'Sedat Peker’i patlatan şey her neyse, Marmara’yı da patlatan odur'
Orhan Bursalı, suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarını ve gündemde yer alan gelişmeleri köşesinde değerlendirdi.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı suç örgütü lideri Sedat Peker'in açıklamalarını ve gündemdeki gelişmeleri köşesine taşıdı.
Orhan Bursalı, "Marmara’da patlayan lağımla, Peker’in patlattığı lağım arasında bir ilişki yok mu sanırsınız? Her ikisinin de hemen hemen aynı zaman dilimine denk gelmesi, bir ilahi olay değil, her ikisi de birikim sonucu. Peker’i patlatan şey her neyse, Marmara’yı da patlatan odur. Peker’in açıkladığı vurgun dünyasıdır Marmara’yı bir cesede dönüştüren!" ifadelerini kullandı.
Orhan Bursalı'nın yazısı şöyle oldu:
Kayıtsız kalmak mümkün değil. “Marmara’nın tek kurtuluş şansı var” başlıklı yazımı tam gönderecekken yarına bıraktım. Yaşadığımız deprem bir değil, iki değil, üç değil, beş değil...
Onlarca!
Ekonomi, işsizlik, dış politika, açlık, yoksulluk... İş ve kadın cinayetleri, say sayabildiğin kadar...
Marmara’nın ceset olarak su yüzeyine vurması her şeyin üstüne tuz biber ekerken Peker’in haftalık, ara nağmeli açıklamalarıyla uzun süreli toplumsal siyasal bir deprem dışa vuruyor.
Peker durmadan fosseptik çukuruna bir kanal açıyor. İçeriye baktırıyor.
Tanrım, her baktıkça, üç adım geri fırlıyorsunuz.
Bilmediğinizden mi?
Bazılarını bilmediğimiz kesin ama ülkenin içinde bulunduğu yoğun pis ilişkilere hiç yabancı olmadığımız daha da kesin. Hiçbiri yabancı değil
‘NE ANLATIYOR’A BAKIN
Cumhuriyet bu vurgun dünyasını sergilemiyor mu? Ama o dünya ile bir şekilde iç içe geçmiş ortaklık yapmış bir kişinin bu yayınları yapması çok daha önemli ve etkili.
‘Neden yapıyor’u bırakın, bu eski bir hikâye, ‘ne anlatıyor’a bakın. ‘Ama suç örgütü lideri, anlattıklarına ne kadar inanırızı’ bırakın, ifşa ettiklerine, sorduğu sorulara bakın.
Anlattıklarının pek çoğu, mesela belediyelerin nasıl talan edildiği, yıllardır örneğin Cumhuriyet’in manşetlerinde, haberlerinde... Ama, mesela 1 milyarlık ihalenin nasıl pay edildiği, Peker’in anlatısında önem kazanıyor.
Peker bugün Türkiye’nin (ve dünyanın!) en çok izlenen yayın organı. Her gün akşamları yayın yapsa, tüm TV’ler kepenk indirir!
TOPLUM ÜTOPYASI BİLE VAR!
Çünkü anlattığı Türkiye, yabancı değil kimseye. Peker’in kim olduğuna geçmişine değil, ne anlattığına bakıyor herkes. Pek çokları için o bir “kahraman”. Hele bir de son videosunda “Hiçbir hırsızlığın yapılamadığı bir toplumsal düzen sunacağım size” demez mi!
Adamın ütopyası var! Bu açıklama bile izleyicisini hızla artıracaktır.
Peker, stratejisini iyi kuruyor. Hepsi, kendisini “halk katında” sahiplendirmeye yönelik. Bir siyasi parti lideri olarak bu açıklamalarıyla meydanlara çıksa?!
“Hepiniz bizden çok daha fazlasını hırsızlıyorsunuz” derken, hayır diyecek kimse var mı?! Milletin zenginliklerinin merkezi ve yerel nasıl yağma edildiğini kestirmeyen, bilmeyen var mı?
Peker bir fosseptik çukuruna baktırıyor herkesi. İçinde iş insanı kılıklılar, gazeteci kılıklılar, yazar kılıklılar, siyasi kılıklılar... hepsi var.
Hürriyet patronuna “Ziraat kredilerini ödedin mi” diye sorunca, kimsenin yanıtını bilmediği bir kovanı havalandırıyor. Evet, iki yılı vadesiz 750 milyon doları ödemeye başladın mı?! İki yılı bir yıl geçti! Belki Peker’e yanıt verirler de öğreniriz sayın bankacılar!
Tabii, Hürriyet’te çalışan araştırmacı gazeteciler, başta yayın müdürü, magazin yazarı, bu soruyu sorsa, patronuna da açıklasa, bankacılar da teyit etse! O ki işten atılan 40’tan fazla gazeteciye tazminat haklarının neden ödenmediği sorularına bile yanıt veremiyorken...
İKİ LAĞIMIN ÖRTÜŞMESİ
Marmara’da patlayan lağımla, Peker’in patlattığı lağım arasında bir ilişki yok mu sanırsınız? Her ikisinin de hemen hemen aynı zaman dilimine denk gelmesi, bir ilahi olay değil, her ikisi de birikim sonucu. Peker’i patlatan şey her neyse, Marmara’yı da patlatan odur. Peker’in açıkladığı vurgun dünyasıdır Marmara’yı bir cesede dönüştüren!
Bu fosseptik çukuru içinde kalem oynatanlar, Peker’i yabancı ülkelerin ajanlığıyla suçlayarak çukuru kurtarabileceklerini sanıyor.
Temiz bir toplum...Temiz bir siyaset... Tüm yolsuzlukları, vurgunları dillendirecek etkin bir muhalefet...
Hadi ne duruyorsunuz!