Ünlü hukukçu Ersan Şen tek tek saydı: Normalleşme genelgesinde hangi maddeler anayasaya aykırı?
Hukukçu Profesör Ersan Şen, kademeli normalleşme genelgesinde anayasaya aykırı maddeler olduğunu söyledi.
Hukukçu Profesör Ersan Şen, Sözcü TV'de Erdoğan Aktaş'ın sorularını yanıtladı. Türkiye'de genelgeler konusunda bir kafa karışıklığı yaşandığını belirten Şen, özetle şunları söyledi:
NORMALLEŞME GENELGESİ HUKUKİ Mİ?
*Polis devleti, kanun devleti, hukuk devleti… Ülkede bunları tartışırken bir anda genelgeler devleti olduk çıktık. İçişleri Bakanlığı'nın genelgelerine bakıyorsunuz, Allah'tan bir gün önce çıktı.
Yani bu genelgenin pazartesi günü ilan edileceği ifade edilmişti, Allah'tan onu isabetli bir gün önce yapabildiler. Bugüne kadar uygulamaların yetkisiz bir şekilde yapılması bunun yanında da hem genelgede hem uygulamada gördüğümüz çifte standart şu anda Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli sorunlarından birisi.
*Örneğin Şanlıurfa'da bir cenaze namazına baktığınızda bir başka yerde yapılana baktığınızda bu işlerin eşit gitmediğini hatalı olduğunu görüyorsunuz. Yani hata yapıyorsan bari herkese aynı hatayı yap da hatadan herkes istifade etsin.
*Dolayısıyla bugün çıkan genelgemizde de çifte standardın ötesinde Anayasa'ya aykırılıklar var. 65 yaş üstü ve 18 yaş altı için getirilen toplu taşıma araçlarına binemeyeceksin, bunun kanunda yeri yok. Nasıl yapıyorlar ben anlamıyorum. Siz kapanma süresince neyi yapamadınız? Aşılamayı yapamadınız. Ben özellikle, ‘bizim aşımız nerede' diye sordum.
TBMM var ya kanun çıkarın eksikse ya da olağan kanunları doğru dürüst uygulayın. Genelge, yazımı, içeriği, yetkisi, Anayasa'ya göre 65 yaş ve üzerine getirilen kısıtlamalar yönünden hatalı. Çifte standart her yerde oldu yani bizi idare edenler kendi koydukları yasaklara uymuyorlar ne yapabiliriz?”
BEKÇİLERİN BİRAZ DAHA EĞİTİLMELERİ GEREKİYOR
*Bekçilerin zor ve silah kullanma yetkisi var, durdurma ve kimlik sorma yetkisi var, arama yetkisi yok. Bu kuvvet kolluğa verilmiş bekçi yardımcı kolluk ancak kolluğun yanında ona destek olabilir.
Bekçilere verilen yetkilerin kullanımına karşı direnç olursa bu direnci kırmakla sınırlı, orantıyı aşmayacak biçimde zor ve gerektiği kadar da silah kullanabilirsiniz.
*Fatih örneğinde yerde olan şahsa kelepçe uygulamalarında bir sıkıntı yok eğer direnç gösteriyorsa, ikincisi vurmaları kesinlikle yanlış.
Biraz daha kabalar bence yetiştiren bireylerin toplumla münasebet kurmaları konusunda biraz daha hassas davranmaları konusunda eğitilmeleri gerektiğini düşünüyorum.
İMAMOĞLU'NA DEZENFEKTAN SORUŞTURMASI
*Türkiye'de hukukta ve yargıda işler iyi gitmiyor bu yeni bir mevzu değil. İyi gitmediğini nereden anlıyoruz? Çifte standartın karşılığı olarak kendisini gösteriyor. İnsanlar en ufak bir sözü Twitter'dan paylaştığı için cumhurbaşkanı hakkında ya da bir siyasetçiyle ilgili hemen durumdan vazife çıkarıp gereğini yapıyorsunuz.
*Ticaret bakanımızla ilgili bir iddia gündeme geldi yeterli karşılık siyasette bulsa da hukuk cephesinde bulamadı. Niye? Bu ancak TBMM tarafından silsileler şelinde uygulanabilir bir durum.
İnsanlar ‘Savcılar nerede' diyor? Savcılar duruyor ama senin anayasan buna engel. Ruhsar Pekcan için savcılara değil Meclis'e görev düşüyor. Meclis niye gereğini yapmıyor? Muhalefetten birileri olunca hemen dosyalar açılıyor? Bu ülkenin sorunu; sistem kilitlenmiş.
SEDAT PEKER'İN VİDEOLU AÇIKLAMALARI
Bir suç örgütü lideri olduğuna dair iddia ona koruma verilmeyeceği anlamına gelmez. Onu devletin korumayacağı anlamına gelmez. Bu, tartışmayı yanlış yere koyuyor.
Şahıs isterse mektup yazar, deyim yerindeyse dumanla nereden yapılırsa yapılsın iddiaları gündeme getiriyorsa neredeyse iddianame yazacak şekilde veya yol gösterici mahiyette bir takım iddiaları ortaya koyuyorsa, bunların bakanla ilgili olup da göreviyle ilgili olanlar dışında kalanların, onları da Meclis başkanlığına iletmek zorunda.
Bunlar bir vatandaş için söz konusu olsa herhalde bugüne kadar bir soruşturma aşamasına geçilirdi. Sistem kilitlenmiş durumda. Bu hukukun adaletin yerine gelme meselesi değil itişme meselesi.