HSK'ya Esat Toklu için dilekçe: Asla kabul edilemez!

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Hakim Esat Toklu'nun meslekten çıkarılması talebiyle HSK'ya dilekçe sundu.

HSK'ya Esat Toklu için dilekçe: Asla kabul edilemez!

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Hakim Esat Toklu'nun meslekten çıkarılması talebiyle HSK'ya başvuracaklarını açıklamıştı.

Beklenen HSK başvurusu bugün gerçekleşti.

Suç örgütü lideri Sedat Peker'in videolarında da ismi geçen Hakim Esat Toklu'nun firari Sezgin Baran Korkmaz'ın otelinde kaldığı iddia edilmiş ve TOGO Kuleleri’ni yapan firmanın patronunun mahkemesinden önce, patronun doğum günü partisine katıldığı görüntüler ortaya çıkmıştı.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ve avukat Turgut Kazan tarafından hazırlanan dilekçe söyle oldu:

1. Müvekkilim Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin plan değişikliği ve mühürleme sorunlarına ilişkin bir çok iptal davası açmış ve bu durum kamuoyuna yansımış, konuşulup tartışılmıştır.

Yani, duymayan kalmamıştır. Örneğin, Belediye Meclisi’nin 15.07.2016 günlü plan değişikliği kararı, Ankara 17. İdare Mahkemesi’nin 2016/4368 E, 2018/763 sayılı kararıyla iptal edildi. AMA İSTİNAF başvurusu üzerine, şikayet edilen Esat TOKLU’nun “NÖBETÇİ BAŞKAN” sıfatıyla katıldığı kurulca 1,5 sayfa davadaki bilirkişilerin ehliyeti/yeterliliği ele alınarak ve “plan müellifi yeterliliğine haiz olmadıkları” vurgulanarak, “verilen kararda isabet görülmediği” gerekçesiyle, iptal kararının yürütmesi durdurulmuştur.

Tabii, yeni keşif/yeni bilirkişi incelemesinden sonra, 5. Dava Dairesi (normal kurulunca) 11.04.2019 günü istinaf isteği reddedilmiştir ama, Esat TOKLU’nun nöbetçi başkan olarak katıldığı kurulca verilen 28.08.2018 günlü yürütmeyi durdurma kararıyla, inşaata devam imkanı tanındığı için, kulelerin bitirilmesi sağlanmıştır.

Böylece, kesinleşmiş iptal kararına rağmen, hukuka aykırılık kaldırılamamış ve kazanan Sinan AYGÜN olmuştur. 2. Üstelik, kesinleşen bu iptal kararı karşısında, belediyeye başvurulup yapı ruhsatlarının iptaliyle, devam eden inşaatların mühürlenmesi istenmiş, kabul edilmeyince de, yeni bir iptal davası açılmıştır. Ankara 12. İdare Mahkemesi, 2018/1671 E sayılı bu davada, 24.10.2019 günü “yapı ruhsatı iptali ve inşaatların durdurulması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemi hukuka aykırı” bularak iptal kararı vermiştir.

İŞTE bu iptal kararıyla ilgili İSTİNAF başvurusu da, 2576 sayılı yasanın ek 2. fıkrası uyarınca 5 ve 6. Dairelerden oluşan 5 kişilik müşterek kurulca incelenerek, davaya konu yapı ruhsatının yalnızca yapıya komşu, aynı sokak yahut aynı mahalledeki insanların menfaatini etkileyebileceği, müvekkilim Oda’nın hukuki/kişisel/güncel bir menfaati olmadığı gerekçesiyle, DAVA EHLİYETİ BULUNMADIĞI belirtilerek, iptal kararının kaldırılmasına ve davanın EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE karar verilmiştir. (Ankara Bölge İdare Mahkemesi, 5. dava Dairesi’nin 08.07.2020 gün ve 2020/401 E, 2020/505 sayılı kararı) Elbet, Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Esat TOKLU’yla ilgili bir şikayet dilekçesinde, şehircilik ilkelerine aykırı bir imar planı değişikliği veya yapı ruhsatı işlemleri için, müvekkilim Oda’nın dava ehliyeti bulunmadığı yolundaki bir kararı tartışmaya girmeyeceğiz.

