Gezi Parkı Direnişi’nin 8. yılında yakınlarını kaybeden aileler konuştu: 'Acımız ilk günkü gibi taze'
Gezi Direnişi’nin üzerinden geçen 8 yıl ne Gezi’nin güzelliğini unutturdu ne de çocuklarını kaybeden ailelerin acısını dindirdi. Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, “Acımız ilk günkü gibi taze. Ancak ülkemiz için Gezi çok onurlu ve haklı bir direniş” dedi.
AKP iktidarının ötekileştirici ve baskıcı politikalarının sonucu olarak, her kesimden yüz binlerce yurttaş Gezi Parkı Direnişi’nde 8 yıl önce bir araya geldi. Hükümetin politikalarının protesto edildiği eylemler hızlıca Türkiye’nin dört bir yanına yayıldı.
Böylelikle Gezi, Türkiye Cumhuriyeti tarihine en büyük direniş olarak adını yazdırdı. Direniş sırasında polis şiddeti sonucu onu aşkın kişi yaşamını yitirirken, 36 yurttaş gözünü kaybetti, binlerce yurttaş yaralandı.
Direnişte hayatını kaybeden isimler için adalet arayışları sonuçsuz kaldı. Faillerin çoğunluğu beraat etti. Bazıları ise ödül gibi cezalar aldı. 22 yaşındaki Ahmet Atakan’ın dosyası ise hiç açılmadı.
Gezi Direnişi’nin üzerinden geçen 8 yıla rağmen çocuklarını kaybeden ailelerin acısı hiç azalmadı. Acılı aileler direnişin 8. yılında duygu ve düşüncelerini Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'a anlattı...
‘ACIMIZ HEP TAZE’
Gezi Direnişi döneminde hayatını kaybedenlerden birisi 15 yaşındaki Berkin Elvan’dı. Elvan, 16 Haziran gecesi İstanbul Okmeydanı’ndaki evinden ekmek almak için çıktı. Ancak evi ile ekmek fırını arasında polisin attığı gaz fişeğiyle başından vuruldu. 15 yaşına komada giren Elvan 269 gün komada kaldı.
11 Mart 2014’te ise yaşamını yitirdi. Elvan’ın ölümüne ilişkin sanık polis Fatih Dalgalı’nın tutuksuz yargılandığı dava bir türlü ilerlemedi. Olay yerindeki keşif bile ancak Elvan’ın ölümünden 6 yıl sonra yapılabildi.
Duruşma savcısı ise Berkin’in öldürülmesinin üzerinden geçen 7 yılın ardından Ocak 2021’de esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı, sanık polis için “bilinçli taksirle öldürme” suçundan cezalandırma talep etti. Eğer mahkeme heyeti bu mütalaaya uyarsa Dalgalı en fazla dokuz yıl hapis cezası alacak. 18 Haziran’da görülecek duruşmada ise karar çıkması bekleniyor.
Baba Sami Elvan, “Gezi Direnişi’nin 8. yıldönümü. Bu kadar yıl geçti. Acımız ilk günkü gibi taze. Ancak ülkemiz için Gezi çok onurlu ve haklı bir direniş. Bu direnişin yaşayacağını düşünüyorum. Şu yaşadığımız günlerde yapılan bütün hukuksuzlukların, adaletsizliklerin, çeteleşmenin Gezi Direnişi ile anlam ifade ettiğinin de altını çizmek istiyorum” dedi.
‘O GELECEK DİYE BEKLİYORUM’
19 yaşındaki Anadolu Üniversitesi öğrencisi Ali İsmail Korkmaz, 3 Haziran 2013 gecesi sivil polis ve bazı kişilerce sokak ortasında darp edildi. 38 gün komada kalan Korkmaz, 10 Temmuz 2013’te hayatını kaybetti. Korkmaz’ın öldürülmesine ilişkin davada biri polis beş tutuklu ve üç tutuksuz polis olmak üzere toplam sekiz sanık hakkında, “kasten yaralayarak ölüme sebebiyet verme” suçundan dava açıldı.
