu olduğunu belirtti.
Çalışma yaşamında şiddet ve tacizin yol açtığı insani, toplumsal ve ekonomik zararın çok büyük olduğuna işaret eden Ay, "Bugün pek çok kadın, psikolojik, ekonomik, fiziksel ve cinsel şiddet sebebiyle çalışma yaşamından uzaklaşabiliyor. Bu sebeple çalışma yaşamında kadına yönelik şiddet bağlamında özel önlemler geliştirerek, kadınları zaten uzak kaldıkları istihdama katmak ve orada tutmak için özel politikalar gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Ankete katılanların yüzde 100'ü iş yerinde şiddet olduğunu vurgulamıştır"
Ay, kadınlar ve erkeklerin, şiddetten ve tacizden arınmış bir ortamda yaşama ve çalışma hakkına sahip olduğunu vurgulayarak genel kabul gören bu hakka rağmen şiddet ve tacize çalışma hayatında yaygın şekilde rastlandığını belirtti.
Şiddet ve tacizin topluluklar, çalışanlar ile aileleri açısından ciddi sonuçlar doğurmasının yanı sıra işletmelerin itibarını, verimliliğini de olumsuz etkilediğini aktaran Ay, "Kültürden kaynaklı eşit olmayan cinsiyet rolleri ve bağlı bulundukları ilişkiler, cinsiyetlere dayalı basmakalıp yargılar, iş yerinde, toplumda ve ailede cinsiyet eşitsizliğini sürdürmektedir. Ülkemizde iş yerinde cinsel taciz ve şiddet hakkında farkındalığı artırmak, bu türdeki vakaların gizli tutulması sebebiyle zorluğunu korumaktadır." ifadelerini kullandı.
Sendikanın fabrikalarda şiddet ve tacize ilişkin gerçekleştirdiği araştırmaya göre, mavi yakalı çalışanların en çok şikayete bulundukları konulardan birisinin iş yerinde görülen şiddet ve taciz vakaları olduğuna dikkati çeken Ay, şunları kaydetti:
"Ankete katılanların yüzde 100'ü iş yerinde şiddet olduğunu vurgulamıştır. Ankete katılanların yüzde 100'ü iş yerinde sözlü şiddete hem maruz kaldığını hem de tanık olduğunu belirtmiştir. Yüzde 30'u ara sıra fiziksel şiddete maruz kaldığını belirtmiştir. Yüzde 55'i zaman zaman duygusal baskı ve mobbinge maruz kaldığını, bunların yüzde 70'inin üstlerden, yüzde 30'unun eş düzey çalışanlardan geldiğini belirtmişlerdir.
Ankete katılanlara cinsel taciz sorulduğunda ise yüzde 55'i kendisinin cinsel tacizin tarafının olmadığını ancak iş yerinde sürekli karşılaştıklarını belirtti. Kadınların yüzde 50'si ise böyle davranışlarla sık sık karşılaştıklarını bildirmiştir. Ankete katılanların tamamı oranı farklı olmakla birlikte iş yerinde fiziksel, sözel, duygusal ve cinsel şiddete maruz kalma bakımından kaygı taşıdığını belirtmiştir. Kadınlara cinsel taciz sorulduğunda, cinsel taciz algılarının son derece düşük olduğu, tacizi elle taciz ve tecavüzle eşleştirdikleri anlaşılmıştır. Kendilerine cinsel tacizin sözel ve beden dili boyutu anlatıldığında ise bu davranışların iş hayatının bir parçası olduğunu belirtmişlerdir."
- "Sıfır şiddet' prensibiyle şiddet ve tacizin sona ermesi için eğitimler veriliyor"
Ay, iş yeri şiddeti ve tacizin önlenmesi adına girişimlerde bulunarak somut adımlar attıklarını ve projeler ürettiklerini ifade etti.
İmzaladıkları toplu iş sözleşmelerinde, mahkeme kararıyla kadına şiddet uyguladığı belirlenen üyelerin, sendika ve iş yeri kurullarında görev alamayacağına yönelik ibare bulunduğunu belirten Ay, sendikanın toplu iş sözleşmesi imzaladığı iş yerlerinde "sıfır şiddet" prensibi uygulanarak şiddet ve tacizin sona ermesi için eğitimler verildiğine işaret etti.
Uluslararası Çalışma Örgütünce (ILO) Haziran 2019'da Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin 190 Sayılı Sözleşme'nin kabul edildiğini anımsatan Ay "Sendikamız, sözleşmenin Türkiye tarafından kabul edilmesi için sosyal diyalog platformu oluşturmuş, konunun taraflarıyla görüşmeler yapmış ve iş yerinde şiddeti ve cinsel tacizi önlemek için politikalar geliştirmeye karar vermiştir. Bu kapsamda sendikamız tarafından gerçekleştirilen 'İşyerinde Kadına Yönelik Şiddet ve Tacizin Önlenmesi Projesi' de söz konusu politikalara katkı sağlamaktadır." değerlendirmesinde bulundu. (AA)