Ama, durumun anlaşılması için, yine müvekkilim Oda’nın, bırakalım Ankara’yı, Üçhisar/Kapadokya’daki Otel inşaatının mühürlenmesi sorununda açtığı iptal davasında, NASIL ve NİÇİN dava ehliyetine sahip olduğu yolundaki Danıştay kararını bilginize sunacağım. (Danıştay 6. Dairesi’nin, 27.04.2021 gün ve 2019/20224, 2021/6204 sayılı kararı) İŞTE, 5 ve 6. Dairelerden kurul oluşturmakla etkili/yetkili Ankara Bölge Adliye Mahkemesi başkanının, şimdi ortaya çıkan Sinan AYGÜN’le sarmaş/dolaş fotoğraflarını görünce, ehliyet konusundaki kesin kararın niye/nasıl verildiği/verdirildiği de anlaşılmış oluyor.

Zaten, imar planı değişikliği için, müvekkilim Oda’nın dava ehliyetini hiç tartışmayıp, iptal kararının yürütmesinin durdurulmasıyla yetinilmişken, mühürleme işleminin iptali davasında, ehliyet yönünden (kesin) BOZMA/RED kararı verilmesinin hukuksal hiçbir temeli yoktur. Sonuçta, birinci kararda da, ikinci kararda da, Sinan AYGÜN kazanmıştır, kazandırılmıştır. 3. Ayrıca, (Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanıyla ilgili) son günlerdeki haberler, resimler, video görüntüleri, sorulan sorulara verilen cevaplar, yapılan açıklamalar müvekkilim Oda’nın nasıl bir talihsizlikle karşı karşıya kaldığını gösteriyor.

Zaten, Sinan AYGÜN hep “bunun İSTİNAF’ı var” “nasıl sonuçlanacağını göreceksiniz” deyip duruyordu. Nitekim, atıf yaptığımız iki karar, bu beklentiyi doğruladı, doğruluyor. Ve şikayetli yargıç Esat TOKLU’nun Bodrum’daki en pahalı otelde tatil yapması, otel ücreti konusundaki açıklamaları, araba sorularına verdiği cevaplar, (iddiaya göre) TOGO yüklenicisinin doğum günü partisine katıldığını gösterir video ve Sezgin Baran KORKMAZ’ı hiç tanımadığını söylemişken, savcılığa verdiği dilekçede, ayaküstü tanıştığını, birkaç kez mesajlaştığını kabul etmek zorunda kalması, özellikle Sinan AYGÜN’le sarmaş/dolaş 3 fotoğrafları başvurumuzu destekliyor.

Çünkü, bırakalım Bölge İdare Mahkemesi başkanlığını, bir yargıcın en kirli/en karanlık bir kara para aklayıcısıyla mesajlaşması, olacak şey değildir, asla kabul edilemez. Bütün bu nedenlerle, durumun incelenmesini ve Esat TOKLU için, 2802 sayılı yasanın 82. maddesi uyarınca soruşturma izni verilmesini, yapılanlar/yaşananlar “yargı erkinin nüfuzuna/itibarına” çok zarar verdiği, eğer geç kalınırsa daha da vereceği kabul edilerek, aynı yasanın 77. maddesi gereği hemen “görevden uzaklaştırma” önleminin uygulanmasını, sonuçta (yargılama gereği görülmese bile) yine 2802 sayılı yasanın 69/5. maddesi uyarınca, İVEDİLİKLE MESLEKTEN ÇIKARILMA kararı verilmesini diliyor, takdirlerinize sunuyorum. Saygılarımla. 11.06.2021

Etiketler
Ankara