45 günlük bebeği evlat edinen çifte biyolojik baba şoku

Adana'da doğal yollarla çocuk sahibi olamayan Ayça (41) ve Atakan Çatal (42) çifti, 2 yıl önce Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne başvurarak, ailesi tarafından terk edilen 45 günlük erkek bebeği evlat edindi.

Çatal çifti, Mustafa Kemal adını verdikleri minik bebek için velayet davası açmaya hazırlanırken, yasal sürenin dolmasına birkaç gün kala biyolojik baba A.Ö.’nün çocuğunu geri almak için yaptığı başvuruyla hayal kırıklığına uğradı.

‘Koruyucu aile’ statüsüne geçirilen çiftten Ayça Çatal, 2.5 yıldır birlikte oldukları Mustafa Kemal'e sevgiyle bağlandıklarını belirterek "Onu kaybetmek istemiyorum. Eğer bu kapıdan çıkıp giderse, bir daha bu eve gelebilir miyim, bilmiyorum” dedi.

Kentte yaşayan Atakan ile Ayça Çatal çifti, doğal yollarla çocuk sahibi olamayınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne başvurarak evlat edinmek için girişimde bulundu. Aileye 15 Kasım 2018’de bir çocukla ilgili bilgi geldi. Heyecanla Sevgi Evi’ne giden çift, anne ve babası ayrılınca terk edilen 45 günlük erkek bebekle tanıştı. Aile, işlemlerin tamamlanmasının ardından minik bebeği evlat edindi.

VELAYET DAVASI AÇMAYA HAZIRLANIRKEN, BİYOLOJİK BABA ORTAYA ÇIKTI

Çatal çifti, Mustafa Kemal ismini verdikleri minik bebeği, yılların getirdiği evlat özlemiyle sevgiyle büyütmeye başladı. Velayet davası açmaya hazırlanan Çatal çifti, yasal süre olan bir yılın tamamlanmasına birkaç gün kala 2019’un Kasım ayı başında, çocuğun biyolojik babasının girişimiyle yıkıldı. Mustafa Kemal’in Diyarbakır’da yaşayan biyolojik babası A.Ö., oğlunu geri almak için valiliğe başvurdu.

Büyük şok yaşayan Ayça ve Atakan Çatal çifti, ‘koruyucu aile’ statüsüne geçirildi. Çatal çifti, tek göz evde yaşayan ve işsiz olduğu öne sürülen A.Ö.’ye çocuklarından ayrılmak istemediklerini belirtti.

Yasal sürecin tamamlanmasının ardından çocuğun biyolojik babasına teslim edileceğini öğrenen Çatal çifti, yetkililerden yardım beklediklerini söyledi.

'ONU GÖNLÜMÜZDE BÜYÜTTÜK'

Birlikte geçirdikleri 2.5 yılda Mustafa Kemal’e çok bağlandıklarını belirten Atakan Çatal, “Evladımızın biyolojik babasıyla ilgili Diyarbakır Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nden istenen raporda işsiz bir şekilde iki çocuğuna bakmaya çalıştığı ve bu çocuğa da bakabileceğine dair bilgi verildi.

Buna istinaden bizi koruyucu aile bölümüne gönderdiler. Orada da baba itirazına devam etti ve 5 aydır çocuğumuzu vermemek için mücadelemizi sürdürüyoruz.

Onun elimizden alınacak olması bize büyük korku yaşatıyor. Ben onun biyolojik babası değilim, ama eşimle birlikte gönlümüzde büyüttük. Tüm aile bireyleri de onu çok seviyor” diye konuştu.

'BABASIYLA GÖRÜŞTÜK'

Evlatlık edinmeye çalıştıkları çocuklarının biyolojik babasıyla bir kez görüştüklerini ve bunun da olumlu geçmediğini anlatan Atakan Çatal, "Biyolojik babaya, vatana ve millete hayırlı bir evlat yetiştirmek istediğimi ve 2.5 yıldır da bunun için çabaladığımızı söyledim.

Bu süreci birlikte yürütmeyi, istediği zaman görebileceğini teklif ettim ama kabul etmedi. Karşılığında da bana ‘İsterseniz Diyarbakır’daki evimi Adana’ya taşıyayım’ teklifinde bulundu. Bu bana pek inandırıcı gelmedi” dedi.

'BU BİZİ ÇOK KORKUTUYOR'

Mustafa Kemal’in velayetini almak istediğini ifade eden Atakan Çatal, "Kanuni şartları göz önünde bulundurduğumuzda, böyle bir şeyin mümkün olmadığını biliyorum. Bu da bizi çok korkutuyor.

Baştaki amacımızla şu anki sürecin nereye gittiği belli değil. Bir göz odada iki çocuğuna bakmaya çalışan birine evladımı vermek istemiyorum” diye konuştu.

'BİZİ KAYBETME KORKUSUNU HİSSEDİYORUM'

Ayça Çatal ise çocuğunun biyolojik babasıyla görüşme sağladığını, eve geldiğinde psikolojisinin olumsuz etkilendiğini gördüğünü belirterek, "Çocuğum eve geldiğinde sürekli ağlıyordu ve ‘Baba demeyeceğim. Babayı istemiyorum’ şeklinde konuşuyordu. Geceleri uyurken sayıklamaya başladı.

Bir anne olarak bizi kaybetme korkusu olduğunu hissediyorum. Cumhurbaşkanımızdan ve ilgili bakanlarımızdan yardım bekliyorum. Ben bir anneyim ve onun 2.5 yıldır yanındayım.

Ne olur bize yardım etsinler. Onu kaybetmek istemiyorum. Eğer bu kapıdan çıkıp giderse, bir daha bu eve gelebilir miyim, bilmiyorum” ifadelerini kullandı.