'Haysiyetten tasarruf olur mu? Bu reklamı görüp de Türkiye'ye gelecek turistin…'

Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yayımladığı reklam filminde turizm sektöründe çalışanların aşılandığını belirten maske takmasını sert sözlerle eleştirdi.

Murat Muratoğlu, "Maalesef ikisi de bu ülkeye yakışmayan, çapları yeterli olmayan yöneticiler… Utanmasalar turist gelsin diye parmakları ile bu aşılı, bu aşılı değil diye ispikleyecekler…" ifadelerini kullandı.

Murat Muratoğlu'nun "En aşağılık reklam filmi" başlıklı yazısı şöyle oldu:

Maskeye yazılmış “keyfinize bakın, aşılıyım” temalı reklamda, bir ülkenin vatandaşları nasıl aşağılanır, onuru nasıl ayaklar altına alınır onu izledim. Resmen tiksindim…

Yapım aşamasında ve yayınlanmasında emeği geçen herkesin diye başlayıp devamını içimden getireceğim. Yapılan ırkçılığın da anayasal bir suç olduğunu hatırlatmadan geçemeyeceğim.

★★★

Sahi siz nasıl insanlarsınız? Gelmiş, geçmiş en aşağılık tanıtım filmini yayınlarken hiç mi sıkılmadınız? Bu ülkede yaşayan eşinizin dostunuzun yüzüne nasıl bakacaksınız?

Bir kişi bile demedi mi “ulan biz ne yapıyoruz?” Bu kadar mı zeka yoksunusunuz?

“Resmen bu halkı hayvan yerine koyuyoruz! Hakaret ediyoruz. Ne haysiyet bırakıyoruz, ne şeref…” diyen çıkmadı mı aranızda?

★★★

Yazdıklarım “sert” geldiyse git reklamını bir daha izle… Turist üç kuruş para getirecek diye baksana milleti soktuğunuz vasfa, sıfata, hale…

Reklamın Türkçe meali “barınak” sanki… Belli ki unutmuşsunuz “hoşunuza gideni sahiplenebilirsiniz” demeyi…

Ayrıca gururuna yedirip bu maskeyi çalışanlarına dayatacak kim varsa, o da omurgasını acilen kontrol ettirmeli…

★★★

Aramızda bunun esprisini yapsak sabaha karşı evi basıp içeri alırlar. Reklam bariz hakaret içeriyor... Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçu işliyor.

Peki, neden reklamı kaldırdılar? İnsanları aşağılamak rahatsız etmedi de insanların buna isyan etmesi mi rahatsız etti? Sorumlusu kimdi?

Öyle de dandik ki… Türkiye'ye gelip otelde denize girmekten ibaret berbat bir reklam filmi… Gerçekten bunun için para ödendi mi? Balya balya sobada yak daha iyi…

★★★

Hâlâ çıkıp istifa etmemiş bir Turizm Bakanı söz konusu… Zira kendisini, “Aynısını daha önce Dışişleri Bakanı Almanya'da söyledi” diye savunabilir. O ayrı rezalettir.

Bu arada dışişleri dediğin de yurt dışında ülkenin menfaat ve onurunu korumakla görevlidir.

Maalesef ikisi de bu ülkeye yakışmayan, çapları yeterli olmayan yöneticiler… Utanmasalar turist gelsin diye parmakları ile bu aşılı, bu aşılı değil diye ispikleyecekler…

★★★

Gelen turiste “hastalığı var mı” diye bakıyor musun? Hayır! Neden? Dingo'nun ahırı ya o yüzden!

Tamam, çok paraya ihtiyacın var. O zaman maskelere “öyle kötü yönetiliyoruz ki dolar 8.5 lira” yazsaydınız. Hem daha etkili olurdu hem yönetim kapasiteniz hakkında fikir verirdi.

★★★

Cidden utandım! Bari battık, bittik, yönetemedik deyin… Kemer sıkacağız, az harcayacağız deyip paranın kalmadığını söyleyin. Bilmiyor muyuz sanki?

Çalışırız. Toplarız. Ama bunu yapmayın. İtibardan tasarruf olmaz ama haysiyetten tasarruf olur mu? Bu nedir yahu?

★★★

Aşı getiremeyenlerin, üç beş Euro için bizi düşürdüğü aciz durum budur işte… Aşılanan sayısı 84 milyon kişide sadece 10 milyon 800 binde… Boşu boşuna kapandık. Arada kimseyi aşılayamadık!

Utanma sınırını çoktan geçmişler. Aşılamaların nedeni insanı yaşatmak değil, gelecek turisti korumak. Algı yöneteceğine işini yapsaydı da bu durumlara düşmeseydik ya…

★★★

Zaten bu reklamı görüp de Türkiye'ye gelecek turistin… Neyse, yazıyı nasıl bitireceğimi bilemedim. Yazdım, yazdım, sildim… Hay sizin yapacağınız işin diyeceğim…

En güzeli yönetim “keyfine bak, aşılıyım” maskesi giysin. Bi gidin…