'Beklemeye tahammülümüz yok; seyretmeyin, müdahil olun'
Eşitlik İçin Kadın Platformu artık ‘cinskırım’ boyutuna ulaşan kadın cinayetlerinin durdurulması için Meclis’i göreve çağırdı.
Türkiye’de erkekler her gün en az 3 kadını öldürüyor.
Kadın örgütlerinin verilerine göre geçen yıl en az 300, bu yılın başından beri en az 68 kadın katledildi. Onlarca kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu ya da intihara sürüklendi.
Birgün'de yer alan habere göre; Öldürülenler arasında fail erkek hakkında defalarca şikâyette bulunmuş, devletten korunmayı talep etmiş kadınlar da vardı. Bu kadınlar artık yaşamıyor; çünkü kadınları koruyan yasal düzenlemeler kâğıt üstünde kalıyor. Örneğin İstanbul Sözleşmesi 7 yıldır, 6284 sayılı yasa ise 9 yıldır yürürlükte ama her ikisi de etkin şekilde uygulanmıyor.
Kadınlar ve kadın hareketi, bu düzenlemelerin etkin şekilde hayata geçirilmesi için uzun süredir mücadele ediyor. Yurdun dört bir yanında 8 Mart’ta alanları dolduran binlerce kadının başlıca talebi buydu. Çok sayıda kadın örgütünden oluşan Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) da artık ‘cinskırım’ boyutuna ulaşan kadın cinayetlerinin durdurulması için Meclis’i aylardır göreve çağırıyor.
Platform, Meclis’teki tüm partilerin katılımıyla, özel gündemli, gerekirse haftaya yayılacak toplantılar ile kadına karşı şiddet ve kadın cinayetlerine karşı yapılması gerekenlerin ele alınmasını istiyor.
Öte yandan sosyal medyada infial yaratan erkek şiddeti haberleri, öfkeyi daha da büyütüyor. Hükümet ise birtakım açıklama ve hamlelerle tepkileri dindirmeye, ‘kadın cinayetlerine karşı gerekenin yapıldığı’ algısı oluşturmaya çalışıyor.
ARAŞTIRMA KOMİSYONU
Bu hamlelerden biri de Meclis’te yeni kurulan araştırma komisyonu. CHP ve HDP’nin bu yöndeki önergelerini her seferinde reddeden AKP’lilerin önerisiyle Meclis’te “kadına yönelik şiddetin sebeplerinin araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi” için komisyon kuruldu. 19 vekilden oluşacak komisyonun görev süresi 3 ay olarak belirlendi.
Peki bu komisyon, Meclis’i göreve çağıran kadınların taleplerini karşılıyor mu? EŞİK’ten Av. Hülya Gülbahar’ın yanıtı net: “Hayır!” Gülbahar, şunları söylüyor: “Bu komisyonlar ne yazık ki komisyonda çoğunluğu oluşturan iktidar partisinin dışındaki partilerin önerilerinin kabul edilmediği, içeriğini iktidar partisinin belirlediği komisyonlar oluyor. Bazı komisyon raporlarında muhalefet partilerinin muhalefet şerhlerinin yayımlanmadığını bile gördük. Bu koşullarda Meclis’te kurulan bu komisyon da EŞİK’in taleplerini karşılamaktan çok uzak. Ne yazık ki Türkiye’de sorunların işlerin sürüncemede bırakılması, tepkilerin yatıştırılması, çözümlerin ertelenmesi gibi amaçlarla ‘komisyona havale edilmesi’ kötü bir gelenek.”
Türkiye’de kadın cinayetlerinin cinskırım boyutuna ulaştığını vurgulayan Gülbahar, “Her gün medyaya, sosyal medyaya yansıyan kadına karşı şiddet olayları, yüzüne kezzap atılan translar, sokak ortasında başı tekmelenerek öldürülmeye çalışılan kadınlar... Artık beklemeye tahammülümüz yok” diyor.
SEYREDİYORLAR
Gülbahar’a göre topu komisyonlara atarak konuyu ertelemek, bütün bu şiddet mağduru kadınların, şiddet tehdidi altında yaşayan kadınların beklentilerine sırt çevirmek, onları umursamamak anlamına geliyor. “Elbette komisyonlarda çalışma yapılabilir ama bugün acil yapılması gereken eldeki hukuksal mevzuatın uygulanmasıdır. İstanbul Sözleşmesi’nin, 6284 sayılı yasanın uygulanmasıdır” diye konuşuyor.
Kadına yönelik şiddetin engellenmesi için yeni bir yasa değişikliğine, yeni sözleşmelere, yeni anayasaya ihtiyaç olmadığını belirten Gülbahar, “Eldeki kanunların, yürürlükteki sözleşmelerin etkin biçimde uygulanması yeterli. Bunları uygulamayan bir siyasi iktidarın yeni yasa, yeni yönetmelik, yeni genelge arayışlarına girmesi, kadın cinayetlerini seyrediyor olmanın tekrar ve tekrar ilan edilmesinden başka bir anlama gelmiyor” ifadelerini kullanıyor. Gülbahar, “Yeni bir komisyona ihtiyaç yok. Meclis’i derhal toplayın, Türkiye’nin kadın cinayetlerini durdurmak için izleyeceği yol haritasını ilgili tüm isimlerle birlikte belirleyin ve acilen uygulamaya geçin. Seyretmeyin, derhal müdahil olun” çağrısında bulunuyor.
***
Cezasızlık kültürü ülkeye hâkim
Meclis’te komisyonun kurulmasına ilişkin önerge üzerine söz alan CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil Sütlü, “Artık toplumsal tepkinin önünde duramıyorsunuz. Şimdi aynı yöndeki önergelerimizi defalarca reddetmiş olmanıza karşın kadına yönelik şiddetin nedenlerinin araştırılması için bir önergeyle karşımızdasınız. Güzel” dedi. CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer de iktidarın yaklaşımının samimi olmadığını belirterek, şunları söyledi: “Bir yandan ‘kadına uzanan eller kırılsın’ derken bir yandan 8 Mart’ta sokaktaki kadınlar şiddete uğradı, gözaltına alındı. Bir yandan İstanbul Sözleşmesi’ne ilk imza atan ülke olmakla övünürken bir yandan ‘İstanbul Sözleşmesi kaldırılsın’ deyip altını oymaya başladık. Bir yandan ‘kadına şiddete sıfır tolerans’ derken, muhalefetin bu yönde verdiği onlarca, yüzlerce önerge reddedildi ve bir cezasızlık kültürü artık ülkemize hâkim oldu.”
***
KEFEK etkin çalıştırılmıyor
CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nun (KEFEK) etkin çalıştırılmadığını açıkladı. Süllü, Meclis’te CHP’li kadın vekillerle düzenlediği basın toplantısında, “Her gün güvenlik güçlerine başvuran kadın sayısı yaklaşık 500. Bir de başvurmayanları düşündüğümüzde şiddetin boyutu açıkça ortada. KEFEK yasama faaliyetlerini yürütmenin yanında mağdurların doğrudan dilekçeyle başvurabileceği bir komisyon. Tam da bu nedenle atıl kalmasından değil, etkin olarak işlemesinden yanayız” dedi.