Dava güvenlik gerekçesiyle dört ayrı şehirde görüldü. Yargılama sonunda sanık polis Mevlüt Saldoğan’a 10 yıl 10 ay, diğer sanık polisler ve Korkmaz’ı darp eden fırıncılara çeşitli oranlarda hapis cezası verildi. Verilen cezalar Yargıtay tarafından onandı. Bu süreçte Ali İsmail Korkmaz’a son tekmeyi vuran polis Mevlüt Saldoğan, 16 ismin yargılandığı Gezi ana davasında mağdur olarak kabul edildi.
Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz, “Ah annecim! 8 yıl oldu canımızı alalı, canımı kaybedeli. Alim 8 yıl oldu bizi bırakıp gideli. Ben o gelecek diye bekliyorum. 1 gün sonra oğlum bir sokak arasında darp edilecek. Acımı Gezi’nin yıldönümlerinde daha fazla hissediyorum” diye konuştu.
‘ACIMIZ HİÇ SOĞUMUYOR’
Abdullah Cömert Hatay’daki protestolarda başına isabet eden biber gazı kapsülüyle yaşamını yitirdi. Balıkesir 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, sanık polis memuru Ahmet Kuş 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Ceza, Yargıtay tarafından onandı. Sanık polis tutuklandı ancak infaz paketiyle tahliye edildi. Kardeşini kaybettikten sonra hayatlarının çok değiştiğini belirten Adnan Cömert, “Yaşadığımız adaletsizliği herkes görüyor. Acımız hiç soğumuyor. Zaman geçtikçe derinleşiyor. Adalet yok, hukuk yok bu ülkede” dedi.
‘KATİL GEZİYOR’
Ethem Sarısülük, Gezi Direnişi’nde Ankara’da polis Ahmet Şahbaz tarafından başından vuruldu. Ağır yaralanan Sarısülük, 14 gün yoğun bakımda kaldı. Sarısülük, 14 Haziran 2013 tarihinde yaşamını yitirdi.
Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfi Sarısülük, “Davamız kapatıldı. Katiller ellerini kollarını sallayarak geziyor. Özel günlerde oğlum benim yanıma gelecekken ben ona gidiyorum. Gezi’nin yıl- dönümlerinde ise acımız tazeleniyor. Katil geziyor, benim oğlum toprakta” ifadelerini kullandı.
‘HAKLI DAVAMI YOK ETTİLER’
Mehmet Ayvalıtaş, eylemler sırasında Ümraniye’de TEM Otoyolu üzerindeki yürüyüşte kendisine çarpan otomobil nedeniyle yaşamını yitirdi. Ayvalıtaş’a çarparak ölümüne neden oldukları gerekçesi ile yargılanan sanıklar beraat etti.
Mehmet Ayvalıtaş’ın babası Ali Ayvalıtaş, “Acılarla yoğruldum. Haklı davamı yok ettiler. Adalet bir türlü gelmedi. Bu ülkede hâlâ gençlerimiz öldürülmeye devam ediyor. Cumhuriyet’i nasıl kurduysak bizler bir çıkış yolu bulacağız” dedi.
GEZİ’YE KARŞI KİN BİTMİYOR
Gezi direnişine katıldıkları için yüzlerce insan yargılandı ve beraat etti. Ancak geçen yıl Gezi Direnişi yeni bir yargılanmanın konusu oldu.
Gezi’ye katılan 16 tanınmış isim, “Türkiye Cumhuriyet hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini engellemeye teşebbüs” ve “Gezi olaylarını finanse etmek” suçlamasıyla yeniden yargılandı. 746 müştekinin yer aldığı iddianamede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve direniş sırasında Ali İsmail Korkmaz’ı öldürenler arasında yer alan ve 10 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan polis Mevlüt Saldoğan da müşteki sıfatıyla yer aldı.
KARAR BOZULDU
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davada iş insanı Osman Kavala’nın da aralarında olduğu 9 sanık beraat etti. Yurtdışında olan diğer sanıkların ise dosyası ayrıldı. Ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı verilen beraat kararına itiraz etti. Dosya İstinaf mahkemesinde bozularak yeniden yerel mahkemeye gönderildi.
Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanığa “darbeye teşebbüs” ve “izinsiz gösteri” suçlamasından verilen beraat kararı da 6 yıl sonra geçen aylarda, Yargıtay tarafından bozuldu. Şimdi bu iki dava aynı torbaya atılarak yeniden görülüyor.